Devrim DEMİR- Fehime ALASYA
Alayköy’de 30 Eylül tarihinde meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden 35 yaşındaki Sedef Sevgi Derin'in ölümü öncesinde yaşandığı iddia edilen olaylar polis soruşturmasına eklendi. Polis trafik kazası soruşturmasına ek olarak "darp" konusunu da dosyaya ekledi.
Otopside tespit edilen darp izleri, polis kayıtlarına geçti. Lefkoşa Trafik Şubesi de kazayla ilgili dosyasını henüz kapatmadı.
YENİDÜZEN’in edindiği bilgiye göre, otopsideki bulgular üzerine polis dün itibarı ile harekete geçti, ‘darp’ ile ilgili soruşturma başlatıldı. Polisin Sedef Sevgi Derin’in eşi ve ailesinin ifadesine başvurduğu öğrenilirken, tahkikatın seyri ileriki günlerde netlik kazanacak.
Neler yaşanmıştı?
Üç çocuk annesi Sedef Sevgi Derin, 30 Eylül Pazartesi günü Alayköy-Türkeli yolunda yönetimindeki salon araç ile 180 kilometre hızla yol kenarında bulunan ağaca çarparak yaşamını kaybetmişti.
Sedef Sevgi Derin'in annesi Emine Baysal YENİDÜZEN’e yaptığı açıklamada kızının ölümünün araştırılmasını istemişti.
1 Ekim 2019 tarihinde talihiz kadına yapılan otopside ise, iyileşmeye bağlı yanık izi yanı sıra, ellerinde tutmaya bağlı morluklar tespit edilerek, ‘darp izleri’ polis kayıtlarına geçmişti.
“Artık ses vermemiz gerek”
Polis Genel Müdürü Süleyman Manavoğlu ile görüşerek ‘ileri soruşturma’ talebinde bulunan CTP’li kadın vekiller, özelde Sedef Sevgi Derin, genelde ise kadına şiddet konularında ciddi adımlar atılması gerektiğini belirtti. Vekiller sürecin takipçisi olup, bu yönde baskı ve çalışmalarını sürdüreceklerini belirtti.
Alayköy yolundaki kazada hayatını kaybeden Sedef Sevgi Derin’in ölümüyle ilgili Polis Genel Müdürü Süleyman Manavoğlu ile görüşerek ‘ileri soruşturma’ talebinde bulunan CTP’li kadın vekiller, özelde Sedef Sevgi Derin, genelde ise kadına şiddet konularında ciddi adımlar atılması gerektiğini belirtti. Vekiller sürecin takipçisi olup, bu yönde baskı ve çalışmalarını sürdüreceklerini belirtti.
Polis Genel Müdürü Süleyman Manavoğlu ile önceki gün görüşen CTP’li kadın vekiller Doğuş Derya, Sıla Usar İncirli ve Fazilet Özdenefe, Akile Nacisoy olayını örnek göstererek, derinlemesine soruşturma talep etmişti.
Hatırlanacağı üzere; Girne’de 2016 yılında evinin balkonundan atlayarak intihar ettiği öne sürülen Akile Nacisoy’un kızının ifadesiyle boyut değişen yargı süreci sonunda mahkeme, Nacisoy’un “cinayete kurban gittiğine” karar vermişti.
Nacisoy’u öldürmekle suçlanan eşi Yaşar Akdoğan, 2019 yılının mart ayında, mahkemece "adam öldürmekten" suçlu bulunmuş, 30 yıl hapse mahkum edilmişti.
“Şiddeti önleyici birçok mekanizma öngören Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi (TOCED) Yasası 2014 yılında geçmiş olmasına rağmen Daire tam teşekküllü bir şekilde hala yürürlüğe girmedi. Geçtiğimiz dörtlü koalisyon döneminde TOCED’in bir parçası olarak Poliste Şiddete Müdahale Birimi kuruldu fakat tam kapasite çalışabilmesi için gerekli personel ve bütçe ayrılmadı. Tüm bunların takipçisi olacağız…”
Hem sürecin hem de yasanın takipçisi olacaklar…
Sedef Sevgi Derin’in ölümüyle çeşitli soruları Manavoğlu’na taşıdıklarını kaydeden CTP Milletvekili Doğuş Derya, Derin’ini darba maruz kalıp kalmadığının, aşırı süratinin arkasında herhangi bir takip olayının olup olmadığının, takip edildiği için mi aşırı sürat yaptığının ve bu gibi etkenlerin derinlemesine araştırılmasını rica ettiklerini dile getirdi.
Ülkede Derya, 2014 yılında geçen Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi Yasası’nın hala yürürlüğe girmediğini ve Poliste Şiddete Müdahale Birimi kurulmuş olmasına rağmen tam kapasite çalışmadığını belirterek, bu konularda acilen adım atılması gerektiğini savundu.
Kadına yönelik şiddet vakalarında genelde çıkarılan yasaların yeterince uygulanmadığını anlatan Derya, “Şiddeti önleyici birçok mekanizma öngören Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi Yasası 2014 yılında geçmiş olmasına rağmen Daire tam teşekküllü bir şekilde hala yürürlüğe girmedi. Bundan dolayıdır ki çok kısmi ve parçalı, bütünlüklü olmayan uygulamalar var, bunlar da koruyucu değil. Geçtiğimiz dörtlü koalisyon döneminde TOCED’in bir parçası olarak Poliste Şiddete Müdahale Birimi kuruldu fakat tam kapasite çalışabilmesi için gerekli personel ve bütçe ayrılmadı.” dedi.
“Bu eğer intiharsa, devletin şiddeti önleyici mekanizmaları yürürlüğe koymamasındandır”
Akile Nacisoy davasını anımsatan Derya, kadına şiddet vakarlında da tahkikat yürütülürken birtakım eksiklikler olabileceğine dikkat çekerek, Derin’in ölümüyle ilgili bu tarz bir yaklaşım sergilediklerini anlattı.
Derin’in ölümüyle ilgili bazı noktalara dikkat çeken Derya, Manavoğlu ile yapılan görüşmeden kesitleri şöyle aktardı: “Sedef Derin’in kaza geçirdiğini öğrendikten sonra, kaza geçirdiği günün öğleni, aynı gün avukata gidip boşanma başvurusunda olduğunu ve şiddet gördüğünü öğrendik. Bunun üzerine Polis Genel Müdürü Süleyman Manavoğlu’ndan kaza olmadan önce Sedef Derin’ini darba maruz kalıp kalmadığının takip edilip edilmediğinin, aşırı süratinin arkasında herhangi bir takip süreci mi vardı? Bu sayede mi kaza yaptı? Bunların derinlemesine araştırılmasını rica ettik.
Polis bize bunların araştırılacağını söyledi. Bu soruşturmanın bulgularının ne olacağını hepimiz bekleyip göreceğiz. Polis, intihar şüphesi üzerinde durduklarından bahsetti. Ama bir kadın maruz kaldığı şiddetten dolayı intihar ediyorsa, yani bu eğer intiharsa, devletin şiddeti önleyici mekanizmaları yürürlüğe koymamasındandır.”
“Konuların takipçisi olacak baskılar kuracağız”
Derin’in ölümüyle ilgili davada ortaya çıkacak olan bulguların takipçisi olacaklarını da belirten Derya, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi Yasası, Poliste Şiddete Müdahale Birimi ve gerekeli mekanizmaların aktif bir şekilde yürürlüğe girebilmesi için kadınların artık ses vermesi gerektiğine değindi.
Derya şöyle devam etti: “Bu yasa geçeli altı yıl oldu ama daire tam teşekküllü kurulmadı.
Dairenin teşkilat yasasını yazan biri olarak, yürürlüğe girmeyen bu yapıyı, tüm ilçelerde şiddeti önleme danışma merkezlerinin tüm ilçelerde açılması, poliste şiddete müdahale biriminin tüm ilçelere yaygılaştırılması, özel bir “Alo İmdat hattı” oluşturulması, panik butonu uygulamasının yürürlüğe girip yaygınlaşması gibi konularda, hükümette kim olursa olsun bir an önce irade koyup uygulamaların yürürlüğe girmesini sağlamalı. Bu konuların takipçisi olacak baskılar kuracağız.”