Yahudi Muhacirler-74

Eralp Adanır

18 Ağustos 1946 tarihinde Hür Söz gazetesinde çıkan ilk haberle Kıbrıs'a getirilen Yahudi Muhacirler'in, 12 Şubat 1949 tarihinde bu ada'dan tamamen ayrılış gününe gelmiş olduk böylece.

Son Yahudi kafilesi 1.600 kişiden oluşuyordu...

 

"12 Şubat 1949-Hür Söz-s:2

İç Haberler

Son Yahudi Kafilesi

Geçen Perşembe gününden itibaren Ksilotimbo'daki Yahudi kampı kapanmıştır. Bu kamptaki 1.600 Yahudi "Açmavut" isimli bir İsrail vapuru ile Filistin'e hareket etmiştir.

Bütün Kıbrıs kamplarından Filistin'e giden Yahudilerin adedi 35 bin kadardır."

 

Son cümleden de anlaşılacağı gibi Kıbrıs'ta bulunan Karağulos ve Ksilotimbo kamplarında 1946-49 yılları arasında 35 bin Yahudi Muhacir'e ev sahipliği yapmış oldu.

Ada'ya getirilen ve bazı haberlerden anladığımız kadarıyla kamp yapımlarında kullanılan Alman Esirleri'nden geriye kalan bir kafile de ada'dan gönderilmeye başlanıyordu.

 

"17 Şubat 1949-Hür Söz-s:1

90 Alman Denizcisi

Önümüzdeki 9 Mart'ta, adamızda bulunan 90 Alman denizcisi "Partizanka" isimli vapurle Avustralyaya hareket edeceklerdir."

 

Tüm Yahudi Muhacirlerin kampları terk etmesiyle söz konusu kampların ne olacağı da tartışılmaya merak edilmeye başlanmıştı. Mağusa Belediyesi'nden de konuyla ilgili bir öneri geliyordu. Evsizler için bir yerleşke olması...

 

"26 Şubat 1949-Hür Söz-s:2

Yahudi Kamplarına Ne Olacak?

Bilindiği gibi Kıbrıs'ta bulunan bütün Yahudiler memleketlerine gönderilmişlerdir. Şimdi, binlerce Yahudi'nin adayı terki ile geride kalan kampların hangi maksat için kullanılacağı bir mesele olmaktadır. Askeri makamlar tarafından geçen gün Mağusa Belediyesi'ne gönderilen mektupta bu kampların istikbali hakkında askeri makamların pek yakında kararlar vermek üzere olduğunu bildirmişlerdir. Mağusa Belediyesi buralara evsiz kimselerin yerleşmesini ister. Bazı çevrelere göre, şimdi metruk bir halde olan bu kamplar Kıbrıs'ta bulunan askerler tarafından kullanılacaktır."

 

Boşaltılan kampların ardında bırakılan yapı, araç gereç gibi malzemelerin çalınabileceği gerçeğini ortaya koyan bir olay gelişmiş oldu. İzinsiz olarak kamplara giren bazı şahısların hırsızlık yapabilecekleri konusu gündeme taşınıyordu.

 

"04 Mart 1949-Hür Söz-s:2

Memnu Mıntıka

Karaoğlu kamplarında bazı şahıslar görüldüğünden, Mağusa Komiserliği çıkarmış olduğu bir tebliğle, kanunsuz muhacirlerin bu kampı terk etmiş olmasına rağmen bu mıntıkanın yine memnu mıntıka (yasak bölge) olduğu belirtilmiştir.

Bu kamplar dahilinde işi olmayan her hangi birisi görülür ve yakalanırsa hemen tevkif edilecek ve aleyhine dava getirilecektir."

 

Kıbrıs adasında Yahudi nüfusu elbette sadece kampara getirilenlerden oluşmuyordu. Ada'ya daha önceleri bir şekilde gelmiş, burada yaşayan, iş kuran Yahudilerin de ada'yı terk etmeleri istenmekteydi. Elbette vatandaş olmayanlardan basediliyordu. Bu bahsediliş içerisinde Mağusa'da müzisyenlik yapan dört Yahudi'den de söz ediliyordu.

 

"05 Mart 1949-Hür Söz-s:2

Yahudiler Adayı Terkedecek!

Daha evvel isdar edilen bir emirname mucibince, adada bulunan bütün Yahudiler -yerli olmayanlar- önümüzdeki ayın 23'üne kadar adayı terkedeceklerdir.

Bu emiri Mağusa'da bulunan 4 musikişinasa da havidir."

 

Kampların bundan sonra nasıl bir hizmet vereceği elbette merak konusuydu. Bu kadar büyük bir yerleşkenin atıl olmasını kimse kabul etmiyordu anlaşılan. Ama bu kamplar daha öncesinde Osmanlı esirlerini barındırmakla birlikte tıpkı Yahudi Muhacirler için olduğu gibi başka kitleleri de barındıracağı bir gerçek.

 

"03 Nisan 1949-Hür Söz-s:2

Karaoğlu ve Ksilotimbu Kampları

Lârnaka-

Burada dolaşan şayialara göre gayrikanunî Yahudi mültecileri için kullanılan Karaoğlu Ksilotimbo kampları şimdi de Filistin'den kaçan Arap mültecilerinin ikameti için kullanılacaktır."

(SON)

 

* * *

 

10 Temmuz 2016 tarihli ilk "Yahudi Muhacirler" yazı dizimize başladığımız o günden itibaren Kıbrıs Türk Basınımızda yer alan önemli gazetelerden Hür Söz'ün konuyla ilgili haber-yorumlarıyla yol aldık. Bazı haberlere o günün daha iyi anlaşılabilmesi için kaynak yazılar ekledik, bazılarında kendi günümüz yorumunu az da olsa kattık. Elbette Kıbrıs'a gelen Yahudi  Muhacirler konusunu "basındaki yolculuğuyla" ele alırken onun etrafında hem Kıbrıslıların Yahudi Muhacirlere bakışını, hem İsrail Devleti'nin kuruluşuna giden yolu gördük,  hem de Yahudi direnişçiler-örgütler ve eylemleri hakkında bilgi sahibi olduk. Hür Söz'de İsaril Devleti'nin kuruluşuyla ilgili haberler sadece bunlardan ibaret olduğunu söyleyemeyiz. Yenidüzen gazetemizdeki bize ayrılan yerimizi göz önünde bulundurarak, bu haberlere yer veremesek de, onları da not ettik bir kenara.

Hani bir gün daha detaylı okurla farklı bir formatta buluşturmak adına.