Finlandiya delegasyonunun New York'ta düzenlediği brifinge konuşan Birleşmiş Milletler’in Kıbrıs’taki Barış Gücü Şefi Colin Stewart öyle sözler söyledi ki şapka çıkartırsınız.
“Kıbrıs’ın kuzeyi halihazırda ekonomik ve siyasi olarak Türkiye'ye entegre olmuştur. Bu durumu değiştirmek için harekete geçmesi gereken Kıbrıslı Rum liderliğidir. Ancak sadece itiraz ediyor, kınıyor, suçluyorlar.”
Brifing, BM İskandinav ülkeleri ile Güvenlik Konsey'nin daimi olmayan üyeleri için 17 Ocak’ta düzenlendi. İki ayrı diplomattan teyit ettim, doğrulattım ve adamın cesaretine de hayran kaldım.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin Özel Temsilcisi ve Kıbrıs'taki BM Barış Gücü Şefi Colin Stewart “Bana sık sık Türk tarafını tuttuğum söyleniyor ama objektif bir değerlendirme yapıyorum” sözlerini de kullanmış…
Birkaç önemli saptama var, adanın kuzeyine dair…
Kıbrıslı Türklere yönelik ekonomik yaptırımlar örneğin…
“Ekonomik ve sosyal durum kötüleşiyor. Ekonomik yaptırımlar halkın daha fazla acı çekmesine neden oluyor ancak siyasi durumu değiştirmiyor. Bu yaptırımların niteliğini gözden geçirmenin zamanı geliyor.”
Eğitim…
“Kıbrıs'ın kuzeyinde ve güneyinde verilen eğitim nitelikli gençler yetiştirmiyor. Hem Rum hem de Türk tarafı kendilerini tek taraflı kurbanlar, diğerini ise acımasız failler olarak gösteren tarih ders kitaplarını kullanmaktadır. Her iki tarafın da diğer tarafın nasıl zalim olduğunu gösteren çatışma müzeleri var. Evet, trajik şeyler oldu ama bunlar sadece bir tarafın başına gelmedi. Sadece artık değiştirilemeyecek olan geçmiş hakkında konuşmak, gelecekte uzlaşmaya yol açmayacaktır.”
Kıbrıslı Rum liderliğine bir eleştiri de tarih kitaplarından geldi…
“2017 yılında, her iki tarafı da tatmin edecek ders kitapları üretmeyi amaçlayan tarih ders kitabı komitesi oluşturuldu. Kıbrıslı Türk toplumu hazırlıklara aktif olarak katılırken, Kıbrıslı Rum toplumu herhangi bir çalışma yapmamıştır.”
“Kıbrıslı Rum liderliği Türk tarafını suçlarken, kendileri, yapmak istemedikleri hiçbir şeyi yapmıyorlar” sözleri de özellikle dikkatimi çekti.
Birleşmiş Milletler yetkilileri böylesi yorumları keşke sadece kapalı kapılar ardına saklamasa…
Bir de şunu düşündüm.
Kıbrıslı Türklerin yaşadığı çıkmazın iyileştirilmesi için uluslararası topluma bu kadar açık çağrıda bulunan bir BM Barış Gücü yetkilisine daha önce pek rastlamamıştık.
Ankara’dan atanan “KKTC Dışişleri Bakanı” yine de gerilim yaratıyor…
Kör kütük bir milliyetçilikle sağa sola saldırıyor.
BM dahil!
Türkiye’den önce Kıbrıs’ın güneyinde seçim var!
Adanın güneyinde iki hafta sonra başkanlık seçimleri var.
Kuzeyde Türkiye’deki seçim konuşuluyor.
Siyasetten sanata, spordan kültüre, ekonomiden magazine Türkiye yaşanıyor, Kıbrıs yerine…
Böyle bir hakikat var.
- İnsanlar da haklı… Çünkü ada yarısı, iyiden iyiye Ankara’dan yönetiliyor son dönemde, Lefkoşa yerine…-
Güneydeki seçimlerle ilgilenen varsa, en son anketleri derlemek istedim.
Hem ilk, hem de ikinci tur için!
|
|
Hem de nasıl pes!
Sevgili Çağkan Kabataş özetledi tabloyu…
Bir kez daha deşifre etti…
Mesele yeni Ercan’ı açmak değil, Ercan’I dünyaya açmak, uluslararası topluma katılmak….
Buyurunuz!
Ercan'dan Trabzon'a gidiş dönüş vereceğim para ile (4537 TL=222 €);
Baf-Bratislava (25 € gidiş dönüş) +
Baf-Marsilya (26 € gd) +
Baf-Sofya (28€ gd)+
Baf-Roma (29€ gd) +
Baf-Budapeşte (32€ gd)+
Larnaka-Selanik (29€ gd)+
Larnaka-Londra'ya (39€ gd) = 208 € bilet alabiliyorum.
Ercan – Trabzon bilet fiyatına…
Baf’tan uçarak dünyayı geziyorsunuz adeta!