Hüseyin ÖZBARIŞCI
Yatırımcıların gözdesi haline gelen İskele’de de esnaf ekonomik krizden muzdarip. Bölgenin yabancılaştığını ve yabancılar sayesinde ayakta kaldıklarını söyleyen İskele esnafı, yerli halka satışın çok düştüğüne işaret etti.
YENİDÜZEN’e değerlendirmelerde bulunan İskele esnafı, ekonomik krizin satışları çok etkilediğini söyledi, “Karın tokluğuna çalışıyoruz” dedi.
Kimi esnaf bölgeye yerleşen yabancıların, bölge esnafını kalkındırdığını belirtirken, kimi esnaf da yabancıların satışlara çok etkisi olmadığını dile getiriyor.
“Dayanabileceğimiz kadar dayanacağız. Dayanamazsak kilit vurup kapatacağız” diyen İskele esnafı “Gün oluyor satış yapmadan dükkanımızı kapatıyoruz” diye de ekledi.
İskele esnafı ne dedi?
Ercan Hoca: “Dayanabileceğimiz kadar dayanacağız. Dayanamazsak kilit vurup kapatacağız”
“Ciddi bir hayat pahalılığı var ve hiçbir şey eskisi gibi değil. Eskiden ucuza üretiyorduk, ucuza satıyorduk, şimdi pahalıya üretiyor, pahalıya satıyoruz. Bu da satışlarımızı ciddi anlamda etkiledi. Dayanabileceğimiz kadar dayanacağız. Dayanamazsak kilit vurup kapatacağız. Burası yatırımı olan bir bölge ama esnafa çok ciddi bir katkısı ne yazık ki yok.”
Ayşen Biçici: “Yabancılar, bölgede ekonomiyi canlandırdı”
“Yaşadığımız en büyük sıkıntı hiç kuşkusuz ekonomik krizdir. Bunun yanında bölgemizin yabancılaşmasıdır. Kriz, satışlarımızı ciddi anlamda etkilemiş durumda. Bölgemiz yabancılaşmasaydı dükkânlarımızı şimdiye kadar kapatmış olacaktık. Yabancılar, bölgede ekonomiyi canlandırdı ama fiyatların onlara yönelik endekslenmesi çok kötü oldu.”
Meycan Rıylı: “Yabancılar olmasaydı pandemi sonrası çoktan kapatmış olacaktım”
“Bu dönemde satışlarımız çok etkilendi. Yerli halk bir şeyi almak istemiyor derecesine geldik. Halkımız mağazaya giriyor, fiyat soruyor ve almadan çıkıyor… Son dönemde satışlarımız sadece yabancılara yönelik diyebilirim. Yabancılar olmasaydı ben pandemi sonrası çoktan kapatmış olacaktım. İki bankadan kredi çekip ayakta duruyorum. Borcu borçla da kapatamayız. Zor bir durum…”
Orhan Evlat: “Karın tokluğuna çalışıyoruz, günü birlik yaşıyoruz”
“Yaşadığımız sıkıntılar, herkesin de etkilendiği hayat pahalılığıdır. Eskiden daha ucuza üretip satarken, şimdi aha pahalıya üretip satıyoruz. Bu da doğal olarak haliyle satışlarımızı etkiliyor. Çünkü halkımızın alım gücü yok. Şu anda karın tokluğuna işliyoruz. Günü birlik yaşıyoruz. Gün içerisinde kazandığımızda akşamüstü markete gidince veriyoruz. İşin bir diğer kötü yanı da geleceğimizi görememektir.”
Kaya Tosun: “8 yıldır gözlüklerini değiştiremeyen insanlarımız var”
“Yaşanan ekonomik krizle birlikte satışlarımız oldukça düştü. İnsanlarımızın alım gücü düştüğü ve TL’nin döviz karşısında değer kaybettiği için satışlarımız etkilenmiş durumda. Eskiden 2-3 adet güneş gözlüğü satarken, şimdi gözlük alamıyor. Çünkü insanlarımız temel ihtiyaçlarına yönelmiş durumda. 7-8 yıldır gözlük camlarını değiştirmeyen insanlar var. İnsanlarımız, gözlüklerini değiştirmesin diye doktorda muayene bile yaptıramıyor. Çünkü bu, insanlarımıza çok pahalıya geliyor.”
Ersev Civisilli: “Esnafı yabancılar ayakta tutuyor”
“Ekonomik kriz bizim satışlarımızı çok etkiledi. Bizim çalışanımız yok ve olmamasına rağmen yine de istediğimizi yapamıyoruz. Bölgemiz biraz da tenha bir bölge… İnsanlarımızın alım gücü düşük ve esnafı biraz buraya gelen yabancılar ayakta tutuyor.”
Özge Usluer: “Satışımız çok az…”
“Ekonomik krizden dolayı satışlarımız yok denecek kadar az… Satışımız çok az… Hatta bazı günler sabah açıyoruz, siftah etmeden akşamüstü kapatıyoruz. Geleceğimiz de karanlık, çocuklarımızın işi çok zor…”
Gürdal Sefer: “Kötüye doğru gidiyoruz, gençler göç etmek istiyor”
“İskele bölgesi gözle görüldüğü gibi durgun… Pandeminin ilk günlerinden beridir sıkıntılar yaşıyoruz. Fiyatların anormal derece artması da bu durgunluğa bir sebeptir. İşin gerçeği kötüye doğru gidiyoruz. Yabancılar Cuma pazarını beklediği için satışlara etkisi vardır. Benim 16 yaşında kızım var ve bana bu ülkede geleceği olmadığını söyleyerek göz etmek istediğini dile getiriyor. Biz de çocuklarımıza iyi bir eğitim almalarını ve ona göre hayata atılmalarını söylüyoruz. Gençlerin göç etmek istemesi çok kötü bir durum…”