VİCDANİ RET DAVASI ERTELENDİ

2009 yılından beridir seferberliğe gitmeyi reddeden Murat Kanatlı 15 Haziran tarihindeki Askeri Mahkemedeki ilk davası öncesi yaptığı açıklamada dünyadaki hiçbir savaşta taraf olmayacakları için savaş hazırlıklarında yer almayı ret ettiklerini söyleyerek,

 

 

2009 yılından beridir seferberliğe gitmeyi reddeden Murat Kanatlı 15 Haziran tarihindeki Askeri Mahkemedeki ilk davası öncesi yaptığı açıklamada dünyadaki hiçbir savaşta taraf olmayacakları için savaş hazırlıklarında yer almayı ret ettiklerini söyleyerek, bu davranışlarının savaşın insan kaynaklarını kurutma çabası olduğunun altını çizmişti. Dava daha sonra 5 Temmuz’a, 26 Temmuz’a ondan sonra da 29 Eylül ertelenmişti…

29 Eylül tarihindeki duruşmada avukatlar kısa bir sunum yaparak konunun anayasa mahkemesine havale edilmesini istediklerini belirttiler… Savcılığın da görüşünü ortaya koymasından sonra dava bir kez daha ertelendi, yeni tarih 25 Ekim…

 

KİTLESEL BASIN AÇIKLAMALARI

 

Dava öncesi Kıbrıs’ta Vicdani Ret İnisiyatifi çağrısı ile kitlesel basın toplantısı düzenlendi.

Basın toplantısında önce sözü Vicdani Ret için Avrupa Bürosu (EBCO) Başkanı Gerd Greune aldı. Daha sonra YKPfem’in bildirisi Mine Kanol, Kıbrıs Gençlik Platformu bildirisini Kamil İpçiler, Kıbrıs’ta Vicdani Ret İnisiyatif bildirisini de Nevzat Hami tarafından okundu. Hami, Baraka ve BKP, Avrupa Sol Partisi ve Avrupa Yeşiller Partisi’nin de kendilerine mesaj ilettiğini, mesajda süreci takip ettiklerinin belirtildiği ve Murat Kanatlı ile dayanışmalarını vurguladıklarını söyledi. Hami, ayrıca Avrupa Sosyalistlerinin de konuyu dün yazılı soru ile Avrupa Komisyonun gündemine getirdiğini söyledi.

Açıklamalardan sonra dava için gelenler birlikte askeri mahkemeye girdiler. Mahkeme girişte basın mensuplarının bazılarında kamera olduğu gerekçesi ile salona alınmadı.

 

Kıbrıs’ta Vicdani Ret İnisiyatifi:

SAVAŞI VE HAZIRLIKLARINI REDDEDİYORUZ

Savaşın acılarının hala silinemediği ülkemizde, yeniden bu acıların yaşanmaması için bu coğrafyada ve dünyada daha fazla savaşlar olmasın diye sesimizi yükseltiyoruz, savaşın insan kaynaklarını kurutmak için en doğal insani hakkımızdan yararlanıp vicdani ret hakkımızı kullanıyor, savaşı ve hazırlıklarını reddediyoruz...

 

Öldürmenin eğitimini almayı reddetmenin suç olmadığını, öldürmenin suç olduğunu söylüyoruz ve vicdani ret hakkının Kıbrıs’ın kuzeyinde de tanınması ve zorunlu askerlik uygulanmasına son verilmesi için çağrı yapıyoruz…

47 üyesi olan Avrupa Konseyi içindeki ülkelerinin dördünde Andorra, İzlanda, Liechtenstein ve Monaco’da hiçbir silahlı kuvvet yoktur. 28 ülkede ise zorunlu askerlik yoktur. Zorunlu askerlik olan 15 ülkeden yalnız Türkiye vicdani ret hakkını tanımamakta, Azerbaycan ise anayasada bu hakkı tanımasına rağmen henüz yasal düzenlemeye gitmemiştir. Hatta dört ülke Almanya, Hollanda, İsviçre ve Birleşik Krallık profesyonel orduda bile vicdani ret hakkını tanımaktadır.

 

Bu nedenle vicdani ret hakkının Kıbrıs’ın kuzeyinde de tanınması ve zorunlu askerlik uygulanmasına son verilmesi talebimiz ‘doğal’ ve bugünün uluslararası hukuka uygun bir taleptir…

Çünkü vicdani ret bir düşünce özgürlüğü hakkıdır. Bu konudaki tartışma da artık net olarak ortadan kalkmıştır.

 

Talebimiz, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM)’de 23 Mayıs 2001’de Daimi Komite tarafından kabul edilen 1518 numaralı tavsiye kararındaki: “Vicdani ret hakkı, kutsal olarak kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde belirtilen düşünce, vicdan ve din özgürlüğünün temel bir görünüşüdür” ifadelerinin Kıbrıs’ın kuzeyinde de tanınmasıdır.

 

Yurt ödevimiz barış, vicdani ret hakkımız olsun” diyerek başlattığımız bu mücadelemiz sürüyor ve bu mücadeleyi sürdürmeye kararlıyız.

Bu düşüncelerle vicdani reddini açıklayarak 2009’dan beri seferberliğe katılmayan vicdani retçi Murat Kanatlı’nın davasının geri çekilmesini, tüm soruşturmaların sonlandırılmasını ve vicdani ret hakkının tanınmasını talep ediyoruz.

 

YKP-fem:

KADINLARIN VİCDANI SAVAŞI REDDEDİYOR

Militarizm şiddeti, sıradüzeni, öldürücü milliyetçiligi var eden ve yücelten, ataerkil, yok edici bir ideolojidir. Militarizm sadece savaş demek değildir. Temelinde ayrımcılık ve baskı olan cinsiyetçilik ve ırkçılık gibi başka ideolojilerden  beslenerek hayata yayılır.

 

Bizler feministler olarak, çocukluktan beri bize çeşitli yollarla dayatılan militarist öğretileri ve  bunların toplumu ve bireylerin hayatlarını baskıcı yöntemlerle şekillendirici etkilerini görüyoruz, ve reddediyoruz.  Ölmeye ve öldürmeye hazır erkek evlat yetiştiren, 'vatan sağ olsun' deyen kadınlar, korunması gereken pasif özneler olmayı kabul etmiyoruz.

 

Vicdanımız, bir insanın eline zorla silah verilip sorgulamadan öl ya da öldür denmesini reddediyor.  Egemenlerin çıkarları uğruna ölmeyi, öldürmeyi ve buna hazırlık yapmayı reddeden Murat Kanatlı’ya tam destek bildiriyoruz.

 

KIBRISLI GENÇLİK PLATFORMU

Kıbrıs’ta Vicdani Red İnisiyatifi’nin çalışmalarını yakından takip etmekteyiz. Halen sürdürülmekte olan vicdanı ret mücadelesinin haklılığının arkasındayız ve bu sürecin takipçisi olacağımızı belirtmek isteriz. Militer sistemi içeren; zorunlu askerlik hizmetinin, milliyetçi eğitim yapısının ve ataerkil sistemin de karşında durmaktayız. 

 

Kıbrıslı Gençlik Platformu olarak, bireylerin iradeleri dışında zorla askere alınmalarına, ellerine silah verilmesine ve ordu için köleleştirilmelerine karşıyız. İnsan haklarından saydığımız vicdanı ret ve total reddin, yasal mevzuat içerisinde hak olarak düzenlenmesi için mücadele vermeye ve dayanışma göstermeye hazırız. Savaşın yıkıcılığı karşısında vicdani retti, bir düşünce özgürlüğü mücadelesi olarak da savunmaktayız.

Halklar; kendilerine ait olmayan savaşta taraf olmayı ret etmekte, kardeş halklar barışı; anti-militarizm ve vicdani ret mücadelesinde görmektedir.

 

 

 

 

 

 

 

Arşiv Haberleri