Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan, seyrüseferden ve sabit radarlardan toplanan paranın Maliye Bakanlığı’na gittiğini belirterek, “2018 yılında sabit radarlardan ve seyrüseferden gelen toplam rakam 155 milyon TL. Bu miktar, bizim bakanlığımızda toplansa, bugün vatandaşın haklı olarak şikayet ettiği yollarla ilgili problemlerin çok büyük kısmı çözülmüş olur” dedi.
Halkın Partisi’nden yapılan açıklamaya göre, Atakan BRT’de katıldığı programda bakanlığın icraatlarını anlattı, soruları yanıtladı.
Yaklaşık 19 aydır görevde olduğunu kaydeden Bakan Atakan, geçirdiği “zorlu” süreci, kaynak bulmak için sarf ettikleri çabaları anlattı.
Seyrüseferden ve sabit radarlardan toplanan paranın sanılanın aksine Ulaştırma Bakanlığı’na değil, Maliye Bakanlığı’na gittiğini belirten Atakan, “2018 yılında sabit radarlardan ve seyrüseferden gelen toplam rakam 155 milyon TL. Bu miktar, bizim bakanlığımızda toplansa, bugün vatandaşın haklı olarak şikayet ettiği yollarla ilgili problemlerin çok büyük kısmı çözülmüş olur” dedi.
Atakan şöyle devam etti:
“Bakanlığımızın mühendisleriyle yaptığımız bir çalışma var. 2 yıllık bir periyod içinde; birinci yıl 180 milyon TL, ikinci yıl 100 milyon TL civarı bir rakamla ülkemizdeki tüm karayolları Dairesi uhdesinde bulunan 1600 küsur km’lik yol ağının önümüzdeki 20 hatta 30 yıl hiçbir sorun yaratmayacak şekilde elden geçirilip toparlanabiliyor. Bununla ilgili bir çağrıda da bulundum. Bunu yinelemek isterim; bizim önceliklerimiz var. Yollarımız kesinlikle elden geçirilmesi gerekiyor. Eğitim, sağlık gibi konular önceliklerimiz. Bu önceliklerimizi belirlerken gider noktasındaki bazı kalemleri de gözden geçirelim. Gerekirse bir yıl yurtdışı seyahatleri, kutlamalar ve buna benzer harcamaları kısalım. Gerekirse maaş artışlarını, ek mesaileri gözden geçirelim. Çünkü bir şeyleri toparlıyoruz, sonra bunları dönüyoruz harcıyoruz. Arada kalan o küçük miktarla da okul, yol, hastane, su altyapısı yapmaya çalışıyor ve başarısız oluyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin geneline, en tepeden aşağıya herkese uygulanması gerekiyor.”
“11 farklı proje için ihale askı süresi 25 Ekim’de doluyor”
Bu son döneme kadar kaynak bulma noktasında ciddi sıkıntılar yaşadıklarını ifade eden Atakan, “Çalışma odamda 6 klasör proje duruyor. Bunlarla ilgili kaynağı bulamıyoruz. En son Maliye Bakanlığı’nda ciddi bir çalışmayla bir kaynak yaratıldı. Bu kaynak sayesinde, şu an 11 farklı projemiz ihaleye çıkmış durumdadır. 25 Ekim itibariyle de askı süresi doluyor. Gelen teklifler çerçevesinde, hava durumunun da izin vermesiyle birlikte, önemli noktalardaki projeler devam edecek. Bir de Türkiye Cumhuriyeti tarafından ihale edilen bazı projeler var. Bunların arasında yarım kalanlar var. Bu yarım kalanların nasıl devam ettirileceğiyle ilgili de bir çalışma yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Geçen seneye göre daha iyi bir durumdayız”
Geçen yılki yağışlar ve yağışların neden olduğu sıkıntıları yaşamamak için önlem aldıklarını belirten Tolga Atakan, mazeret üretmek yerine yerel yönetimler ve diğer ilgili bakanlıklarla bir araya gelip söz konusu bölgelerde benzer sıkıntıları yaşamamak için bir çalışma yaptıklarını ifade etti.
“En büyük problemi çevre kirliliği nedeniyle yaşadık” diyen Bakan Atakan, “Büyük bir duyarsızlıkla çevreye attığımız evsel atıklar, çöpler birçok noktada, derelerin ve yağmur sularının akış yollarını tıkadı ve birçok yerde taşkına sebep oldu. Dere yataklarının temizlenmesi, evsel atıkların atılmasının önüne geçme, gerekli yerlere bent ve ark yapılması konusunda çalışmaları yaptık, geçen seneye göre daha iyi bir noktadayız diyebiliriz” şeklinde konuştu.
“Projeler hazır, kaynak buldukça yapacağız”
Bakan Atakan, buldukları tüm kaynakları; eksikleri ve aksaklıkları gidermek için kullandıklarını söyledi.
Atakan, şöyle devam etti:
“Dikiş gerektiren bir yaraya yara bandıyla çözüm bulmaya çalışıyoruz. Geride bıraktığımız dönem, son 118 yılın en yağışlı dönemini geçirdik. Zaten çeşitli nedenlerden dolayı bakımını sağlıklı yapamadığımız karayollarımız daha kötü duruma geldi. 6 ilçemizin sınırları içinde bunların en acilini sıraladık, mühendislerimizle rakamlar belirledik. Bu çerçevede 22 milyon TL civarındaki kaynağımızı, en fazla ihtiyaç arz eden noktalarda, sadece bakım ve onarım için değil yol çizgilenmesi, oto korkuluk yapılması, tabela yapılması gibi ihtiyaçlar için de kullanıyoruz. Her ilçenin öncelikli noktaları var. Örneğin; İskele’de Karpaz’a doğru çok ciddi problemli yerler var. Kuzey ve güney Meserya’da ciddi sıkıntılar var. Güzelyurt ve Lefke’de çok problemli noktalar bulunuyor. Bunları bölüştürdük, bu çerçevede ihalelere çıktık. Tabii ki Maliye Bakanlığı yeni kaynak yaratmak için de çalışmaya devam ediyor. İlerleyen günlerde bize yine ufak kaynaklar çıkarsa projelerimiz hazır. Projelerimizin hepsi masada, kaynak geldikçe alıp İhale Kurulu’na götürecek durumdayız. Yeter ki o kaynağı bulabilelim.”
“Ehliyet alımına, araç muayenelerine sıkı denetim geliyor”
2020 için çok ciddi bir bütçe çalışması yaptıklarını ve bütçenin “olmazsa olmazları” olduğunu belirten Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı, “Bedelini yollarda can kaybederek ödüyoruz. Bu bütçeyi almak zorundayız. Böylece daha somut işler ortaya koyabileceğiz” dedi.
Trafik kazalarını engellemek için de bir dizi önlem aldıklarını anlatan Atakan, şunları kaydetti:
“Yola çıktığımızda iki elimizin direksiyonda, gözümüzün yolda olması gerekiyor. Başka bir cihazda değil. Dikkatimizi dağıtmayıp, belli bir hız sınırını aşmamalıyız. Yaşadığımız son kazaların nedenleri hep aşırı sürat, trafik ışıklarına riayet etmememe ve dikkatsizlik.”
Tolga Atakan açıklamasına şu sözlerle devam etti:
“Aynı insanlar Güney’e geçtiğinde ne telefonuna bakıyor ne de hız yapıyor. Bunu da sorgulamak lazım. Değişimi istiyoruz ama değişim bizden başlamasın, rahatımız bozulmasın istiyoruz. Ehliyet alış şekli, şoför okullarının yapısıyla ilgili çok temel değişiklikler yapacağız. Bununla ilgili 4 tüzük hayata geçti, 2020 itibariyle yürürlüğe geçecek. Artık yazılı ve teorik sınavlarımız olacak. Sürüş ehliyeti sahibi olmak bir hak değildir. ‘Her KKTC vatandaşı 18 yaşını doldurunca ehliyet alacak’ yaklaşımını bir kenara bırakmalıyız. Adı üstünde, ehilseniz o belgeyi alabilirsiniz, değilseniz alamazsınız. Eğitim müfredatımızın da çağdaş olması lazım. Müfredatımız da yenilenecek. Şu an Talim ve Terbiye’de. Araç muayene sistemimiz de değişecek. Bugün sadece binek araçları muayene ediyoruz, ağır vasıta araçları edemiyoruz. Yeni sistemde motosikletten TIR’lara her araç muayene edilecek. Kontroller tamamen bilgisayarla yapılacak. Cezalarla ilgili devleti eleştirenlere söylüyorum; ceza herkese uygulanmaz, kuralı çiğneyenlere, başkalarının hayatını tehlikeye atanlara uygulanır. Denetimler çok sıkı tutulacak.”
“Yeni Havaalanı Mayıs 2020’de hizmete açılacak”
Ercan Havaalanı projesindeki zaman aşımına yönelik soruyu da yanıtlayan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı, yeni terminalin gecikmesi nedeniyle ciddi sıkıntılar yaşandığına işaret ederek, şunları ifade etti:
“Ercan Havalimanı’nın yeni terminalinin gecikmesi birçok şeyi etkiliyor. Şu anda kullanmakta olduğumuz terminal, 100-150 bin yolcuya hizmet verebilecek fiziki yapıda. 2018 rakamlarına göre yolcu sayısı 4 milyon. Sıkıştık, sıkışmaya devam ediyoruz. Zücaciye dükkanına giren fil gibi Ercan Havaalanı. O kadar etrafı kırıp dökmeden hareket etmeye çalışılıyor ki, bir anda 3 veya 4 uçak indiğinde ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Artan talebin karşılanması için bir an önce yeni havalimanına geçmemiz gerekiyor. Ülkemize yegane ulaşım yolunu en iyi şekline getirmeliyiz. Sabırsızlığımız bundan kaynaklanıyor. Maliye Bakanlığı çok sıkı bir denetleme yapıyor. Zaten Sivil Havacılık Dairesi gelen-giden yolcu sayılarını düzenli olarak Maliye Bakanlığı’yla paylaşıyor. Bu yılın başında hedefimiz 15 Kasım 2019’du ancak görünen Mayıs 2020’de biteceği. Bu tarihin ileriye gitmesine müsaade etmeyeceğiz. Mayıs ayında o havaalanının hizmete girmesi de yetmiyor. Havacılık bir iki yıl önceden yapacağını planlamalarla karşılığını alabileceğiniz bir sektör. Dolayısıyla bir an önce hizmet vermeye başlamalı.”