Yapılan pazarlıklar, bir birleştirme, bütünleştirme projesi olması gereken Federal çözümü, ayırma ve ayrıştırmayı meşrulaştıran, kamufle edilmiş Taksim/Bölünme tezi kılığına sokuyor…” 3

Sevgül Uludağ

Doğuş Derya’nın DSF’ye üye Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum sendikanın kadın bürolarının düzenlediği ortak etkinlikte yaptığı konuşmanın devamı şöyle:

 


“Konfederasyona yakın yani merkezi zayıf, gevşek bir federasyon görüşüldüğü için Federal bakanlıkları minimize edilmiş, dışişleri, maliye ve savunma dışındaki tüm alanların, örneğin eğitim, sağlık, sosyal politikalar vb’nin parça devletlere bırakıldığı bir görüşme sürecinden bahsediyoruz.

İşte tam da bu noktada, belirtmek isterim ki, kadınların masaya etki edebilmesi sadece bir teknik komite düzeyinde kalmamalı. Çünkü, teknik komitelerde üretilen somut önerilerin müzakere heyetleri tarafından ne kadar göz önünde bulundurulacağı belirsiz. O yüzden 4 temel prensip etrafında tabandan gelen, sivil toplum hareketlenmeleri ile kadınların müzakere masasına etki etmesi gerekiyor.  4P prensipleri- Protection (Koruma), participation (katılım), Prevention (Önleme) ve Promotion (Teşvik) prensipleri etrafında;

1) Toplumsal cinsiyet bakışı demek, sadece kadın haklarının garanti altına alınması değildir. Irkçılık karşıtı, anti-militarist, çoğulcu, kültürel farklılıklara saygılı bir yaklaşım ile beraber eşitlik savunmak demektir. Bu yüzden de sadece kadınlar ve erkekler arasındaki eşitlik değil, toplumların dışlanmış tüm kesimlerinin uyum içinde yaşayabileceği bir ortam gereklidir. Bu ortamın kurulabilmesi için eğitimin federal düzeyde kurgulanması gerekir. Irkçı olmayan gelecek nesiller sadece federal devletin taşıyıcısı değil, aynı zamanda federal kültürün de mimarı olacaklardır. Bunun siyasetini üretmek ve masaya bu bağlamda etki etmek önemlidir.

2) Federal anayasanın eşitlik maddesi çok dikkatli tasarlanmalıdır. Din, dil, ırk, fiziksel durum, sınıf, cinsiyet veya cinsel yönelim ayrımı yapmayan bir yurttaşlık tanımını içermelidir.

3) Cinsiyetler arası eşitliği sağlamada çok önemli bir araç olan kota ve benzeri geçici özel önlemlerin ayrımcılık sayılmayacağı Federal anayasada bulunmalıdır. Anayasa’da geçici özel tedbirler aracılığıyla kabinede, federe birim/kurucu devlet parlamentoları ve yerel yönetimlerde erkekler ve kadınlara eşit görev dağılımı güvence altına alınmalıdır. Taraflar, bu tür çalışmaların Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yasama gündemine konulacağına dair yapılan anlaşmaya uyacaklarına söz vermelidirler

4) Federal düzeyde bir eşitlik ve sosyal politikalar bakanlığı kurulmalıdır. Bu bakanlığın yerel yönetimler ve kurucu devletlerle kurumsal networking yapabilmesi işlevsel bir yerden kurgulanmalıdır. Sosyal hizmet, sosyal içerme (social inclusion) politikaları buradan geliştirilmeli ve kadınlar, lgbt bireyler, yaşlılar, çocuklar, gençler ve engelliler ile ilgili federal sosyal politikalar burada tasarlanmalıdır.

5) Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme politikası Federal maliye bakanlığının bütçeleme politikalarının başında gelmelidir.

6) İnsan ticareti ve kaçakçılığını önlemek için federal poliste özel bir büro kurulmalı ve yine federal poliste ev içi şiddete müdahale edecek özel birimler oluşturulmalıdır.

7) Tüm kamusal karar verme organlarında, yani Ombudsperson, Kamu Hizmeti Komisyonu ve diğer bağımsız birimlerde toplumsal cinsiyet dengesi sağlanmalıdır. Kamu Hizmeti Komisyonu ve bağımsız birimlerdeki üyelerin yarısı kadınlardan oluşmalıdır

8) Temel haklar ve özgürlükler, genel ahlak kuralları gerekçesiyle sınırlandırılmamalıdır. Kişilerin medeni hakları (Mesela evlilik, aile kurma ve çocuk sahibi olma hakkı) cinsiyeti, cinsel yönelimi, cinsiyet kimliği, yaşı, doğum yeri, dili, dini, etnik veya sosyal kökeni, sınıfsal veya fiziksel durumu ileri sürülerek sınırlandırılmamalıdır. 

9) Kurucu devletler içinde ve federal düzeyde kadının mülkiyet hakkının yanı sıra eş ve çocuk nafakası hakkının korunması için polis gücü, adli ve ekonomiyle ilgili kurumlar arasında etkili bir işbirliği garanti altına alınmalıdır.

10) Ev kadınları başta olmak üzere tüm kadınlar sağlık ve sosyal güvenlik haklarına sahip olmalı ve bu haklardan rahatça istifade edebilmelerini sağlayacak Kadın Merkezleri gibi kurumlar düzenlenmelidir.

11) Ev içi şiddete karşı (cinsel, ekonomik, fiziksel ve psikolojik şiddet de dâhil olmak üzere) mücadele etmek için Kıbrıs’ın her ilçesinde Şiddeti Önleme Merkezleri açılmalıdır. Bu merkezler, toplumsal cinsiyet bilincinin yaygınlaştırılması, her düzeyde birincil ve aktif bir şekilde uygulanması için Önleyici Müdahale Programları düzenlemeli ve şiddet mağdurlarının ihtiyaç duyduğu rehabilitasyon servislerini vermelidir. Bu kurumların personeli bölümler arası çalışacak toplumsal cinsiyet konusunda uzman profesyonellerden meydana gelmeli ve yasalara süregelen bir eğitim hükmü dâhil edilmelidir.

12) Her iki kurucu devlette eğitim sisteminde her iki dilin de kullanılması yoluyla üreme sağlığı, toplumsal cinsiyet eşitliği,  kültürel çoğulculuk, ayrımcı dilin ve nefret söylemlerinin temizlenmesi bilinci eğitim her aşamasına dahil edilmeli, bunun gerçekleşmesi için Federal ve federe birimlerin eğitim kurumlarında Barış Eğitimi Özel Birimleri kurulmalıdır…”