Yahudi Muhacirler-31

Eralp Adanır

 

Ve beklenilen olmuştu. Acre hapishanesine İrgun Zvei Yahudi örgütünce yapılan saldırıda yakalanan 3 örgüt üyesinin salıverilmesi için, örgüt tarafından kaçırılan 2 İngiliz çavuşu, 3 örgüt üyesinin asılarak idam edilmesi sonucunda, ellerindeki 2 İngiliz çacuşunu çok dramatik bir şekilde işnfaz ettikleri ortaya çıkmıştı.Kaçırılan askerlerden birinin babası gazeteye oğlkunun hayatını bağışlanmasını içeren bir yazı göndermesine rağmen, İrgun Zvei örgütü, rehinelerin hayatına çok acı bir şekilde son vermişti.

"02 Ağustos 1947-Hür Söz-s:1
İki Çavuş Ağacın Üzerinde Asılı Bulundular

İki haftadan beri, kaçırtıldığını haber verdiğimiz iki İngiliz Çavuşu dün bir efkalipto ağacı üzerinde asılı bulunmuşlardır. Tedhişçiler, astıkları iki masumun vücudunu ağacın altına yerleştirilen bombalarla parça parça etmişlerdir.

Arama Kafilesi cinayet mahalline gelince, et ve kemik parçalarının 100 metre etrafa saçılmış olduğunu gördüler. Ölülerin gözleri kendi gömlekleri ile bağlanmış bir halde idi.

Hadisenin Akisleri

Çavuşların bu şekilde bir vahşetle öldürüldüğü haberi hemen yayılmış ve gerek Filistin gerekse dünya çevrelerinde çok fena tesirler uyandırmıştır.

Filistin'deki Yahudi mahfilleri, bu hareketin Yahudiliğe hiç yakışmadığını ve hemen bütün Filistin Yahudilerinin canileri meydana çıkarıncaya kadar uğraşmasını isteyen beyannameler neşretmiştir. Filistin Arab Birliği'nin Sekreteri Dr. Hüseyini, bu cinayetin dünyanın hiç bir yerinde ve en gaddar bir gangster tarafından dahi işlenemiyeceğini söylemiş ve bütün Arab aleminin böyle bir gaddarlığı lânetle anacağını söylenmiştir.

Filistin genel Valisi hadiseden haberdar edilir edilmez, Filistin Birleşmiş Devletler mümessilini çağırarak görüşmüştür.

Yahudiler Korku İçinde

Korku, bütün Yahudiler arasında yayılmış bulunmaktadır. İngiliz ordusunun bu acı hadiseden sonra amansız bir mücadele ile, Filistin'i altüst edip failleri meydana çıkaracağı sanılmaktadır. Kudüste dün akşam sokaklar tamamen tenha idi, şehirde herkes gelmekte olan bir tehlikeyi sezmiş gibi bir hâl vardı. Yegane hareket, kızgın ve ağır ağır sokakları dolaşan silahlı askerlerden sezilmekte idi. "

Elbette böylesi bir olayın yankıları ve insanları galeyana getirip Yahudileri tümüyle genelleyerek şiddete maruz kalmalarına neden olabilmekteydi. Bu olayın İngilizlerde bir infial yarattığı, bunun yansımlarının sadece Filistin topraklarıyla sınırlı olmayacağı da sezinlemekteydi. Nitekim 2 İngiliz çavuşunun hunharca öldürülmelerine misilleme olarak İngiliz askerleri Filistin soaklarında Yahudi avına çıkmişlardı...

"03 Ağustos 1947-Hür Söz-s:1
Filistinde Yeni Hadiseler Oldu

Arkadaşlarının insafsızca asılışına kızan İngiliz askerleri dün Filistinde muhtelif yerlere taaruz ederek 7 kişi öldürmüşler ve bir çoklarını yaralamışlardır. Alınan haberlerden anlaşıldığına göre hadiseler şu şekilde zuhur etmiştir.

1.Evvelki akşam saat 10.30'da iki zırhlı otomobil yoldan geçen iki otobüse mitralyöz ateşi açmış ve dört erkekle bir kadının ölümüne sebebiyet vermiştir. Ayni otomobiller daha sonra bir Yahudi sinemasına giderek biriken halk üzerine ateş açmışlardır.

2.İngiliz askeri oldukları söylenen fakat sivil giyinen kırk kadar genç Telaviv'in deniz sahilindeki iki kahveye hücum ederek orda oturanların bir çoğunu tabancalarla yaralamışlar ve kahvelerin camlarını ve eşyalarını kırmışlardır.

3.Gene Telaviv civarında, kalabalık bir halk kütlesi üzerine bir bomba atılmış ve henüz miktarı bilinmeyen zaiyata sebebiyet verilmiştir.

4.Dün Telaviv'de öldürülenlerin cenaze merasimi esnasında, civardan geçmekte olan bir zırhlı otomobile hücum edilmiş fakat otomobil kalabalığı yararak kaçmaya muvaffak olmuştur.

5.Bir tayyare karargâhına hücum eden, Yahudi tedhişçileri, nöbetçi askerlerin karşı taaruzuna uğramış ve bir ölü ile bir esir vererek çekilmişlerdir. Yakalananların üzerinde iki el bombası ve silahlar bulunmuştur."