Onur ULAĞ
Kıbrıs’ın kuzeyinde bir gelecek görmeyen vatandaş, göç etmekten başka çare kalmadığını vurguladı, “üzülseler de evlatlarının farklı ülkelere gitmesi gerektiğini” söyledi.
Vatandaşa, “Son bir yılda çevrenizde göç eden bir yakınınız oldu mu?” sorusunu soran YENİDÜZEN, hemen herkesin Kıbrıs’ın kuzeyinden ‘kaçmayı’ planladığını gözlemledi.
Gerek ekonomik gerekse de sosyal gidişattan memnun olmadıklarını dile getiren yurttaşlar, tek çarenin göç olduğunu söyledi…
Lefkoşa’daki Kaptan Büfe’yi işleten Turuğsan Tünay isimli vatandaş, üzülse de çocuklarının Kıbrıs’ın kuzeyinden gitmesini, göç etmelerini istediğini, zira burada bir gelecek kurmalarının imkansız olduğunu söyledi.
Hamit Manga isimli yurttaş ise çevresinde göç etmeyi düşünen insanlar olduğunu anlattı, bunun sebebinin tamamen ekonomik olduğunu ifade etti.
Sevil Altınkalb ise kızının yurtdışında hayat kurduğunu anlattı, “Ben kızımı özlüyorum ama ne yapalım onun için iyi olanı da istiyorum. Bazen tanıdıklarımız söylüyor ‘biz gidiyoruz’ diye bende gitmeyin diyorum ama onlar da haklı ‘kalıp da ne yapacağız burada’ diyorlar” şeklinde konuştu.
“Çocuklarımın gitmemesi için mücadele ediyorum” diyen Asaf Şenol da büyük oğlunun, çocuklarıyla göç etmeyi planladığını ancak kendisinin engel olduğunu anlattı, çözüm yolunun, “mevcut hükümetten kurtulmak” olduğunu söyledi.
Ekram Tayfur ise “İnsanların bu ülkeden göç etmelerinin sebebi hükümettir. Hükümetin ilgisizliği, başarısızlığı, umursamazlığı, idaresizliği, sorumsuzluğudur. Etrafımda ülkeyi terk edip gitmek isteyen çok insan var” dedi.
Hamit Manga: “İnsanlar geçinemedikleri için göç ediyor”
“Ailemden göç eden yok ancak çevremde göç etmek isteyenler var. Bunun sebebi kazançlarının yetersiz olması. Mesela günümüz şartlarına göre asgari ücret çok yetersiz. Bu ülkede çok zor geçiniyoruz. Asgari ücret ile çalışan biriyim. Okul çağında üç tane çocuğum var. Ev kirası bir yandan, elektrik-su parası bir yandan, telefon faturaları, internet faturaları bir yandan, her şeye de zam geldi ama aldığımız parayla bu yapılan zamlar birbirini karşılamıyor. Sadece zaruri olarak her ay mecburen en az 25 bin TL giderim var. Bunun içerisinde et, tüp, tavuk yok. Ailece bir restorana gidip bir şeyler yemek-içmek artık bizim için lükse giriyor. Bu koşullarda insanlar neden bu ülkede yaşasın, tabi başka ülkeye göç eder. “
Turuğsan Tünay: “Üzülerek, çocuklarımın gitmelerini, göç etmelerine yeğlerim”
“Uzun yıllardır Surlariçi’nde Kaptan Büfe’yi işletiyorum. Yaptığım işten dolayı çok farlı meslek grubundan insanlarla muhabbet etme fırsatı yakalıyorum. Bu pahalılıktan dolayı insanların ümidi kalmadığı için tabi ki ülkeden ayrılma talepleri var. Bu insanların arasında gençler kadar yaşı geçmiş olan insanlar bile bu ülkeden kaçmayı düşünüyor. Dükkanımı sabah çok erken saatlerde açıyorum. Barlardan, diskolardan ya da sabah işten çıkan, işe giden insanlar buranın açık olduğunu bildikleri için bir şeyler yemeye buraya geliyor ve maalesef ki onlarla yaptığımız sohbetlerde de büyük bir oranda ülkeden gitme isteği var. Gençlere göç etmemesi için bir şey söylersem yalan olur. Çünkü sağlam temellere oturmayan bu devletimizin gençlerimize verebileceği çok bir şey olduğuna inanmıyorum. Üzülerek söylüyorum ama ben üç çocuk babası olarak eğer önlerinde bu memlekette kalmalarını sağlayacak düzgün bir şey yoksa gitmelerini ve dünya insanı olmalarını bu memlekette kalmalarına yeğlerim. Çünkü asgari ücret ile geçinip bu memlekette ev-araba alma ihtimalleri yoktur.”
Sevil Altınkalb: “Kızım göç etti, özlüyorum ama onun için iyi olanı istiyorum”
“Gençlere önerim ellerinden geldiği kadar gitmesinler. Keşke ekonomik durumlar düzelse de insanlar ülkelerini terk edip gitmek zorunda kalmasalar. Benim kızım uzun yıllardır yurtdışında çalışıyor orada yaşıyor. Ben kızımı özlüyorum ama ne yapalım onun için iyi olanı da istiyorum. Bazen tanıdıklarımız söylüyor ‘biz gidiyoruz’ diye bende gitmeyin diyorum ama onlar da haklı ‘kalıp da ne yapacağız burada’ diyorlar. Çünkü insanların çocukları var, bir ailesi var ve bu insanlar ailelerini geçindirmek zorundadırlar. Aldıkları maaş çok az yani ne yapsın bu insanlar. Her altı ayda bir artış bile verseler yine her şeyin fiyatı artıyor. Artış vermesinler fiyatlar da yükselmesin aynı yerde duralım aynı yerde kalsın fiyatlar kimsenin de kendi ya da yakını bu toprakları bırakıp gurbete gitmek zorunda kalmasın.”
Gülay Yenigür: “Burada geleceği hazırlayamıyorlar, çareyi yurtdışında arıyorlar”
“Hayat pahalılığı olduğu için geçim çok zor oluyor ve insanlar göç edip gidiyorlar. Ev-bark yok, elle tutulur bir şey yok, insanların eline geçen bir kazanç yok. Ekonomik açıdan anne-babalar çocukları için bir gelecek hazırlayamıyor bu yüzden de gençler kendi geleceklerini kurtarmak için kendi başlarına bir şeyler yapıp geleceklerini hazırlamaya çalışıyorlar. Burada bu geleceği hazırlayamadıkları için çareyi yurtdışında arıyorlar. Benim de kızım uzun yıllardır Londra’da yaşıyor orada çalışıyor. Benim insanlarımıza söylemek istediğim bir şey var. İnsanlar göç etmesinler burada birlik olalım bu sıkıntıları beraber aşalım.”
Asaf Şenol: “Çocuklarımın gitmemesi için mücadele ediyorum”
“Etrafımda göç etmek isteyen var. Benim iki çocuğum dört torunum var. Büyük oğlum çocuklarıyla birlikte başka bir ülkeye gitmeyi düşünüyor. Açıkçası ben gitmelerine engel oluyorum. Burada çaresizlik çok ama gittikleri ülke de lisan ister, orada kalma, iş bulma, çalışma ve uyum sağlama öyle sanıldığı gibi kolay değil. Yani bir akrabanız veya bir tanıdığınız varsa belki uyum sağlayabilirsiniz. Hiçbir tanıdığı, yakını olmadan insanın kalkıp başka bir ülkeye gitmesi hiç kolay değil. Bu yüzden gitmemeleri için mücadele ediyorum. Birlik olmamız lazım, güçlü durmamız lazım, eylemlerimizi sokaklara taşımamız lazım ve bu sahte hükümetin, gayri meşru hükümetin, bir an önce gitmesi için elimizden gelen her şeyi yapmamız lazım.”
Samet Gölgesiz: “Göç etmemek için örgütlü mücadele etmemiz gerekiyor”
“Gençlerin bu ülkede kalma şansları ne yazık ki az çünkü bu ülkede liyakat yok. Liyakat olmadığı için, godamanlar koltuklarından kalkmadıkları için, gençler de ne yapsın ülkeyi terk ediyorlar. Gençler bir dükkan bulamıyor bir iş yeri açabilsin, doksan yaşında ihtiyar insanlara veriyor yetkililer çarşının içerisindeki dükkanları, bir sürü boş dükkan var ve o insanlar bu dükkanları açmıyor. Dükkanlar depo yapıyorlar. Dükkanlara ıvır zıvır bir sürü zibil dolduruyorlar. Gençler iş yeri arıyor ama açamıyorlar çünkü o godomanlardan fırsat kalmıyor. Gençleri bu yüzden haklı buluyorum ama gitmeyip mücadele etmelerinden yanayım. Gitmemek için bireysel mücadele değil örgütlü mücadele etmemiz gerekiyor.”
Ekram Tayfur (Sultan Abla ): “İnsanların bu ülkeden göç etmelerinin sebebi hükümettir”
“İnsanların bu ülkeden göç etmelerinin sebebi hükümettir. Hükümetin ilgisizliği, başarısızlığı, umursamazlığı, idaresizliği, sorumsuzluğudur. Etrafımda ülkeyi terk edip gitmek isteyen çok insan var. Ben yaşlı olmasaydım bu ülkeden bende giderdim. Çünkü bu ülkede evde rahat değilsin, sokakta rahat değilsin, iş yerinde rahat değilsin niye kalayım. İki tane 4 ayaklı çocuğum var gece onları gezdirmeye çıkıyorum elimde demi çubukla geziyorum. Çünkü kendimi güvende hissetmiyorum. İpini koparanı bu ülkeye alıyorlar. Ülkeye her gelen on kişiden sekizi sorunlu geliyor. Nerede varsa bir katil, bir kaçak, bir hırsız bizim memlekete geliyorlar. Cezaevleri doldu. Ben bu yaşımda çalışacağım çalışacağım vergimi ödeyeceğim onlarda o tarafta cezaevlerinde hırsızları beslesinler. Göndersinler gitsinler, bu tür insanları hiç tutmasınlar.”