Kıbrıs'taki Yahudi kamplarında Filistin'e belli bir organizasyon içerisinde gitmeyi bekleyen Yahudi Muhacirler arasında bu bekleyişi kısaltmak ve kendi çabalarıyla en erken zamanda Filistin'de yeni bir hayat kurmak için gitmeye çalışanların olduğuna, zaman zaman gazete haberlerinde rastlıyoruz. Tabii ki bu "erken gidiş" kural dışı olduğundan yakalandıkları zaman tevkif edilmelerini de getirmektedir. Şimdi okuyacağımız haberde böylesi bir örnek var.
"07 Nisan 1948-Hür Söz-s:2
Karaoğlu Kampından
Karaoğlu Kampından kaçan kanunsuz Yahudi göçmenlerinden Felix Hatat, David Beres, Yakop Omar ve Kats Mosie isimli dört kişi yakalanmış ve mahkeme tarafından ikişer ay hapse mahkum olmuşlardır."
Ve Filistin'deki çarpışmalar hakkında da sıkça yer alan haberlerden seçtiklerimizi paylaşmaya devam ediyoruz. Çünkü Yahudi Muhacirler'in kanıl bir ortama gidip yaşam kurmalarıyla, bu savaşın gidişatı açısından bire bir bağlantısı olduğunu düüşünüyorum. Savaş bir yandan sürerken Kudüs'teki açlık, susuzluk ve sağlıktaki sıkıntılar da kendini en ağır bir şekilde göstermekteydi.
"10 Nisan 1948-Hür Söz-s:1
Filistin Cehenneme Döndü
Harpler, Açlık, Susuzluk!..
Kudüsten bildirildiğine göre Filistindeki Arap-Yahudi boğuşması son günlerde çok kanlı bir safhaya girmiş bulunmaktadır.
Kudüs yoluna hakim bir mevkide olan Kastel köyünü geri almak için Araplar bu mevkie hücum etmişlerdir. Yapılan meydan muharebesinden Arap kuvvetleri bin kayıp pahasına Yahudi müdafaasını kırarak köyü zaptedmişlerdir. Bu çarpışmalara kumanda eden Abdülkadir Hüseyin ölenler arasındadır. Bu zat Filistinli faal Araplardan biri idi. Bu harplerin tevlit ettiği diğer bir güçlük te Kudüs'te hüküm süren açlıktır. Haber verildiğine göre 100 bin kadar Yahudinin vaziyeti pek vahimdir. Ayrıca su temini pek buhranlı bir safhaya girmiştir."
Kıbrıs'taki kampların durumu, kamparda yaşayan Yahudi Muhacirler'in nasıl bir yaşam sürdürdükleri konusuyla ilgilenen yabancı gazetecilerin zaman zaman ada'ya geldikleri görülmektedir. Daha önceleri Türkiye'den de bir gazetecinin (Faruk Fenik) gelip gözlemlerini döndükten sonra kendi gazetesinde paylaştığını biliyoruz. Bu kez ada'yı bu konu için ziyaret edecek olan avrupalı bir gazeteci. Mr. Jean Wolf...
"11 Nisan 1948-Hür Söz-s:1
Bir Gazeteci Kıbrıs'ta
Belçika ve Fransa'da bulunan muhtelif gazeteleri temsil eden Mr. Jean Wolf kısa bir müddet kalmak için adamıza gelmiştir. Orta ve Yakın Doğuda etraflı tahkikat yapmakta olan bu meslektaşımız, adamızdaki Yahudi kamplarını ziyaret ettikten ve birkaç gün daha kaldıktan sonra Mısır yoluyle Yemen'e hareket edecektir."
Filistin'deki çarpışmaların yoğunluğu sürdükçe ölenlerin ve yaralanların sayısı da gittikçe artmaktadır. Önceleri sadece bir tedhiş hareketiyle canlarını kaybedenlerin neredeyse 10'u geçmemesiyle birikte artık savaşın kanlı yüzü, 100'lerce kişinin bir günde yaşamını yitirdiğini göstermekteydi.
"14 Nisan 1948-Hür Söz-s:1
Filistindeki Katliam
Yahudi Tedhişçileri 150 Arabı Öldürdüler
Kudüs: Arab yüksek komitesi tarafından açıklandığına göre Deryoslin ismindeki Arap köyü Yahudiler tarafından sarılarak orada yaşıyanların hepsi de öldürülmüştür. Köyün etrafında bulunan bir çok cesedlerin orada bulunan bir kuyuya konarak kuyunun ağzının kapatılması için Arab Komitesi emir vermiştir. Bildirildiğine göre Yahudiler buraya erken saatlerde akın ederek kadın ihtiyar ve çocukları hiç ayırmadan öldürmüşlerdir.
Cesedlerin gömülmeden kuyuya atılmasına sebep, bu köyün halâ muhasara altında bulunmasıdır."
Gemiler Yahudi Muhacirleri Kıbrıs'a taşımaya devam ediyor. Kısacası, çok iyi bir organizasyonla bu sirkülasyonun döndüğünü söyleyebiliriz. Ama bir diğer yandan tabiri caizse, "davetsiz misafirler" olarak kendi olanaklarıyla ve kaçak şekilde Filistin'e gitmeye çalışan Yahudi Muhacirlerin yakalandıktan sonra Kıbrıs'a yönlendirilmeleriyle de uygulanan organizasyonu sıkıya soktuğu düşünülebilir.
"14 Nisan 1948-Hür Söz-s:2
Daha Yahudi Geliyor
Hayfa açıklarında yakalanmış bulunan Yahudi dolu bir gemi donanma tarafından Kıbrıs'a sevkedilmiştir."
Filistindeki kanlı dumanlı ortamda İsrail Devleti'nin kurulması aşamasında hükümet kabinesinin oluşumuyla ilgili çalışmalar da sürmekteydi. Şöyle ki, savaş bir yanda, adım adım İsrail Devleti'ne giden çalışmalar da diğer yanda yol almaktadır.
"15 Nisan 1948-Hür Söz-s:1
Yahudi Kabinesi Kuruluyor
Yahudi Ajanlığı tarafından yayınlanan bir habere göre 13 kişiden ibaret olacak Yahudi Hükümet heyeti kurulmak üzeredir. Bu heyetin 12 kişisi bakan ve bir tanesi de başbakan olacaktır."
"16 Nisan 1948-Hür Söz-s:1
Yeni Yahudi Kafilesi
Evvelki gün Mağusa'ya uğrayan "Empire Rival" isimli vapur ile 816 Yahudi gelmiştir. Bunların 467'si erkek 291', kadın ve 58'i çocuktur."