Yan yana sıralanmış bakanlar...
Bir et...
Bir tırnak...
Bir et...
Bir tırnak...
Sonra tırnak, tırnak, tırnak...
Araya iki sivri biber, bir de domates girse ‘türlü’ olacak...
“Analı yavrulu” kebabı!..
Çevir de yanmasın, tarzında...
***
Kocaman ekranda rakamlar dönüyor...
Teknik başkanların biri geliyor, biri gidiyor...
Sunum sunum üstüne...
Ekonomi şaha kalkıyor..
Grafikler yükseliyor git gide...
Rakamlar...
Rakamlar...
Rakamlar...
Öyle de ‘rakamlar’ ekmek pişirmiyor...
Umut olmuyor rakamlar...
Daha temiz su, sürdürülebilir çevre, sağlıklı gıda yerine geçmiyor...
Cebimizden daha az para çıkarak doldurmuyor aracın tankını...
Ve aparmanın merdiven ayaklarına dahi sunmuyor ‘hesaplı’ elektrik !?
İyi bir eğitim... Kaliteli bir ömür vaat etmiyor rakamlar...
***
Hayır, Kıbrıs’ın güneyine hiç geçmesek duyduklarımıza inanacağız...
Belk de, hiç geçmeyenlerin inanması ondan...
Meğerse onlar ‘zavallı’...
Meğerse onlar ‘fakir ama gururlu’...
Meğerse biz ‘zengin’ ve son derece ‘havalı’....
***
Rakamlar konuşuyor...
Grafikler uçuşuyor...
Ekonomideki ‘şahlanmadan’ her birimiz, her gün, biraz daha fazla pay alıyor...
İyi de bu rakamlarda, bu grafiklerde, bu tablolarda demokrasi yok...
İrade yok...
Saygı yok...
Özgürlük yok bu rakamlarda...
***
Ama geliniz yine rakamlardan gidelim, yine ‘resmi’ sonuçlardan...
Çok değil, 4 sene önce, 6 bin civarında anti deprasan ‘xanax’ hapı geliyormuş Kıbrıs’ın kuzeyine...
Oysa geçen sene bu sayı artmış...
6 binden 12 bine değil...
Bilemediniz, 24 bin de değil rakam...
Yok yok, yüz bin de değil...
Daha da yukarılara çıkmış...
Uçmuş resmen...
Tam 487 bin olmuş....
DÖRT YÜZ SEKSEN YEDİ BİN, evet!..
Bu rakamları kim yorumlayacak acaba?