Her kesim toplumsal bir krizle karşı karşıya olduğumuzu kabûl ediyor gibi görünüyor...
Ama hiç kimse bu krizin yapısını tarif etmeye, sebebini saptamaya ve buna bir çare bulma sorumluluğunu üstlenmeye yeterince ve gereğince yanaşmıyor..!
ERCAN'I DA YEDİK !
Günlerce Ercan gitti gidiyor diye, güya mücadeleci ruhun, kültürel değerlerin, öz saygının önemini dile döktük !..
Fakat iş 13. maaş ödemelerine gelince, yine özlüce sorgulamadık;
Ses de çıkartmadan Ercan'ı yedik...!
Hiçbir "sinek" bu şurup için veya bu şurubun içinde ölmez, demedik !..
YALNIZCA BÜYÜCÜ HEKİMLER VE KABİLE ŞEFLERİ
Entellektüelleri olmayan (ya da varsa da ihtiyaca ve geleceğe göre konuşmayan, üretmeyen) bir ülke başı olmayan bir beden gibidir.
Ve bu tam da KKTC'nin şu anki durumudur...
Ne bilgiyi yeterince üreten birileri var, ne de üretenleri dinleyen..!
Yalnızca "büyücü hekimler ve kabile şefleri"!...
ENTELLEKTÜELLER SUSMAMALI..!
İnsan tercihleriyle gerçekliği algılar.
Yani bilinçli olmak zorundadır.
Yasaya göre, Ercan'ın kira gelirinin bütçe açıklarını kapamaya yönelik harcanması gerekliliği vardır.
Sorgulayan oldu mu?
KKTC'de bilinçsizliğin cezasını, yıkımını yaşıyoruz.
Bilet paraları, park yeri kiraları, taksi durakları %100 zamlanırsa, zamlanacaktır.
Buna muhalefet etme hakkımız var mı?
Bir kuraklık vurduğunda insan su kanalları yapar.
Bir sel vurduğunda insan barajlar kurar.
Yağmacılar sürüsü topluma saldırdığında ise entellektüeller, toplumun telef olmasına izin vermezler...
Yanlış yerlerde susuyoruz...
Çünkü hayatımızda sahici ilkeler yok!