Kıbrıs adasının kuzeyinde “kolaylar” var!
Çok kolay sahip olabilecekleriniz...
- ‘KKTC’ kimliği
- Hasta izni
- İnşaat ruhsatı
- Üniversite diploması
- ‘Yazar’ ünvanı
- Sürücü ehliyeti
- ‘Rum’ tapulu arazi
- Odun (her anlamda…)
…
Sizi “yedi böğrünüzden çatlatanlar” var!
- Bürokrasi.
- İş bilmez, torpille atanmış yöneticiler.
- Yedi buçuk sekiz, üç buçuk dört trafiği.
- İnternet.
…
50 senedir ‘değişmez’ sorular var.
- Kıbrıs sorunu bitecek mi?
- Polis ne zaman sivile bağlanacak?
- Kalkınma’ya burada başkan yok mu?
- Müşavirlik sistemi nereye kadar?
- Nüfusumuz kaç kişi?
- Kolej sınavı eziyetine kim dur diyecek?
- Askerlik kalkacak mı?
…
Bile bile çiğnenen “yasalar” var.
Herkes bilir de, “kimse bilmez” güya!
- Gece kulüplerinde fuhuş.
- Kamuda ‘ikinci iş’.
- Eczanelerde ‘reçetesiz’ ilaç.
“İlk akla gelenler” var, mutlaka!
- Yağmur yağdığı zaman:
- “Elektrikler kesilecek.”
- Okullar açıldığı zaman!
- “Öğretmenler greve inecek”
- Aralık geldiği zaman!
- “13’üncü maaş ödenecek”
...
Ve tesellilerimiz, efsane sözlerimiz, kalıp cümlelerimiz var... Duyarız, inanmayız, ‘mış’ gibi yaparız (!)
- Bu memleket bizim biz yöneteceğiz!
- Türkiye çözümü destekliyor!
- Bu son deneme!
- KKTC’yi tanıtabiliriz!
- ‘Kişisel’ bir talebim yok, tümü ‘ilkesel’
- “Yeniden aday olmayacağım.”
- “Yetiştiremiyorum, hangi birini...”
- “Çok zorluk çektik biz zamanında, çok...”
- “Türkiyeli-Kıbrıslı ayırımı yoktur.”
- “Tam uyum içindeyiz.”
- “Kıbrıs’ta barış engellenemez”
...
“Daha”ların peşinde koşmak vardır, ha bire!
‘ESARET’ derim de, inanmaz çoğu kimse…
- Pespaye bir devlette...
- Malın mülkün peşinde…
- Kıskançlığın, çekememezliğin ekseninde.
- Hırsın egonun gölgesinde…
- “Hep kendine, hep kendine…”