Kıbrıs Cumhuriyeti cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis önceki gün beyaz saray olarak bilinen ABD başkanlık sarayında bulunan oval ofiste başkan Joe Biden ile görüştü.
ABD başkanı ile oval ofiste görüşmek dünya liderleri için önemli bir başarı sayılmaktadır. Dahası bazı ülkeler böylesi buluşmalara fazlasıyla değer veriyorlar.
Geçmiş dönemde Türkiye cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oval ofiste dönemin ABD başkanı ile görüşmesi Türk basınında olay olmuştu.
Dünya liderleri için böylesi görüşmeler güçlülük göstergesi sayılmakta ve içeride kendilerine büyük avantaj sağlamaktadır.
ABD açısındansa durum biraz daha farklıdır. ABD bu görüşmelere kendi çıkarları açısından yaklaşmakta ve görüşeceği liderleri böyle tercih etmektedir.
Beğenirsiniz, beğenmezsiniz ama Hristodulidis KC cumhurbaşkanı seçildikten sonra ABD ile ciddi bir yakınlaşma içine girdi.
Bu yakınlaşma sayesinde önce ABD’nin Kıbrıs’a uyguladığı silah ambargosunu kaldırmasını getirdi. Ardından ABD ve AB’nin de katkılarıyla İsrail’in Gazze’ye saldırısı sonrası Gazze’ye insani yardım koridoru açması ve Kıbrıs limanlarından Gazze’ye insani yardım ulaştırması büyük taktir topladı.
Hristodulidis’in oval ofiste Biden’la görüşmesini değerlendiren CHP milletveki emekli büyükelçi Namık Tan bu görüşmenin Rum tarafına “NATO Dışı Önemli Müttefik (MNNA)” statüsü verilebileceğini iddia etti.
Bugüne kadar aralarında Avustralya, Japonya, İsrail, Mısır, Bahreyn, Kuveyt ve 2022 yılında da Katar’ın dahil olduğu 18 ülkeye verilen MNNA statüsü, devletlere ABD nezdinde çok önemli imtiyazlar sağlamaktadır.
MNNA statüsü, bir ülkeye ABD'den askeri teçhizat ve eğitim almasının yanı sıra yedek malzeme, hızlandırılmış lojistik ve teknolojiye erişme imkanı sağlıyor.
Beyaz sarayda Biden ile görüşen Hristodulidis savunma ve enerji gibi kritik alanlardaki işbirliği ve desteği için Biden'a teşekkür etti.
Biden ise açıklamaları içerisinde “gelecekte, yeniden birleşmiş bir Kıbrıs ihtimali konusunda halen iyimser olduğunu” dile getirdi.
Hristodulidis Washington’dan Atina’ya geçti ve dün akşamüzeri Yunanistan başbakanı Mitsotakis ile görüştü. Ayrıca yarın Selanik’te, ardından da yine Atina’da birtakım etkinliklere katılacak.
Hristodulidis’in ABD ile girdiği yakın ilişki ve sergilediği tutumun Kıbrıs müzakere sürecini de zora sokacağı inancındayım.
Türkiye’nin geçen dönem sergilediği ve yeni dönemde terk etmeye çalıştığı dış politika sayesinde Rum lider batıda önemli müttefikler kazandı.
ABD bu dönemde Türkiye’yi sorunlu müttefik olarak gördü. ABD bunun ardından Mitsotakis’in seçilmesi ile ağırlıklı üslerini sorunsuz müttefik olarak görülen Yunanistan’a kaydırdı.
Bu yakınlaşma beraberinde Kıbrıs Cumhuriyeti-ABD yakınlaşmasını getirdi. Bunu da Mitsotakis, Biden-Hristodulidis görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada “bu buluşmanın Atina ve Lefkoşa arasındaki sürekli koordinasyona dayalı aktif diplomasinin faydalarını ortaya koyduğunu” söyledi.
***
Bu önemli bir gelişmedir. Siz müzakere etmeyerek, ezberlediğiniz birkaç nakaratı sürekli tekrarlayarak yerinizde sayarken, Rum tarafı ve Yunanistan yol yürümeye devam ediyor.
İki ülkenin de AB üyesi olması nedeniyle AB sizin değil, üye ülkelerinin müttefikidir.
Bu yeni dönemde ABD de sizin yanlışlarınızdan dolayı Rum tarafı ve Yunanistan’ın müttefiki konumuna geldi.
Bu durumda Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye yine yalnızları oynayacaktır.
Yanlış hesap bu kez Washington’dan döndü.
Hristodulidis böylesine önemli ziyaretler yaparken ve kazanımlar elde ederken, Tatar da Türkiye’nin il ve ilçelerini gezmekte, kendisine oralardan destek aramaktadır.