ARZU ETMEK...
Arzu, ortada bizim olmayan bir şeyin varlığını gösterir.
Zaten insanın her şeyi varsa,
O zaman arzu olmaz, çünkü isteyecek bir şey kalmamıştır.
ARZU ETMEME ARZUSU
Bazıları arzularından arınmak,
Huzuru bulmak için Hindistan'a gidip Buda'ya tapıyor.
Buda'ya göre "her şeyimiz var" önermesi de,
Arzu etmeme arzusunu arzulamaktı...
Buda'ya göre arzu etmek gereksizdi...
Çünkü ona göre, insan nefsi arzu edebileceği her tür zenginliğin içinde yaşıyordu...
Buda, bu içsel savaş için mücadele etmişti...
YOLUN SONUNDA YENİ ARZULAR OLUR
Tabi benim/bizim gibi insanların seçeneği bellidir:
"Yola" çıkmak...
Arzumuz doğrultusunda "yola" çıkmamız gerekiyor!
Kimsenin iradesinin içinde/kontrölünde kalmamak için...
Barış ve özgürlük arzumuzun yerine gelmesi için...
Yolun sonunda nereye vardığımızı görmek ve yeni arzularımız için...
Bu yüzden yola çıktık biz!..
Ya pişmanlık, bedel ve bedelini ödemek,
ya da,
O arzumuza kavuşmak için...
Ve o arzunun aşılmasıyla da özgürleşmek! için..
SİBEL SİBER'LE YOLUMUZU YÜRÜYECEĞİZ
Bu yola inandığımız ve hareket ettiğimiz sürece,
Bu arzumuz yaşayacak,
Bu yol kaderimiz olacaktır!..
Ve ben, ideallerimin ve ideallerimin peşinde gitmemin neticesinde ortaya çıkan yolumun ve kaderimin arkasındayım...
İnatla arkasındayım...
Dün gece Lefkoşa Atatürk Spor Salonunda bir kez daha gördüm ki Sayın Sibel Siber de yolunun ve yolumuzun arkasında....
Tıpkı orada bulunan binlerce insan gibi...
On binler Kıbrıs'ta bir federal çözümün, barışın, daha insanca yaşamanın ve dünyayla bütünleşmenin arkasında...
Ya siz?!