Gıdadan yerli üretime, etten otomotive birçok sektörde temsilciler, kalem kalem hangi giderlerin fiyatları arttırdığını anlattı, devletin atacağı bazı adımlarla fiyatların geri çekilebileceğini belirtti. Sektör temsilcileri pahalılığı durdurma formülü verdi.
● ARAÇ SATIŞI: %20 KDV oranı, süresiz %10’a çekilmeli, %2,5 Güvenlik Kuvvetleri Vergisi düşürülebilir, Rıhtım ücretleri ve %10 gümrük bedeli kaldırılabilir. %4,4 olan Rıhtım ücretlerinde gidilecek olan bir düşüş veya kaldırılması sadece araçlarda değil, beyaz eşya, bilgisayar gibi tüketim ürünlerinde de ucuzluğa neden olabilir.
● ET ÜRÜNLERİ: Fiyat İstikrar Fonu’nda indirim, mazot ve elektrikteki vergilerin kaldırılması, arpa ücretlerinde kilo başına eklenen kar oranının kaldırılması, arpa fiyatları ve yem maliyetlerinin düşürülmesi devletin elinde. Mevcut kalemlerdeki indirim yanında, destekler ise üretim sektöründe hayati öneme sahip.
● TEDARİKÇİLER: Bazı vergi ve fonların kaldırılması veya oranlarının düşürülmesiyle kimi ürünlerde yüzde 10’dan başlayıp yüzde 40’a kadar çıkan bir ucuzluk yaşanabilir
● SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ: Asgari ücrette sanayici, iş insanı veya turizmciye yönelik de işverene prim desteği verilmesi, akaryakıt, elektrik, ham madde konularında destek ve gerekli yasal düzeneğin sağlanması ile süt ve süt üreticilerinin maliyetlerini düşürebilir.
● AKARYAKIT: Akaryakıtın litresinde devlete ödenen %10 Katma Değer Vergisi (KDV) ve yaklaşık 5 TL’lik Fiyat İstikrar Fonu (FİF) düşürülebilir.
Gıdadan yerli üretime, etten otomotive birçok sektörde temsilciler, kalem kalem hangi giderlerin fiyatları arttırdığını anlattı, devletin atacağı bazı adımlarla fiyatların geri çekilebileceğini belirtti. Sektör temsilcileri pahalılığı durdurma formülü verdi.
YENİDÜZEN, ‘hayat pahalılığının düşürülmesi ne yapılabilir’i araştırdı, sektör temsilcilerine sordu.
Gıda satışından yerli üretime, akaryakıttan araç satışına birçok alanda uygulanan vergilerin düşürülmesinin yanı sıra, sektörlere devlet desteğinin ürün fiyatlarını düşürebileceği ifade edildi.
KDV indirimi, Rıhtım, Stopaj, Fiyat İstikrar Fonu gibi vergi dilimlerinde indirim veya muafiyet, devlet destekli düşük faizli kredi, akaryakıt ve elektrik kullanımında destek, hammadde tedarikinde destek ve prim desteği gibi kalemler bu listenin başında geldi.
Birçok sektör, kalem kalem hangi giderlerin ürün fiyatlarını arttırdığını anlattı, devletin dokunuşu ile fiyatların geri çekilebileceğini belirtti.
“Araçlarda ‘sürekli’ KDV indirimi, bazı dilimlerde vergilerin kaldırılması piyasaya can katabilir”
Japonya’dan ülkemize gelmek için 4 bin sterline yola çıkan küçük bir araç, navlun fiyatıyla 5 bin Sterlin’e ülkede oluyor. Ülkemizde uygulanan vergilendirmeyle birlikte araç, 7 bin 850 sterlin civarında galeriye ulaşıyor.
Aracın adaya gelmesi için uygulanması gereken prosedürler arasında; %10 Gümrük, 1000 Sterlin Nakliye ücreti (Navlun), %4,4 Rıhtım, %2,5 Güvenlik Kuvvetleri Vergisi, %4 Stopaj, %6 Araç Kayıt, 1000 TL civarı Seyrüsefer ve %10 KDV yer alıyor.
Büyük araçlarda ise bu rakamlara %20 Fiyat İstikrar Fonu ekleniyor.
4 Bin Sterlin’e yola çıkan bir araç galeriye ulaşırken, bin Sterlin navlun ücreti yanında 2 bin 845 Sterlin de diğer vergi dilimleri ekleniyor.
Bahsi geçen vergilerde normal şartlarda %20 olan KDV oranının Ocak ayı sonuna dek yapılan bir uygulama olduğunu belirten Motorlu Araç Satıcılar ve İthalatçılar Birliği Eski Başkanı İbrahim Akın ise bunun ‘sürekli’ yapılması gerektiğine vurgu yapıyor.
KDV oranının indirilmesi yanında %2,5 Güvenlik Kuvvetleri Vergisinin düşürülebileceğini kaydeden Akın, Rıhtım ücretleri ve %10 gümrük bedelinin kaldırılabileceğini de belirtti.
Akın, %4,4 olan Rıhtım ücretlerinde gidilecek olan bir düşüş veya kaldırılmasının sadece araçlarda değil, beyaz eşya, bilgisayar gibi tüketim ürünlerinde de ucuzluğa neden olacağının da altı çizdi.
Akaryakıtta litre başı %10 KDV ile FİF
Akaryakıtın litresinde devlete %10 Katma Değer Vergisi (KDV) ve yaklaşık 5 TL’lik Fiyat İstikrar Fonu (FİF) ödeniyor. Akaryakıtta devlet kasasına giren bu oranın düşülebileceğini dile getiren Benzinciler Birliği yetkilileri ise “İsterse düşer ama zaten bunlar en alt tabandan alınıyor ve vatandaşın cebine yansıyan çok büyük bir rakam olmaz” diyor.
Günümüzde akaryakıt fiyatlarının düşüşte olduğunu anımsatan yetkililer, “Akaryakıtta çok büyü bir hamlesi olamaz. Devlet akaryakıttan büyük bir vergi almak istemez. Fiyatı düşük tutuyor. Çünkü bu durum piyasanın diğer tüm kalemlerini etkiliyor” yorumunda bulundu.
“Mevcut girdilerde indirim, yeni destekler ile et ve süt ürünleri ucuzlayabilir”
Fiyat İstikrar Fonu’nda indirim, mazotta ve elektrikteki vergilerin kaldırılması, arpa ücretlerinde kilo başına eklenen kar oranının kaldırılması, arpa fiyatları ve yem maliyetlerinin düşürülmesinin devletin elinde olduğu belirtildi.
Mevcut kalemlerdeki indirim yanında, yapılacak olan ‘işveren sigorta prim desteği, kaba ot, saman balya, yoncaya desteği, solar enerji desteği, düşük faizli kredi desteği ve sulu tarım yapanlara destek ile et ve süt ürünlerinin ucuzlayabileceği ifade edildi.
Tüm bu uygulamaların mümkün olduğuna değinen Hayvan Üreticileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğluları, maliyetlerin bu yollarla düşebileceği, üretim ayakta kalabileceğine vurgu yaptı, “Hem de tüketici daha uygun fiyata et ve süt ürünleri tüketebilir” dedi.
“Marketlerdeki bazı KDV oranları düşebilir, denetim büyük gereklilik”
Tüketim zincirinin son halkası olan marketlerin ise ‘günah keçisi’ olduğu ifade edildi. Bazı gıdalarda fon ve vergilerin düşürülmesiyle marketlerdeki fiyatların da düşeceği belirten Ticaret Odası Market Birimi Basın Sözcüsü Tanser Nizam, temel gıdalarda %0 ile başlayan KDV oranlarının yüzde 5, 10, 16 ve 20’ye kadar çıktığını ifade etti. Nizam, bunların düzenlenebileceğine vurgu yaptı.
“Süt ve süt ürünlerinin ucuzlaması için ‘destek’ şart!”
Asgari ücrete sanayici, iş insanı veya turizmciye yönelik işverene prim desteği verilmesi, akaryakıt, elektrik, ham madde konularında destek ve gerekli yasal düzeneğin sağlanması ile süt ve süt üreticilerinin maliyetlerinin düşürüleceği ifade edildi.
YENİDÜZEN’e konuşan Süt Ürünleri İmalatçıları Birliği Başkanı Mustafa Başlar, “Sosyal devletin gereklilikleri yerine getirilirse vatandaş daha ucuza süt ve süt ürünleri satın alabilir” dedi.
Sanayi Odası Eski Başkanlarından, Süt Ürüticisi Candan Avunduk ise bahsi geçen destekleri şöyle detaylandırıldı:
“Asgari ürete zam yapılması satın alma gücünün yükseltilmesiyle yapılıyor ama bu beraberinde zamları getiriyor. Bunun yerine girdi maliyetleri aşağıya çekilmeli veya piyasa denetlemeleri yapılmalı. İşverene prim desteği verilmeli. Şu an yapılan destek esnafa yöneliktir, sanayici, iş insanı veya turizmciye yönelik değildir. Bizler bu kısastın dışında tutuluyoruz. Sadece 10 işçi çalıştıran deniliyor. Bu çok yanlış.
Akaryakıt fiyatları da çok yüksek. Farklı yakıtlar kullanılabilir, bu maliyetlerde %300’ün üzerinde maliyetlerde düşüş yaratır ama devlet izni yok. Kömür gibi… Önemli olan neyin kullanıldığı değil, nasıl kullanıldığı: bacadan çıkan gaz, emisyon değerleri yasal çerçevedeyse sorun olmaz.
Hammadde konusunda da devlet girdileri desteklemeli. Bu sayede tüm sektörler nefes alacak. TC’de bu destekler var, neden bizde yapılmıyor?
Elektrikte ise kwSaat başına yapılan 10 kuruş desteğin bir an önce arttırılması gerek. %10 yapılan elektrik desteği, elektrik zammı ile binde 3’e geriledi. Bu arttırılmalı, bunun yanında güneş enerjisi siteminin kurulması için de tarım ve sanayiye öncü olanak sağlanması gerek.”
TUTDER’den vergilendirme ve fonlara her fırsatta atıf!
Yurt dışından ürün tedariki ile ilgili sıkıntılar da Kuzey Kıbrıs Hızlı Tüketim Ürünleri Tedarikçileri Derneği (TUTDER) açıklamalarına yansımış, bunların başında elektrik ücretlerinin ucuzlaması veya destek verilmesi gibi kalemler yer almıştı. Elektrik fiyatlarının, üretimden tüketime, sanayiden hizmet sektörüne kadar tüm ekonomik alanları etkileyeceğini her fırsatta dile getiren dernek, ülke ekonomisini belki de yıllar alacak bir durağanlığa hatta iflasa sürükleyeceğini de ifade etmişti.
Yine TUTDER tarafından yapılan geçmiş açıklamalarda bazı vergi ve fonların kaldırılması veya oranlarının düşürülmesiyle kimi ürünlerde yüzde 10’dan başlayıp yüzde 40’a kadar çıkan bir ucuzluk yaşanabileceği belirtilmişti.
Dernek tarafından dönem dönem yapılan açıklamalarda, çeşitli aylar içerisinde devlete, ithal edilen ürünlerden Milyon TL’lik vergiler ödendiği de basına yansımıştı.