Didem MENTEŞ
Uyuşturucu… Dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaşanan en büyük illet… Toplum insanını tehdit eden, genç nesli acımasızca içine çeken bir tehlike… Binlerce dava dosyası ile dolup taşan, Mahkeme koridorlarında tükenmeyen eli kelepçeli suçlularıyla ülkenin kanayan yarası haline gelmiş bir sorun… Kimileri bu sorunla mücadele etmeye çalışsa da kimi tutsak oluyor… Bu suçu işleyen çoğu insan parmaklıklar ardında cezasını çekiyor… Kimi ıslah oluyor kimi suçlu olmaya devam ediyor…
Hatalar, pişmanlıklar…
Islah olan bir isim ise 35 yaşındaki Tayfun Deveci… 2014 Ekim ayı itibariyle uyuşturucu suçundan dolayı cezaevinde. Senteteik Cannabionid (Bonzai) türü uyuşturucu madde kullanmaktan dolayı ceza almış. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 1 yıla hüküm giymiş… Bir süre önce Nisan ayında şartlı tahliyeden yararlanmak için yaptığı başvurunun sonucunu bekliyor. Parmaklıklar ardında beklerken de yararlı olmaya kendini yenilemeye gayret gösteriyor… Darmadağın olan hayatını yeniden kazanabilmek için özgürlüğe kavuşmayı bekliyor…
“Rahatlıktan dolayı uyuşturucuya başladım”
Tayfun Deveci çok pişman… Uyuşturucu ile tanıştığı günü hatırlamak bile istemiyor. Hayatından çaldığı günler için üzülüyor… “Aslında rahatlıktan dolayı uyuşturucu ile tanıştım” diyecek kadar da dürüst… Arkadaş çevresinin büyük etkisiyle bu illete mahkum oluyor… O zamanın verdiği keyif ve mutluluğun dünyasını karartacağını bilmiyor… Ne işini ne de ailesini düşünemediği için pişmanlık duyuyor… Hayatında önemli kayıplar verdiğini ifade ediyor…
“Ben uyuşturucudan temizlendim”
“Kaybettiğim şeyler oldu… Üzgünüm” diyor Deveci ve cezaevinden büyük ders çıkarttığını anlatıyor.
Cezaevine girmesiydi belki de aynı bataklıkta boğulmaya devam edeceğine inanıyor Deveci… Cezaevine girdikten sonra ilk 10 gün çok zorluk çektiğini aktarıyor. Kendisine uğraş bulduktan sonra uyuşturucudan temizlendiğini söylüyor… Cezaevi kimine göre ıslah edici kimine göre değil. Tayfun Deveci ıslah olanlardan… “Islah olmak isteyen insanın kendisinde iş bitiyor. Ben temizlendim, isteyen temizlenebiliyor” diyerek birçok insanın bundan yararlanmadığına değiniyor.
“Eşim beni terk etti…”
“Uyuşturucu kötü, uyuşturucu bir son hem de geç anlaşılan bir son… Pişman oldum” derken boğazı düğümleniyor Deveci’nin… Uyuşturucudan dolayı sona eren mutlu evlilik hayatını aklına düşüyor… Eşinin kendisini terk ettiğini, bazı insanların kendisinden uzaklaştığını, ailesinin çok üzüldüğünü dile getiriyor… Biten bir hayatın geç kalmış bir pişmanlığın acısını yaşıyor adeta… Özür diliyor kendi kendine ve ailesine söz veriyor… “Bir daha yapmayacağım…”
Cezaevi günlerim dolu geçiyor
Cezaevi günleri dolu dolu geçiyor Tayfun Deveci’nin… Dışarıda olduğu dönemlerde bir otelde garsın olarak çalıştığını söylüyor ve mesleğini bir nevi cezaevinde sürdürmeye çalıştığını anlatıyor. “Sabahın erken saatlerinde uyanarak yemekhanedeki görevimin başına geçiyorum. Gardiyanlara yemek yanında çay kahve yaparak servis ediyorum. Dışarıdaki işimi içerde de yürütmüş gibi oluyorum. Saat 3’e kadar mutfak işiyle uğraştıktan sonra koğuşuma geçiyorum.
“Uyuşturucunun sonu yok…”
Bir süre sonra yaptığı hatayı düzeltmek için bir fırsat doğacak Tayfun Deveci’ye… O, bunun için ailesine verdiği sözü tutmaya çalışacak. Ama çok emin olmasa da tahliye olduktan sonra yaşayabileceği bazı sıkıntılardan endişe ediyor. Parmaklıkları ardında bıraktıktan sonra eski işi olan garsonluğa dönmeyi düşünüyor. Çalıştığı otele yeniden başvurarak kabul edilmeyi istiyor. Umudunu asla yitirmiş değil Tayfun Deveci… Garsonluk olmazsa bazı arkadaşlarının kendisine sahip çıkacağından emin olduğunu vurguluyor.
“Tedavi merkezi yapılmalı”
Tayfun Deveci kendisinin düştüğü hataya başkalarının düşmemesi için çağrıda bulunuyor. “Sonu yok” diyor… Deveci, “bunu içtiğin sürece yine buradasın yine hayatından eksiliyor. Gençler bulaşmasın, bulaşanlar tedavi alsın, yardım görsün… Yoksa yine kendileri kaybedecek” vurgusu yapıyor…
Ülkede uyuşturucu suçu işleyenlerin çok olduğunun görüldüğünü belirtiyor ve ülkedeki en büyük eksikliğin tedavi merkezi olmamasından yakınıyor. Tam donanımlı bir tedavi merkezi kurulmasıyla,