Fehime ALASYA
Ülkeye gelen yabancıların sürüş ehliyetlerine yönelik farklı uygulamalar dikkat çekiyor. Türkiye’den “görevli” olarak gelen kişilerin ehliyetleri geçerli kabul edilirken, diğer ülkelerden gelen kişilere çalışma ya da oturma izni aldıktan bir ay sonra “sınav koşulu” getiriliyor.
Ülkede ikamet, çalışma, ya da öğrenci izniyle bulunan yabancı kişilerin kendi ülkelerine ait sürüş ehliyetleri bir aylık zaman dilimi sonrasında polis tarafından kabul edilmiyor. Turistler ise kendi ülkelerine ait sürüş ehliyetleri ile araç kullanabiliyor.
“Ehliyet dönüştürme” ismi verilen uygulama özellikle “araç sigortaları” anlamında kaosa neden oluyor. Kimi işletmeler yabancılara araç sigortası yaparken, kimileri yapmıyor.
Kiralık Araç İşletmecileri Birliği ile Sigorta ve Reasürans Şirketler Birliği “ehliyet dönüştürme” uygulamasını trafik yol güvenliği açısından yararlı bulurken, bürokrasinin kolaylaştırılmasını, gerekli denetimlerin de yapılmasını istiyor.
Trafik Dairesi Müdürü Mustafa Yeşil ise Türkiye ile özel protokol kapsamında dönüşüm yapıldığını ifade ederken, “yabancı kişilerin kendi ülkelerine ait sürüş ehliyetleri ne kadar muhaceret izni varsa o kadar kabul ediliyor” dedi.
Sürüş ehliyetlerine yönelik “çifte standart” ise dikkat çekici! Örneğin, Kıbrıs gibi trafiğin sağdan aktığı İngiltere’den gelenlere, bir ay sonra “sınav zorunluluğu” getirilirken, trafik akışı ters olmasına rağmen Türkiye’den görevli gelenlerin ehliyetleri kabul ediliyor.
Polis Genel Müdürlüğü’nün “ziyaretçi şahısların sürüş ehliyetleri ile ilgili kararları” arasında yer alan sürüş ehliyetleri dosyası, çok daha kapsamlı ve bilimsel bir tüzüğe ihtiyaç duyuyor.
Trafik Dairesi Müdürü Mustafa Yeşil:
“TC ile özel protokol kapsamında dönüşüm yapılıyor”
Ülkede ikamet, çalışma ya da öğrenci izniyle bulunan yabancı kişilerin kendi ülkelerine ait sürüş ehliyetlerinin bir aylık zaman dilimi ile sınırlı olmadığını kaydeden Trafik Dairesi Müdürü Mustafa Yeşil, “Ne kadar muhaceret izni varsa o kadar kabul edilir. Muhacerette ne kadar izin verildiyse o kadar süresi var” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ehliyetinin dönüştürülmesinin imzalanan özel bir protokol ile mümkün olduğunu kaydeden Yeşil, “Görevli kişilere sınava girmeden dönüşüm yapılır, TC ile protokolümüz var, başka ülke ile yok” bilgisini paylaştı.
Yabancıların ehliyet dönüşümüyle ilgili bireysel şikayet almadıklarını kaydeden Yeşil, şöyle devam etti:
“Ehliyet dönüşüm noktalarında bu sınavlar yapılıyor. Şoför okullarından dersler de alıyorlar.
Hiç ehliyeti yokmuş gibi sınava giriyorlar, ders alıyorlar, bu yolla ülkedeki trafik yol güvenliğini de korumuş oluyoruz. Her ülkenin kendi belirlediği yasaları çerçevesinde bu çalışmalar yürütülüyor.”
Sigorta ve Reasürans Şirketler Birliği Başkanı Raif Çukurovalı:
“Yurt dışından gelen kişiler, buranın kanun ve yol kurallarına uymalı, bilgilendirilmeli”
Reasürans Şirketler Birliği Başkanı Raif Çukurovalı, “Yurt dışından gelen kişiler, buranın kanun ve yol kurallarına uymalı, bilgilendirilmelidir. Bu nedenle yabancıların sürüş ehliyetlerini dönüştürmek için bir sınava alınmasını doğru buluyorum” dedi.
Yabancılara yönelik hem sınav hem de hızlandırılmış bir eğitimin şart olduğunu belirten Sigorta ve Reasürans Şirketler Birliği yetkilisi, denetimin önemine de dikkat çekti.
Çukurovalı, şöyle devam etti: “Yasamıza göre ülkeye görevli gelen TC uyruklu kişiler, kendi ehliyetlerini kullanabilir. Yabancı uyruklular ise ehliyet sınavına girer. Yol trafik güvenliği açısından bu uygulama doğrudur. Burada denetim önemlidir. Örneğin kiralık araçlarda, aracı yasal olarak kiralayan kişi dışında kullanan şahıslar karşımıza çıkıyor. Bu kişiler ehliyetsiz kabul ediliyor. Yurt dışından gelen kişiler buranın kanun ve yol kurallarına uymalı, bilgilendirilmeli. Doğru bir uygulama fakat bazı düzenlemelere ihtiyaç var.”
“Araç sigortalarken veya satış yaparken ehliyet sorgulanmıyor”
Araç sigortalarken veya satış yaparken, yasa gereği sadece koçan ve kimliği sorgulayabildiklerine değinen Çukurovalı, ehliyetin de sorgulanması gerektiğine vurgu yaptı.
Çukurovalı, şunları ifade etti:
“Hasar oranlarına bakıldığı zaman genel olarak yabancı uyruklu kişilerin yoğunluklu olduğunu görüyoruz. Kendi adına kayıtlı arabası olan ve hiç ehliyeti olmayan yabancı uyruklu öğrencilerle sıklıkla karşılaşıyoruz. Araba sigortalarken ve satın alırken, yasa gereği sadece koçan ve kimliği sorgulayabiliyoruz. Bizler bu kuralların biraz daha katı olması talebinde bulunduk, ehliyeti de sorgulayalım istedik ama bazı sıkıntılardan ötürü yapamadık.”
“Fon, mağdur etmiyor”
Yabancı uyruklu, ehliyetsiz ve sigortasız kişilerin sebep olduğu kazalarda mağdur olan vatandaşların ‘Sigorta Garanti Fonu’ndan’ yararlandığını belirten Çukurovalı, pek bilinmemesine karşın vatandaşların bu fon sayesinde mağdur olmadığını da belirtti.
Kiralık Araç İşletmecileri Birliği Başkanı Yakup Serdaroğlu:
“KKTC sürüş ehliyeti olmayanlara turistler hariç araç kiralamıyoruz”
Turistler hariç, KKTC sürüş ehliyeti olmayan kimseye araç kiralamadıklarını belirten Kiralık Araç İşletmecileri Birliği Başkanı Yakup Serdaroğlu, “Turist dışındaki yabancılar polis nazarında ehliyetsiz kabul ediliyor ve sigorta onları kapsamıyor” dedi.
Serdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Öğrenci veya çalışma izinli olarak adada olan yabancı uyruklu kişilere bir ay sonra KKTC ehliyeti alma zorunluluğu vardır. Bu kişiler öğrenci ve çalışma iznin aldıktan sonra yurt dışına giriş çıkış yapsa bile yeniden bir ay araç kullanamaz. KKTC sürüş ehliyeti olmayan kimseye turistler hariç araç kiralamıyoruz. Turist olduğuna dair vize süresine bakıyoruz ve eğer hala güncelse kendi ülkesinin ehliyetini kabul ediyoruz. Öğrenci veya ikamet izinli adada bulunuyorsa kesinlikle KKTC ehliyeti talep ediyoruz. Aksi halde araç kiralamıyoruz, çünkü sigorta kapsamaz, polis nazarında ehliyetsiz kabul ediliyor. TC vatandaşları ise sınav gerekmeksizin KKTC ehliyeti alabiliyor. Ama üçüncü ülkeden gelenler belli bir sınava tabi tutuluyor. Ancak bu çerçevede KKTC ehliyetine kavuşuyorlar.”