İçişleri Bakanlığı tarafından düzenlenen Gece Kulüpleri Çalıştayı Lefkoşa’da Bakan Baybars’ın konuşması ile başladı.
Bakan Ayşegül Baybars konuşmasında uzun yıllardır var olan bir probleme karşı, yokmuş gibi davranma dönemine son vermek için burada olduklarını vurguladı.
Baybars konuşmasına şöyle devam etti:
Yasalarda yer alan tanımlamalarla fiilen gerçekte var olan uygulamalar arasındaki farkları açık yüreklilikle kabul etmeyip, konuşmaz ve çözüm üretmezsek, ülkemizin üzerinde yıllardır var olan bu lekeyi ortadan kaldırmamız mümkün olmaz. Bu bilinçle hareket ederek bugün böylesi bir çalışma başlattık.
Çağdaş bir devlette fiilen olan, ancak yasayla düzenlenmediğinden dolayı yokmuş gibi kabul edilen uygulamalar olmaz, olamaz. Bunun kabul edilmesi halinde hukuk devletinden bahsetmek mümkün olmaz.
Konu ülkemizi ve insanımızı farklı açılardan, farklı yönlerden etkilemektedir. Kamu düzeni, genel sağlık, insan hakları, iş güvenliği, çalışma hayatı kuralları ve vergi bunlara örnektir. Bunların tümü, aslında bahsettiğimiz fiiliyatın yansıdığı alanlardır. Dolayısıyla tüm bu alanların düzenlenmesi konusunda, Sağlık Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığıyla ortak bir çalışma yürütüp bir politika geliştirme kararlılığındayız.
“PROTESTOYU SAYGIYLA KARŞILIYORUM”
Bakan Baybars’ın konuşması devam ederken bir grup pankart açarak protesto eylemi gerçekleştirmek istedi.
Bakan Baybars böylesi bir protestoyu saygıyla karşıladığını belirterek bu tür eylem ve davranışların bugüne kadar da var olduğunu ve aslında konuya muhatap tarafların bugüne kadar yüz yüze oturup da bu sorunları çözmediği için bu günlere gelindiğini vurgulayarak, “Bizim maksadımız sorunları çözmektir” dedi.
Sorunlarla ilgili denetleme yapılabilmesi için düzenlemelerin var olması gerektiğini vurgulayan Baybars, “Ben de sivil toplumun içerisinden gelen biriyim; göreve gelmeden de sorunları görmezden gelmiyordum, göreve geldikten sonra da bunu yapmıyorum. Yasa tahtında bize verilen yetkileri bugüne kadar doğru kullanılmaması ve bugüne kadar doğan insan hakları ihlallerinin görmezden gelinmemesi ve bunları da tüm toplumla paylaşmak ve çözmek için buradayız” dedi.
“KAFAMIZI KUMA GÖMMEYECEĞİZ”
Bugüne kadar bu konuyla ilgili devleti yönetenlerin kafalarını kuma gömdüklerini belirten Baybars, bunu yapmayacaklarını ve İdare olarak sorumluluklarının bilincinde olduklarını vurguladı.
Baybars: “Bu olmazsa sürekli olarak hem ülkemizde hem de uluslararası platformlarda dile getirilen, eleştirilen, bir utanç olarak önümüze gelen sorunla mücadele edemeyiz. Örneğin en basitinden denetleme yapamayız. Çünkü bunu nasıl yapacağınızı dahi tanımlamadık. Mesela, kişilere karşı yapılan ihlalleri engelleyemeyiz. Köleliğe varan çalışma koşullarını sorgulayamayız” dedi.
“SORUNUN ADINI DOĞRU TANIMLAMALIYIZ”
Baybars konuşmasına şöyle devam etti:
“Bugün burada sorunun adını doğru tanımlamak için ve bu konularda yapacağımız yasa çalışmalarını doğru zemine oturtmak için bulunuyoruz. Ülkemizde bu alanda yaşanan insan hakları ihlallerinin giderilmesi ve genelde insan ticareti ve seks köleliği ile mücadele için oluşturmayı düşündüğümüz mevzuata bu çalıştaydan çıkacak sonuçların katkı koymasını umuyorum. Çalıştay sonucunda çıkacak raporlar, kısa orta uzun vadeli hedeflerimiz somutlaştırmaya ışık tutacaktır” dedi.
Baybars konuşmasının sorununda bugün katkı koyacak herkese teşekkür etti.
ÇELER "SIFIR ŞİKAYET"
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler, insan haklarının korunması, yoksun ve güvensiz koşullarda çalışmak zorunda bırakılan seks işçilerinin durumlarının iyileştirilmesi yönünde yasal düzenlemelerin yapılmasının artık kaçınılmaz olduğunu söyledi.
Bu çerçevede üzerlerine düşen görevleri yapmaya mecbur olduklarını belirten Çeler, bu sektörün, yasal bir düzende olması gereken noktaya getirilmesi adına çalışmalarını sürdüreceklerini kaydetti.
Çeler, “Ülkemizde yasal mevzuat ve uygulanan prosedürlere baktığımızda hiçbir şekilde fuhuş ve/veya seks işçiliği yapıldığı olgusuna rastlamak pek mümkün değildir. Çünkü elimizdeki yasa gittiğimiz, yaptığımız denetimlerde bunu bulmamıza maalesef imkan sağlamıyor” dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler, bugünkü çalıştayla, söylenemeyenlerin, konuşulamayanların artık resmi dilden konuşulduğu bir günde olduklarını belirtti.
“KABUL EDİLEMEZ BİR KÖLELİK”
Çalıştayda, toplumun, kamuoyunun ciddi anamda önem verdiği, hassasiyet duyduğu bir konunun ele alınacağını ifade eden Çeler, çalıştayın kabul edilemez bir köleliğin önüne geçmek için düzenlediğini kaydetti.
Çeler, bu konuda artık konuşulması, konuşamayanların sesi olmak gerektiğini vurgulayarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak gece kulüplerinde çalışacak olan gerek konsomatris, gerekse diğer çalışanlar hakkında “İş Yasası”, “Yabancıların Çalışma İzinleri Yasası” ve “Sosyal Sigortalar Yasası” çerçevesinde gerekli işlemleri yaparak çalışmalarının sağlanması yönünde her türlü kontrol ve denetim yapmakla yükümlü olduklarını anlattı.
Bunun yanında, gelen şikayetleri de değerlendirmekle yükümlü olduklarına dikkat çeken Bakan Çeler, ancak kendilerine gelen şikayet olmadığını, bugüne kadar kendilerine yapılan tek şikayetin sivil toplum örgütleri aracılığıylaq yapılan bir başvuru olduğunu aktardı.
Ülkeye getirilen konsomatrislerin ikametinden ve çalışmalarından ilgili gece kulübü sahibi veya işletmecisinin sorumlu olduğunu anlatan Bakan Çeler şöyle devam etti:
“Konsomatristeler, gece kulübü sahibi veya işletmecisi tarafından İş Yasası’nın çalışma saatlerine ilişkin kuralları esas alınmak suretiyle yazılı olarak düzenlenen çalışma saatleri içerisinde çalıştırılırlar.”
“İŞ HİZMET AKDİNİN DİLİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ GEREK”
İş hizmet akdi konusunda da bilgiler veren Bakan Zeki Çeler, çalışanların doldurup imzaladığı akdin dilinin Türkçe olduğunu, ancak bu akdi imzalayan çalışanların hiç birinin Türkçe bilmediğini vurguladı.
Bu hizmet akdinin dilinin de değiştirilerek, başka dillerde de hazırlanması gerektiğini ifade eden Çeler, bu çalıştayda çıkacak sonuçlardan birinin de bu olması gerektiğini kaydetti.
Çeler şöyle devam etti:
“Ülkemizde yasal mevzuat ve uygulanan prosedürlere baktığımızda hiçbir şekilde fuhuş ve/veya seks işçiliği yapıldığı olgusuna rastlamak pek mümkün değildir. Çünkü elimizdeki yasa, gittiğimiz, yaptığımız denetimlerde bunu bulmamıza maalesef imkan sağlamıyor.”
“YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ’NİN SEKS İŞÇİLİĞİ YAPILDIĞI KARARI BİR İLK “
Ülkede ilk kez Yüksek İdare Mahkemesi’nde görüşülen bir davada, gece kulüplerinde seks işçiliği olduğuna vuruğu yapılarak bir karar üretildiğini belirten Bakan Çeler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nın bunun gerçek anlamda var olduğunu topluma resmi olarak duyurduğunu kaydetti.
Her ilgili kurumun resmi dilden söyleyemediğini, Yüksek İdare Mahkemesi ardından söyleyebildiğini vurgulayan Çeler, Yüksek İdare Mahkemesi kararı, çalıştay ve çalıştaydan çıkacak sonucun milat niteliğinde olacağını söyledi.
“Bugüne kadar konuşulmayanın konuşulması, insan haklarının korunması, yoksun ve güvensiz koşullarda çalışmak zorunda bırakılan seks işçilerinin durumlarının iyileştirilmesi yönünde yasal düzenlemelerin yapılması artık kaçınılmazdır. Bu çerçevede biz de üzerimize düşen görevleri yapmaya mecbur olduğumuzu, bunu yapmak için bugün buralarda olduğumuzu, yapacağımızı söylüyorum” diyen Bakan Zeki Çeler, bu sektörün yasal bir düzende olması gereken noktaya getirilmesi adına çalışmaları sürdüreceklerini sözlerine ekledi.
BESİM "HER YIL 1200 YENİ KONSOMATRİS"
Sağlık Bakanı Filiz Besim, her yıl ülkeye bin 200 yeni konsomatris girdiğini, bu kadınların sağlık kontrollerinin düzenli yapıldığını kaydederek, “Bu kadınların dışında çok büyük başka bir fuhuş sektörü daha var. Gözümüzü buna kapatmamalıyız” dedi.
Bu fuhuş sektörünün, çoğu zaman var olan gece kulüplerinin çevresinde konuşlandığını kaydeden Besim, “Sağlık anlamında hiç kontrol edilmeyen bu grup toplum için büyük tehlike” uyarısında bulundu.
Sağlık Bakanı Besim, “Şeffaf, demokratik, adil ve insanca bir yaşam için başımızı kuma gömmekten vazgeçelim” çağrısında bulundu. Besim, Sağlık Bakanlığı’nın konuyla ilgili bazı verilerini de paylaştı.
Besim, Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Zührevi Hastalıklar polikliniğinde günde 70 konsomatrisin muayene edildiğini söyleyerek, “Bu sayı bayramlar ve özel günlerde 100’e ulaşıyor” dedi.
Sağlık Bakanı Besim, Zührevi Hastalıklar polikliniğinde geçtiğimiz yıl 32 kadında bir bakterinin neden olduğu “frengi” olarak da bilinen “sifiliz”e rastlandığını ve bu kadınların sınır dışı edildiğini söyleyerek, cinsel yolla bulaşan bu hastalığın fazlalığına dikkat çekti.
Besim, sınır dışı edilen pozitif vakaların cinsel temas kurduğu kişilerin taramasının yapılamadığını da kaydederek, “Bu da altı çizilmesi gereken önemli bir konu” dedi.
Sağlık Bakanlığı’nın denetimleriyle ilgili de açıklamada bulunan Besim, “Son 10 yılda ilk kez gece kulüpleri hijyen yönünden taradı. 24 gece kulübünde tarama yapıldı. Üzülerek söylüyorum ki bu mekanlarda çok da sağlıklı şeyler bulmadık” şeklinde konuştu.
“DEVLET OLARAK YILLARDIR KONUŞMADIĞIMIZI BUGÜN RESMİ DİLLE KONUŞUYORUZ…”
Besim, konuşmasında ilk önce çalıştayın önemine değindi.
Filiz Besim, “Yılladır devlet olarak konuşmadığımız, toplum olarak sırtımızda yük, yüreğimizde yara olarak taşıdığımız sorunu bugün resmi dille konuşuyoruz” dedi.
“KADINLAR, NEON IŞIKLI TABELALAR ALTINDA, DEVLETİN DE BİLGİSİ DAHİLİNDE SEKS İŞÇİSİ OLARAK ÇALIŞTIRILMAKTA”
“Kadınlar, yıllardır herkesin gözü önünde, neon ışıklı tabelalar altında, devletin de bilgisi dahilinde gece kulüplerinde seks işçisi olarak çalıştırıldı, çalıştırılmakta” şeklinde konuşan Besim, “Ülkeye girişte pasaportlarına el konan ve izole bölgede yaşam süren kadınlar nasıl özgür olabilir?” diye de sordu.
Sadece hükümetin değil, tüm kesimlerin el ele verip sırtta yük, vicdanda yara olan bu sorunu temizlemek için çalışması gerektiğini vurgulayan Bakan Besim, konunun diğer boyutunun devletin buralardan aldığı vergilerle ilgili olduğunu söyledi.
(GECE KULÜPLERİNDEN ALINAN VERGİLER) “İNSAN HAKLARI İHLALİ ÜZERİNDEN ELDE EDİLEN BU KAZANÇ SORGULANMALI… “
Besim, “Vergiler yıllar içinde ekonomik ranta dönüştü ki insan hakları ihlali üzerinden elde edilen bu kazanç hukuk devleti için sorgulanması gereken ciddi bir durumdur” diyen Besim, çalıştayın bu nedenle önemli, anlamlı ve KKTC’de bir ilk olduğunu söyledi.
“Gece kulüpleri ve burada çalışan seks işçisi kadınların ülke için bir gereklilik midir, yoksa yasaklanmalı mıdır?” diye de soran Besim, “Bunu ciddi düşünmek, konuşmak ve çözüm üretmek zorundayız. Eğer bu gereklilikse bu sektörde çalışan kadınların hakları insan haklarına uygun şekilde yasalarla belirlenmeli ve bu mekanlar devlet tarafından denetlenmelidir. Eğer gereklilik değilse kamu vicdanı ve siyasi irade bu mekanların kapanması ve seks işçiliğinin yasaklanmasına karar verirse de buralar gerçekten denetlenmeli ve kapatılmalıdır.”
“GÖREVİMİZ TOPLUM SAĞLIĞINI KORUMAK”
Şu andaki mevcut durumu “hukuk devletine yakışmayan işleyişin sür-git etmesi” olarak niteleyen ve “Bu gerçekten kabul edilebilir değildir” diyen Sağlık Bakanı Besim şöyle devam etti:
“Fuhuşun ‘yasak’ olduğunu söyleyen devlet ülkeye konsomatris vizesiyle seks işçilerinin girmesine izin vermekte ancak cinsel hastalıkların yayılmaması için de bu seks işçilerini düzenli sağlık kontrolünde tutmaktadır. Sağlık Bakanlığı olarak işin sosyal ve insan hakları boyutu ile de yakından ilgilenmekle birlikte esas görevimiz ülkemizde çalışan seks işçilerinin ve cinsel temasta oldukları kişilerin sağlığını korumaktır. Toplumun sağlığını korumaktır.”
“HASTANEDE GÜNDE 70 KONSOMATRİS MUAYENE EDİLİYOR…HAFTADA ORTALAMA 350 …”
Konsomatris vizesiyle KKTC’ye gelen her kadının işyerine gitmeden önce Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Zührevi Hastalıklar polikliniğinde muayeneye edildiğini de kaydeden Besim, “Her yıl ülkeye bin 200 yeni konsomatris girer. Muayenelerde bu kadınlara mutlaka kan testi yapılır” dedi.
Bu konuda verileri de paylaşan Besim, şu an itibarı ile hastanede günde 70 konsomatrisin muayene edildiğini söyleyerek, “Bu sayı bayramlar ve özel günlerde 100’e ulaşır. Haftada ortalama 350 kadın. Gece kulübü başına kontenjan sayısı 9-12 arasıdır. Bu kadınların vizeleri 6 ayda bir yenilenir veya iptal edilir” bilgilerini aktardı.
Seks kölesi olarak çalışan bu kadınlara haftada bir kez vaginal muayene yapıldığını da kaydeden Besim, ayda bir kez de Hepatit B,C HİV ve sifiliz testi yapıldığını, her gece kulübünün haftada bir kez kendine ait muayene randevusu olduğunu söyledi.
“HEPATİT B,C VE HIV VAKALARI SINIR DIŞI EDİLİYOR”
Seks kölesi kadınların “kondilloma”, “gonore” Hepatit B” “Hepatit C”, “HIV” ve “sifiliz” yönünden tarandıklarını da söyleyen Besim, “Kondilloma, gonere ve sifiliz varlığında kadınlar tedavi edilir. Ancak Hepatit B,C ve HIV vakaları sınır dışı edilir” dedi.
Besim, sınır dışı edilen pozitif vakaların cinsel temas kurduğu kişilerin taraması yapılamadığını da kaydederek, “Bu da altı çizilmesi gereken önemli bir konu” vurgusunda bulundu.
2017 VERİLERİ… “32 SİFİLİZ, 11 HCV, 5 HEPATİT B, 3 HIV, 1HPV VE 2 TÜBERKÜLOZ”
KKTC’ye girişte Hepatit B’si negatif olan kişilere aşı yapıldığını da aktaran Besim, 2017’ye dair şu verileri paylaştı:
“32 sifiliz, 11 HCV, 5 Hepatit B, 3 HIV, 1 HPV ve 2 Tüberküloz tespit edildi. Hepatit B,C ve HIV vakaları sınır dışı edildi. Sifilizin yaygınlığına dikkat çekmek istiyorum. Bu konu toplum içinde de sorgulanmalı.”
24 GECE KULÜBÜNDE HİJYEN TARAMASI: “BU MEKANLARDA ÇOK DA SAĞLIKLI ŞEYLER BULMADIK”
Cinsel yönden bulaşan hastalıkların yanı sıra, bu mekanların ne kadar hijyen kurallarına çalıştığının da sorgulanması gerektiğini belirten Bakan Besim, “Şubat, mart aylarında Sağlık Bakanlığı olarak belki de son 10 yılda ilk kez gece kulüplerini hijyen yönünden taradık. 24 gece kulübünde tarama yapıldı. Üzülerek söylüyorum ki bu mekanlarda çok da sağlıklı şeyler bulmadık. Gerekli uyarıları yaptık. Yeniden kontrollere gidilecek. Gereken yapılacak” açıklamasında bulundu.
“ÇOK BÜYÜK BAŞKA BİR FUHUŞ SEKTÖRÜ VAR”
Bu sektörde çalışan ve düzenli sağlık kontrollerini yaptıran kadınların dışında çok büyük başka bir fuhuş sektörü daha olduğunu vurgulayan Besim, “Buna da gözümüzü kapatmamız lazım. Bu fuhuş sektörü çoğu zaman var olan bu gece kulüplerinin çevresinde konuşlanmıştır. Sağlık anlamında hiç kontrol edilmeyen bu gruplar toplum için büyük bir tehlikedir” dedi.
Besim, “Şeffaf, demokratik, adil ve insanca bir yaşam için başımızı kuma gömmekten vazgeçelim” çağrısında bulundu.
“İNSAN HAKLARININ ÜLKEMİZDE HAYAT BULMASI İÇİN HER TÜRLÜ MÜCADELEYİ VERECEĞİZ”
Çalıştayı anlamlı bulduklarını yineleyen Bakan Besim, “KKTC Sağlık Bakanlığı olarak sonuç ne olursa olsun bu ülkede insan hakları ihlali demek olan bu durumun çözülebilmesi için, insanca yaşamın sağlanabilmesi, insan haklarının ülkemizde hayat bulması için her türlü mücadeleyi vereceğiz” dedi.
HUN: “KONUNUN BAKANLIK NEZDİNDE ELE ALINMASI DEĞERLİ BİR GELİŞME”
Besim’den sonra Avukat Sinem Hun, seks işçiliği ve insan hakları konusunda yasa ve politika geliştirme üzerine konuştu, dünyadan örnekler verdi.
Bu konuların devletin değil, sivil toplum örgütlerinin düzenlediği organizasyonlarda konuşulduğunu belirten Hun, konunun bakanlık nezdinde ele alınmasının çok değerli bir gelişme olduğunu vurguladı.
YÜCEL: “DEVLET TEMSİLCİLERİ BENİM SÖYLEYECEKLERİMİ SÖYLEDİ. BUNLARI SÖYLEYEN BAKANLARIM OLDUĞU İÇİN GURUR DUYUYORUM”
Göç, Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi ve Prologue Danışmanlık Şirketi Direktörü Mine Yücel de çalıştayda söz aldı. Yücel, 2006’dan beri insan ticareti konusunda sunum yaptığını söyleyerek,“Bugün farklı bir gün. Devlet temsilcileri benim söyleyeceklerimi söyledi. Bunları söyleyen bakanlarım olduğu için gurur duyuyorum” şeklinde konuştu.
Yücel, sorunun fuhuşun yasal olup olmamasıyla değil, insan ticaretiyle ilgili olduğunu kaydederek, “Gece kulüpleri yasasının çöpe atılması ve insan ticaretinin engellenmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Yücel’in konuşmasından sonra çalıştayda oturum düzeni değişti. Yuvarlak masalar etrafında toplanan katılımcılar belirlenen ve belirlenecek olan konu başlıkları üzerinde konuşacak. Her masa gün sonunda sonuçlarının sunumunu yapacak. Sonuçlar daha sonra çalıştay bildirgesi olarak hazırlanacak.
ÇALIŞTAYA PANKARTLI TEPKİ
Öte yandan bu sabah çalıştayda Bakan Ayşegül Baybars’ın konuşma yaptığı sırada Baraka Kültür Merkezi, Kadın Eğitim Kolektifi ve Bağımsızlık Yolu’ndan aktivistler çalıştaya gece kulübü işletmecileri ve temsilcilerinin çağrıldığı gerekçesiyle pankart açtı.
“26 Yaşındayken Gece Kulübünde Ölen Kız Kardeşimiz Volha”, “Bir Otelin Havuzda Ölü Bulunan 24 Yaşındaki Konsomatris Judy” ve “Gece Kulüpleri Kapatılsın” gibi pankartları bir süre tutan aktivistlere, KKTC İnsan Hakları Derneği Başkanı Hasan Yılmaz Işık, “Bu KKTC’ye saygısızlıktır” diyerek tepki gösterdi. Aktivistler, kısa süre sonra salonu sessizce terk etti.