Halkların Demokratik Kongresi (HDP) tarafından düzenlenen, “Radikal Demokrasi Mücadelesinde Yeni Muhalefet ve Örgütlenme Biçimleri – Yeni siyaset arayışları” konferansı Ankara’da gerçekleştirildi. Cumhuriyetçi Türk Partisi-Birleşik Güçler (CTP-BG) Parti Meclisi üyesi ve milletvekili Asım Akansoy’un konuşmacı olarak katıldığı konferansta; Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Asya Abdullah, Ciwan Mihemed Mustefa, Yunanistan Radikal Sol Koalisyon (Synaspismós Rizospastikís Aristerás – SYRIZA) Milletvekilleri Georgios Tsipras ve Dimitra Okaliari, Almanya Sol Parti’sinden (Die Linke) Parti Meclisi Üyesi Dominic Heilig ile HDP Eş Genel Başkanları Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü yer aldı.
CTP milletvekili Asım Akansoy’un katılımcılara seslendiği “Neoliberalizme karşı alternatif inşa etmek: Toplumsal hegemonya mücadelesinde yeni muhalefet ve örgütlenme biçimleri” başlıklı oturumun moderatörlüğünü Levent Köker yaparken HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü, Die Lenke ve Avrupa Sol Partisi Yönetim Kurulu üyesi Dominic Heilig de konuşmacılar arasında yer aldı.
FEDERAL SİSTEMİ ANLATTI
CTP milletvekili Asım Akansoy, Kıbrıs Sorunu’nda gelinen son aşamayı katılımcılarla paylaşarak parti olarak Kıbrıs’ın bütünlüğünü savunduklarını belirterek adada bir milyon nüfusun huzurlu ve mutlu olmadığını söyledi. Öncelikli hedeflerinin adanın birleştirilmesi olduğunu kaydeden Akansoy, iki bölgeli, iki toplumlu federal bir sistem hedeflendiğini aktardı. Akansoy sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kuzey Kıbrıs, hem askeri hem de sivil vesayet altında bulunan ve siyaset yapılması son derece zor olan bir bölge. Kıbrıslı Türk Solu olarak öncelikli hedefimiz, adanın Federal bir model çerçevesinde birleştirilmesidir. Bu durumda her iki toplumun da önemli bir tarihsel sıçrama yapacağı ve Kıbrıslı toplumların kendi kendilerini yönetebilecek sosyal ve ekonomik zemine ulaşacakları, kendi iradelerini kullanabilecekleri açıktır. Dolayısıyla Federal çözüm bizim temel konumuzdur. Bunun yanında biz bu tarihsel kopuşu, Kıbrıs Türk toplumu ve Rum toplumunun daha adil ve uluslararası hukuk sistemi içerisinde kendi kimliklerini var edeceklerini düşündüğümüz, Avrupa Birliği üyeliği bağlamına da oturtuyoruz. Ve elbette bunu savunuyoruz.”
GENİŞ İTTİFAK MODELLERİ
Parti olarak uzun bir dönem sürdürülen çözüm indirgemeci siyaset anlayışını kontrollü bir şekilde dönüştürerek, iç koşulların yani ekonomik, hukuksal ve siyasal bağlamda ülke koşullarını iyileştirmek ve vesayet ilişkilerini geriletmek adına program geliştirmeye yöneldiklerini aktaran Akansoy, ülke gerçeğini göz ardı etmeden ve hiçbir sorunun çözümünü ötelemeden kararlılıkla ele almanın kaçınılmaz olduğunu söyledi. Akansoy şunları söyledi:
“Böylece hem günlük hayata dair konuşan ve çözüm üreten bir siyasi söylem geliştirdik, hem de Kıbrıs Sorunu’nu sürekli önde tutarak somut durumu tüm açıklığı ile topluma sunduk. Bu durumla salt çözüm siyaseti ile günlük sorunları ertelemenin yarattığı gerilemenin mücadele bütünlüğüne zarar vermesini engelledik.
Dolayısıyla hayatın her alanındaki sorunlara dair siyaset üretmeden, toplumsal meşruluğu yaratamayacağımızdan hareketle, dar alanda değil, geniş ittifak modelleri ile tüm topluma dönük siyaseti benimsedik. Elbette partimizin temel ilkelerinden ödün vermeden.”