İsveç Kazı heyeti, 1928 senesinin Nisan ayında, Kıbrıs’taki arkeolojik kazı çalışmalarını yürütürken, kazı heyetinden Erik Gjerstad, Vuni sarayının bulunduğu dağ ve deniz arasındaki eşsiz konum için , “Rüyalarımızın Dağı” nitelendirmesini yapmıştı. (Kaynak: Fantastic Years on Cyprus)
Hiç tartışmasız Vuni Sarayı, içinizdeki huzur çağrısına en iyi yanıt alabileceğiniz yerlerin başında geliyor. Kıbrıs’ta ayrıcalıklı bir yere sahip olan Vouni (Vuni) Sarayı, 2500 yıllık gizemli tarihi ve eşsiz dağ ve deniz manzarası ile izahı zor bir güzelliğe sahip. Tarih ve doğa buluşmasının en güzel yaşandığı adres olan Vuni Sarayı, üç teras üzerine kurulmuştur. Yer yer iki katlı olan yapı, 137 odadan oluşmaktadır.
Antik Şehir krallıklarından biri olan Soli’yi, kontrol altına alacak bir şehir kurmak isteyen Marion şehrinin (Baf yakınlarındaki Poli kasabasına yakın), Pers yanlısı kralı Doxandros, şu an Bademliköy olarak bilinen bölgeye, deniz seviyesinden 267 metre yüksekliğindeki bir tepeye yerleşimini kurar. Adını, Yunanca da yüksek tepe anlamına gelen ‘Vouno’dan alan ve zamanla, Vouni-Vuni olarak telaffuz edilen yerleşim yerinin, gerçek adı bilinmemektedir. Yaptığım araştırmaya göre, burası bir saray değildi. Saray olarak anılmasının sebebi, arkeolojik kazılarda vermiş olduğu zengin buluntulardır. Bunlar arasında ilk akla gelenler, Vuni hazineleri olarak da bilinen gümüş takılar, çok sayıda sikke, bronzdan yapılmış bir boğa heykeli ve ince bir sanatsal işçilikle yapılan farklı inanışları simgeleyen heykellerdir...
1927- 31 yılları arasında adamızda bulunan İsveç Kazı Heyeti, 25 farklı arkeolojik alanda gerçekleştirdikleri kazı çalışmalarıyla Kıbrıs’ın tarihine ışık tuttu. Vouni Sarayı’nda çalışmalarını, sistematik bir şekilde devam ettiren heyet, Vuni sarayı kazılarını oldukça önemsemişti.
DOĞU AKDENIZ’DEKI TEK PERS ESERI
Kıbrıs’ta yapılan yapı örnekleri arasında ayrıcalıklı bir yere sahip olan Vouni Sarayı, Persler döneminde adada inşa edilen, bilinen tek tarihi eserdir. Doğu mimarisi ile yapılan yapı, kendine özgü özellikler taşır. Vouni Sarayı’nın avlu bölümü, bir birine bağlı sütunlardan oluşmaktaydı. Avlunun hemen ortasında, Vouni Sarayı’nın su ihtiyacını karşılayan bir ana sarnıç bulunuyordu. Saraydaki çeşitli şekillerdeki sarnıçlarda yağmur suyu biriktiriliyor, biriktirilen sular sıcak yaz aylarında kullanılıyordu. Vouni Sarayı’nın avlusunun bir diğer özelliği avlunun, saraydaki bütün odalara bağlantısı olmasıydı. Yine, Saray’ın avlusunda bulunan ve sert kireç taşından yapılan sütun başlığı dikkat çekicidir. Bu sütun başlığı üzerinde eski bir tanrıça olan Mısır kökenli Hator’un yüzü bulunmaktaydı . Maalesef doğa şartlarından dolayı, Hator’un yüz hatları günümüze kadar belirgin bir şekilde ulaşmamıştır. Yine,
Vouni Sarayı’nın avlusunda bulunan, 7 sıradan oluşan 16 metre genişliğindeki basamaklar doğu etkisi taşıyan, Kıbrıs’taki en geniş basamak örneğidir. Vouni Saray’ındaki bir diğer önemli eser ise günümüze kadar ulaşan Vouni hamamıdır. O dönemdeki insanların temizlik anlayışını yansıtan, Kıbrıs’taki en eski hamam örneğidir.
ATHENA TAPINAĞI
Vouni’nin bir diğer önemli bölümü de bilgelik tanrıçası Athena’ya adanmış Tapınaktır. Kayalık bir alan üzerine inşaa edilen tapınak, yer yer iki katlı olup, iki ana giriş kapısından oluşan bir mimariye sahipti. Pers düşünce sisteminden sonra Yunan düşünce sistemine göre inşaa edilmiştir. Tapınakta bilgelik tanrıçası Athena’ya ait bir de heykel bulunmuştur.
SOLİ HALKI TARAFINDAN YIKILDI
Yaklaşık yüz yıl ayakta kalmayı başaran saray, Soli halkı tarafından bir tehdit unsuru olarak görüldüğü için yakılıp yıkılmış, bu tahribattan sonra bir daha kullanılamamıştır. (M.Ö 380) Bu haliyle de, gizemli bir derinliğe sahip olan Vuni Sarayı, eğer yıkılmamış olsaydı, bence hiç tartışmasız Kıbrıs’ın en etkileyci eseri olacaktı.
ORKİDE SARAYI
Vouni Sarayı, yılın özellikle Ocak ve Mayıs ayları arasında, çevresindeki zengin orkide türleri ve diğer nadir türlerin kendini göstermesi ile birlikte rengarenk bir görünüme bürünür. Vuni Sarayı – Yeşilırmak arasındaki yürüyüş parkuru, doğaseverler için memnuniyet garantili doğa parkurları arasındadır. Bir yanda deniz, diğer yanda dağ, arasındaki tarih ve doğa buluşması, eşsiz güzellikteki bir tabiat sunumudur. Bu görsel sunum, kesinlikle hissedilmeli…
PETRA TOU LİMNİDİ ADASI – LİMNİDİ KAYALIĞI
Vuni Sarayı’ndan bakıldığı zaman, en güzel görülen noktalardan biri de, hiç kuşkusuz, eşsiz güzelliği ile Petra Tou Limnidi Adasıdır. (Yeşilırmak Kayası)
Kazısı İsveç Kazı Heyeti tarafından, 1929 yılında yapılan Petra Tou Limnidi adasında ilk insan izine, M.Ö 5000 yılında rastlandı. Bir başka deyişle, Petra Tou Limnidi’de, hayatın başlangıcı anlamına gelen, medeniyet ateşi günümüzden 7000 bin sene önce yakıldı. İsveç Kazı heyeti, Vouni’de çalışmalarına devam ederken, karşıda gördükleri bu güzelim adanın nasıl bir yer olduğunu merak eder. Bu gizemli adaya ulaşmak için köylülerle temas ederler. Nihayetinde de, en yakın köyden başlangıçta bazı aksamalar yaşasalar da, bir tekne kiralayarak, kaya adaya ulaşırlar. Orada yaptıkları inceleme neticesinde, arkeolojik buluntulara rastlarlar. Ekip, iki hafta süren çalışmaların sonucunda, Petra to Limnidi adasının, Kıbrıs’taki en eski yerleşim yerlerinden biri olduğu gerçeğini ortaya çıkarır. Yapılan arkeolojik çalışmalar neticesinde, düzenli ve düzensiz planlı yerleşim, planlı evler tespit edilir. Burada yaşayan insanların, Anadolu ile yakın ilişkileri olduğu, o devirdeki ilkel insanın yaşamına ait, obsidyen taşı, taş balta gibi ele geçen buluntulardan anlaşılmıştır. Balıkçılık, çiftçilik, ziraat ve tarım, o devirdeki yaşamın geçim kaynağı idi.
Limnidi kayalığı, deniz kıyısından yaklaşık 100 metre uzaklıkta, 50 metre yüksekliğinde ve 30 m genişliğindedir. KKTC'nin en batı ucunda, Yeşilırmak köyünde yer alan Petra Tou Limnidi, Güzelyurt ve Lefke bölgesindeki bilinen en eski yerleşim yeri özelliğine sahip.
Petra Tou Limnidi Adasının ( Limnidi / Yeşilırmak Kayalığı ), Vuni Sarayı’ndan görünümü olağanüstüdür. İsveçli Kazı heyeti başkanı Einer Gjerstad, Vouni ve Petra Tou Limnidi kazılarından sonra bu etkileyici çalışmayı kiyaplaştırırken, ‘ADANIN UYANIŞI’ nitelemesini kullanmıştır.
Bence, içinizdeki huzur çağrısına en iyi yanıt alabileceğiniz yerlerin başında ‘Vuni Sarayı’ geliyor. Fazla söze gerek yok. Vuni Sarayı eşittir, tarih,doğa ve huzur. Gelin,görün, keşfedin!