Üzerinde bayrak

Cenk Mutluyakalı

 

“Ölüm gerçekten sıradandı da
biz mi abarttık onu, olağanüstü
bir hale mi getirdik? Ölüyor işte
insanlar, bolca hem de...”

(Seher, Selahattin Demirtaş)

 

Güzelyurt’ta bir tören.
Bir anma töreni.
Çocuklar elbette tarihi öğrenecek.
Hele de dünya tarihine geçmiş, filmlere konu olmuş bir direnişi mutlaka bilecek.
Ve araştıracak, düşünecek, sorgulayacak.
Böyle mi olacaktı peki?
Üzerinde bayrak örtülü çocuk.
Yerde yatıyor.
Diğerleri başında pankart tutuyor:
“Toprak uğurunda ölen varsa vatandır.”
Çok daha farklı öğrenmiştik:
Ölmek değil üretmek geleceği kuruyor.

*  *  *

Çocuklar kamuflajlı, botlu, selam duruyor.
O çocuklar ki on sene sonra askerden kaçmak için bir okuldan ötekine koşacak.

*  *  *

Ne demişti yeni eğitim bakanımız:
“Çocuklarımız okullarını rüyalarında görecek kadar sevmeli, okullarına koşarak, hatta uçarcasına gitmeli...”
Böyle mi hocam?
Peki yaşadığımız yüzyılın eğitimi, hele de onca trajedinin ardından Kıbrıs’ta çok kültürlü barış eğitimi bu mu?
Dünyanın ileri onca ülkesinde ölümü mü kutsuyorlar sevgili hocam yoksa hayatı mı?
“Muasır medeniyet seviyesi”ne böyle mi ulaşacağız; kışlayla cami ve dinle milliyetçilik arasında bir yerde...

*  *  *

“Afrin kontrol altında” diyor, ajanslar.
Bayraklar dikilmiş.
Pek çok fotoğraf servis edilmiş.
Ve bir zafer havası...
Dilsizleştiğimiz bir harekat bu...
İsmi “zeytin dalı...”
Şimdi orası da “vatan” toprağı...
Bilmiyoruz, “toprağın altında binlerce yatanı...”
Nüfus taşınır mı, şehitlere arsa verilir mi, “teröristlerden temizlenen evler” puan karşılığında dağıtılır mı Efrin ya da Afrin’de?

*  *  *

Bayrak dikmek “fetih” mantığı...
Meclis’in çatısına da dikmişlerdi...
Ve o gün, merdiveni tutan, bir gazeteye linç girişimini izleyen polis, dün bu kez “piknik”te ortaya çıktı.
Çocuk yerde yatıyordu...
Genç yerde yatıyordu...
Vatan eğer “özgürsen” vatandı!