Bu Memleket Bizim Platformu, dağıtılan vatandaşlıklarla ilgili İçişleri Bakanlığı önünde eylem yaptı.
“Azınlığa düşmekten ve siyasi irademizin ayaklar altına alınmasından artık usandık.” denilen açıklamada, azınlık hükümetinde vatandaşlık verilmesinin çok yüksek boyutlara geldiği, bunun için seferberlik yapıldığı ifade edildi.
Açıklamada özetle şunlar ifade edildi:
“Halkı, açlığa mahkum eden hükümet yandaş istihdamı ve müdür müsteşar atamalarına devam etmektedir.
Hiçbir sınır tanımadan vatandaşlık dağıtanlar ülkesini ve halkını seviyorum diyemez. Ülkeyi yönettiğini iddia eden hükümet, dışarıdan müdahale ile hareket etmektedir.
Kendi iktidarları için her yol mubah sayılıyor. Halkımızı günden güne fakirleştiren, gençlere göç etmekten başka yol bırakmayanlar kendi saltanatını sürdürmeye çalışıyor.”
Açıklamanın tam metni şu şekilde:
İstirdat projesi çerçevesinde yıllarca nüfus taşıyarak demografik yapıyı değiştirenler, taşınan nüfusa da vatandaşlık vererek bunu siyasal yapıya şekil vermek için de araç olarak kullanmaktaydılar. Azınlık hükümeti döneminde vatandaşlık verilmesi süreci inanılmaz boyutlara geldi, bakanlıkta çeşitli bölümlerdeki personeller vatandaşlık verilen bölümlere kaydırılarak insan kaynakları maksimum derecede kullanılarak mümkün olan en fazla vatandaşlığın verilmesi için Bakanlık için seferberlik halinde olunduğu ortadadır.
Pandemi nedeniyle birçok işyeri kapanırken binlerce insanımız işsiz kalmış, binlerce çalışanın gelirleri düşmüş, asgari ücretle çalışanlar açlık sınırı altında yaşamaya mahkum edilmiştir. Kamu görevlilerinin, emeklilerin hayat pahalılığı ödeneği dondurulup çalışanlar yüksek enflasyon karşısında korumasız bırakılırken UBP-DP-YDP Hükümeti zam yapmaya devam ederek adeta halkı açlığa mahkum etmiştir. Ekonomik krizin faturasını çalışanlara, dar ve sabit gelirli kesimlere kesen hükümet diğer yandan yandaş istihdamına ve müdür müsteşar atamalarına devam etmektedir.
Tüm bunları izleyen halkımız, hesap gününü beklemektedir. Kendi vatandaşından umudunu kesen hükümet panik içinde her seçim öncesi olduğu gibi vatandaşlık dağıtımına hız vermiştir. Altı ay içinde 2500 kişiye vatandaşlık verilmesi bu ruh halinin göstergesidir. Hem istirdat projesi hem de koltukta kalma uğruna demografik yapıyı değiştirerek halkının iradesini ipotek altına almaya çalışmak bir hükümetin halkına karşı işleyebileceği en büyük ihanettir.
Sağlık, eğitim gibi insan odaklı hizmetler mevcut nüfusa dahi yeterli düzeyde verilemezken, halk özelden hizmet almaya mecbur bırakılırken kendi saltanatlarını devam ettirme uğruna hiçbir sınır tanımadan vatandaşlık dağıtanlar ülkesini ve halkını sevdiğini iddia edemezler. Ülkesini ve halkını seven siyasetçiler kendi halkını ülkesinde azınlık duruma düşürecek şekilde ülkesinin vatandaşlığını seçim pazarlığında malzeme yapmaz.
Ne yazık ki ülkemizi yönettiğini iddia eden UBP-DP-YDP Hükümeti halktan tamamen kopuk, tüm yetkilerini devretmiş, buyruk alan bir konumda dışarıdan gelen emirleri uygulamaktadır.
Kıbrıs sorununun çözümünü istemeyen, Kıbrıslı Türkler dünyadan kopuk, izole bir şekilde keyfi icraatlarla yönetmeye alışan bu zihniyet kendi iktidarını sürdürmek için her yolu mubah saymaktadır. Uyguladıkları halk düşmanı ekonomi politikaları sonucu halkımızı günden güne fakirleştiren, gençlerimize göç etmekten başka yol bırakmayanlar, vatandaşlık dağıtarak kendi saltanatlarını sürdürmeye çalışmaktadır.
UBP-DP-YDP Hükümetinin, ülkemizin demografik yapısını hızla değiştirerek Kıbrıslı Türklerin iradesini ipotek altına almaya yönelik vatandaşlık politikaları karşısında Kıbrıs Türk toplumunun iradesine sahip çıkmak, kendi ülkesinde azınlık durumuna düşmesini engellemek için mücadelemizi sürdüreceğimizi vurgularız.