“Yağmur berekettir” denir ya ? Aslında -fazla olmaması koşuluyla- öyledir de. Ama bizim buralarda ‘yağmur’ demek, çamur demek... Sokaklardan caddelerden gelişigüzel akan sular demek... Bazen ‘sel’ demek... Yaya yürüyememek demek... Hatta arabayla bile bir yerden bire yere gidememek demek... Eğer sıkışan trafikte ilerlemeyi başarabiliyorsanız, her an bir çukura düşmek, arabanızın bir yerlerini parçalamak demek... Sonuçta... Yağmur yağıyorsa evden çıkmamak demek...
Hellim
Bilmem kaç yüz (belki bin) yıllık hellim de sorun oldu çıktı karşımıza. Diğer bütün kavgalar yetmezmiş gibi bir de ‘Hellim’ kavgamız var artık. Hem de çift cephede. Cephelerden biri ‘Güney Cephesi’. Hellim kime tescil edilecek kavgası aldı başını gidiyor... Cephelerden ikincisi ise ‘Kuzey Cephesi’. Anavatanda, hellim üretimi aldı başını gidiyor. Buralardaki üretimi batma noktasına götürecek kadar. Sizi bilmem ama hellimin bir gün gelip sorun yaratacağı hiç aklıma gelmemişti benim. Ardından da muluhiya, bullez, bumbar, kolokas, şeftali kebabı kavgası gelir mi dersiniz ?
KTFF – KOP – TFF
Haberlere göre FIFA, Türkiye Futbol Federasyonu’nun, Kuzey Kıbrıs’ta ‘şubecik’ açma yolundaki ‘kibar’ ve ‘masum’ isteğine red cevabı verdi. Daha farklı birşey mi bekliyordunuz yani ? ‘Dünyayı aptal ve geri zekalı zannedenlere bir ders daha..’ diyeceğim ama diyemiyorum. Şimdi herhalde ‘bazıları’, “FIFA da Türk düşmanı” diyecektir. Hele hele bir de KOP’la önemli adımlar atılsın, seyreyleyin cümbüşü. ‘Gavurcular’ (!), ‘Nankörler’ (!) , ‘Piç’ler (!) , ‘Vatan hainleri’ (!) iş başında çünkü.
Alman-Türkü
Arsenal’ın ve de Alman Milli Takımı’nın önemli oyuncularından biri olan Mesut Özil, takdir ettiğim, ilgi ile izlemeye çalıştığım iyi bir futbolcu. Almanya’da büyümüş (belki de doğmuş), öğrenimini Almanya’da görmüş Türk asıllı gençlerden sadece biri. Yıllar önce, tercihini Türk Milli Futbol Takımı yerine Alman Milli Takımı’ndan yana kullanınca Türkiye’deki bir kısım medyanın saldırısına uğramıştı garibim. Göğüs gerdi, doğru bildiğini yaptı, direndi, sesini çıkarmadı. Ama şimdi isyanlarda. Kızgınlşığı Alman medyasına. Alman medyası kendisinden ‘Alman Türkü’ olarak söz ediyormuş hep diye. “Neden sadece ben” diyor. “Benzeri durumda olan diğer oyuncular için Alman-Tunuslusu, Alman-Belçikalısı demiyorsunuz da, neden benim için ille de Alman Türkü diyorsunuz” diyor.
Çocuk yerden göğe kadar haklı. Haklı da, şimdi istemez misiniz Türk medyasının saldırısına uğrasın ? Anlı sanlı medyada, “Sana Türk denmesinden rahatsız mı oldun ?”, “Sana Türk denmesinden utandın mı ?” gibi yorumlar görürsek hiç şaşmamamız lazım. Değil mi ?