Halkın Partisi (HP) Genel Sekreteri Gülşah Sanver Manavoğlu, vatandaşın derdinin geçim olması nedeniyle seçimle çok da ilgilenmediğini söyledi.
Herkesin bir yandan ekonomik sıkıntılarla bir yandan da pandemiyle uğraştığını belirten Manavoğlu, hükümetin tutarsız açıklamalarının akıl karışıklığına yol açtığını ve belirsiz olan ortamı daha da belirsiz bir hale soktuğunu anlattı.
HP’den verilen bilgiye göre, televizyon programında soruları yanıtlayan Manavoğlu şöyle konuştu:
“Başbakan ve yardımcısının kendi parti kurultayları akıllarını karıştırdı. Ülke sorunları söz konusu olduğunda hele de böyle bir kriz ortamında iç meseleleri bir kenara koyup ülke meselelerine odaklanmaları gerekirdi. Tüm bakanların birbirinden bağımsız açıklamalar yapmaları da ayrı bir sıkıntıdır. Halk, pandemi ve ekonomik sorunlara çözüm bulacak bir hükümet beklerken, birbiriyle kavga eden koalisyon ortakları, bakanlar görüyor. Bu son derece rahatsız edicidir.”
“Hükümetin plansızlığı elindeki bütün kaynakları tüketmesine neden oldu”
Hükümetin en baştan doğru bir planlamayla hareket etmediği için elindeki bütün kaynakları tükettiğini savunan Manavoğlu, hükümeti plansızlık ve elindeki enstrümanları doğru kullanmamakla suçladı.
Manavoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü;
“Pandemi bizim hükümette olduğumuz dönemde başlamıştı ve bilinmezlerle dolu bir ortam vardı. Buna rağmen krizi doğru yönetme adına ekonomik anlamda işverene kolaylıklar sağlandı. Sosyal sigorta prim desteği, kredi desteği gibi adımlar atıldı. Şimdiki hükümete baktığımızda ise, aşının çıkması ve yaygınlaşmasıyla aslında iyi bir planlamayla süreci daha iyi yönetebilirlerdi. Aşılamayı teşvik eden çalışmalara paralel olarak turizm ve yükseköğrenimle ilgili planlamalar yapılabilir ve kapanma belki de hiç yaşanmayabilirdi. Elindeki imkanları zamana yayabilirdi. Bugün başka bir hükümet başa gelse belki o da para bulamayacak ama çıkıp halka tüm durumu olduğu gibi anlatır, mevcut imkanları doğru değerlendirme yoluna gider. Birbirinden farklı açıklamalarla daha da kafa karıştırmaz.”
“Bulaşın fazla olduğu mekanlar çok sıkı denetlenmeli”
“Bizim hükümette olduğumuzda yapılan açıklamalar, atılan adımlar netti. Denetleme ayağı da çok iyi çalışıyordu. Öyle olmasaydı çok ciddi sağlık sorunları yaşanacak ve pandeminin faturası ağır olacaktı” diyen Manavoğlu, bugün gelinen noktada vaka sayılarının çok yüksek olduğunu buna rağmen de denetlemenin çok zayıf olduğunu dile getirdi.
HP Genel Sekreteri Manavoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sağlık Üst Kurulu saatlerce çalışıyor. Son dönemde top hep onlara atılıyor. Karar aldırılıyor ama hükümet denetleme noktasında hiçbir şey yapmıyor. Marketlerde Adapass uygulaması yapmak denetleme yapmak demek değildir. Esas, bulaşın fazla olduğu noktaların belirlenmesi, sıkı denetlenmesi ve gerekirse de kapatılması gerekir. Ceza kesilmesi tercih edilmiyorsa da devriyeler sürekli dolaşmalı, ikazda bulunmalı. 20-40 yaş arasındaki vatandaşın %70’i aşılanmamış. Böyle bir gerçeğimiz var. Bu yaş grubunun olduğu mekanlar da bulaşın yayıldığı yerler. Ya denetimi sıkı tutup bulaşın önüne geçmeye çalışacaksınız ya da Sağlık Üst Kurulu’nu suçlamayı bırakacaksınız. Son dönemde Sağlık Üst Kurulu hedef alınıyor ama sen kurulun koyduğu kuralları denetlesen ve düzgün uygulasan sıkıntıların da tırmanmasını engellemiş olacaksın.”
“Vaka sayılarını bahane edip okulları açmamak çocukların bir yıl daha kaybetmesi demektir”
Okulların açılmasının şart olduğunu belirten Manavoğlu, herhangi bir gerekçenin artık kabul edilemez olduğunu söyledi
Manavoğlu, “Vaka sayılarını kontrol altında tutamayıp sonrasında da bunu bahane edip okulları açmamak zaten iki sene kaybeden çocuklara bir sene daha kaybettirmek anlamına gelir. Hükümet bugünden itibaren gerekli tüm önlemleri almalı, denetimleri artırmalı, aşılanmaya teşvik etmelidir. Eğitim Bakanı bu konuda yalnız bırakıldı. Eğitim Bakanlığı da okulların yeni yıla hazırlanması konusunda eksik kaldı. Geç değildir, bir an önce harekete geçilmelidir. Diğer yandan pandeminin bir bahane haline dönüşmemesi için denetim şarttır. Temaslı takip ekipleri bulaşın kaynağını iyi biliyordur, o kaynaklara odaklanılmalı. O kaynaklar kurutulmalı. Hükümet, tek başına Sağlık Üst Kurulu’nun kararlarıyla sonuç alınmasını beklemesin. Başbakan polisi devreye sokmalıdır” diye konuştu.