Vadili ve Masari’de “kayıplar”dan geride kalanlara ulaşıldı…

Sevgül Uludağ

Kayıplar Komitesi’nin yürütmekte olduğu ve Kıbrıslıtürk ile Kıbrıslırum “kayıplar”dan geride kalanların aranmakta olduğu kazılar aşırı sıcaklara rağmen kesintisiz biçimde, arkeologların ve Kayıplar Komitesi’nin tüm diğer çalışanlarının özverili çabalarıyla devam ediyor.

Şu anda en tehlikeli kazılardan birisi olan Vadili’deki kuyu kazısında, bazı “kayıplar”dan geride kalanlara ulaşıldığı öğrenildi.
Vadili’de bir okurumuzun bize, bizim de Kayıplar Komitesi yetkililerine göstermiş olduğumuz bir alanda bulunan kuyuda 35 metre derinlikte “kayıp” kalıntılarına ulaşıldı. Bölgedeki kuyuların çok derin olması, toprağın “gonno” olması sebebiyle kazılan alanın sürekli çökme tehlikesi ile karşı karşıya bulunması bu kazının büyük güvenlik tedbirleriyle yapılmasına neden oluyor…
Arkeologlar ve şirocuların görev aldığı bu kazıda ekip liderliğini Fatma Kayaş yürütürken, arkeologlarımız Yusra Eminoğlu, Andri Palla ve Maria Hektori de kazıda görev yapıyor. Şiroda ise Mustafa Tahsin bulunuyor. Kuyunun dibinden çıkarılan “kayıplar”a ait kalıntıların sulu elek yapılarak topraklardan ve çamurlardan arındırılması ve kuyunun içerisine bir mi yoksa iki “kayıp” mı gömülmüş olduğunun önümüzdeki günlerde anlaşılması bekleniyor. Bu tehlikeli kazının her aşamasını Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üye Yardımcısı Murat Soysal ile Kazılar Koordinatörü Okan Oktay yakından izlerken, Kıbrıslırum Üye Yardımcısı Ksenofon Kallis de Murat Soysal’la koordineli biçimde kazı yerinde alınması gereken güvenlik tedbirleri konusunda çalışıyor. Oldukça derinlerde, 35 metre derinlikte yürütülmekte olan kazıda güvenlik tedbirleri nedeniyle arkeologların kuyunun içerisine inmemeleri kararlaştırılmış, yapılan rampayla kuyunun derinlerine ulaşıldıktan sonra, şiroların kuyu içinde kazı yürütmelerine geçilmişti.
Bu önemli kazıda görev yapan tüm arkeologlarımıza ve şirocularımıza “Kolay gelsin, kazasız belasız kazılar dileriz” diyoruz.
Bize bu yeri gösteren, bu alanda 1974’te yaşanmış olan iki “kayıp” Kıbrıslırum’un infazı ve onların öykülerini anlatmış olan Kıbrıslıtürk okurumuza, bu insani jesti nedeniyle sonsuz teşekkürler ederiz.
Kazılarda bir diğer güzel haber ise Masari’den (Şahinler) geldi… Masari’de bir başka Kıbrıslıtürk okurumuzun göstermiş olduğu bir alanda başlatılan kazıda bir “kayıp” şahıstan geride kalanlara ulaşılmaya başlandı. Daha önce bu alanın yakınında okurumuzun göstermiş olduğu noktada altı “kayıp” Kıbrıslırum’dan geride kalanlara ulaşılmıştı. Okurumuz, bu yeri göstermiş, bu alanda yapılan kazılarda altı “kayıp” şahıstan geride kalanlar bulunmuş ancak bu alanda ekili bir tarla olması nedeniyle, ekinlerin biçilmesi beklenmiş ve daha sonra kazı ekibinin tekrar bu alana dönmesi gerekmişti. Deneyimli arkeologlarımızdan Demet Karşılı’nın ekip liderliğinde yürütülen bu kazıda da arkeologlarımız Hrisanti Kiriaku, Stelyo Manolis, Ali Çulluoğlu, Yannis İonia ve şiroda Hasan Tahsin görev yapıyor. Bu kazıdaki arkeologlarımıza ve diğer çalışanlara da “Kolay gelsin” diyoruz.
Halen Karpaz’da da Komikebir (Büyükkonuk) dışında bir okurumuzun bize, bizim de Kayıplar Komitesi yetkililerine göstermiş olduğumuz bir alanda yapılan kuyu kazılarında ilk kuyuda herhangi bir kalıntıya rastlanmazken, ikinci kuyu kazısına geçildi. Bu kazıyı da deneyimli arkeologlarımızdan Arzu Deniz yürütüyor.
Dörtyol’da (Prastyo) ve Zeytinlik’te (Templos) da kazılar devam ediyor.
Kıbrıs’ın güneyinde ise bir Kıbrıslırum okurumuzun göstermiş olduğu Engomi’de bir alanda kazılar devam ediyor. Kıbrıslırum okurumuz bu alana 1963-64 yıllarında üç veya dört “kayıp” Kıbrıslıtürk’ün gömülmüş olduğunu anlatmıştı. Kıbrıs’ın güneyinde bir diğer kazı ise Koççinodrimitya’da devam ediyor. Koççinodrimitya’nın hemen dışında sıra kuyularda yürütülen kazılarda beşi bir kuyuda, ikisi bir diğer kuyuda olmak üzere 1963 “kaybı” yedi Kıbrıslıtürk’ten geride kalanlar bulunmuştu. Şimdi diğer kuyularda da kazılar sürdürülüyor.
Kazı ekiplerindeki tüm arkeologlarımıza ve şirocularımıza “Kolay gelsin” diyoruz.