Uluslararası Dr. Küçük Spor Oyunları bu yıl 16. kez düzenleniyor.
Amaç ülke sporcularını, dünya ülkelerinden gelen sporcularla aynı çatı altında yarıştırmak, deneyim kazandırmak, uluslararası bir platform yaratmak.
Oyunların en sevdiğim branşlarından bir tanesi atletizmdir.
Son yıllarda dünya, Avrupa şampiyonaları, hatta olimpiyatlarda derece elde etmiş isimler adaya geliyor, ülkemin sporcuları ile mücadele veriyor. Her ne kadar da atletizmde sezon sonuna denk gelse de önemli isimleri Atatürk Stadı’nın tartan pistinde görmek, görüntülemek, yazmak bir spor yazarı olarak güzel bir duygu.
Geçmiş yıllarda daha fazla branşla yapılan oyunlar bu yıl sadece 6 branşta yapılacağı açıklandı.
Katılım için istekli olan bazı federasyonlar da yapılan son açıklama sonrası oyunların dışında kaldı. Hatta branşların belirlenmesi sonrası dışarda kaldıklarını şaşkınlıkla öğrendi federasyonlar.
Geçmiş yıllarda sadece Kuzey Kıbrıs ve Türkiye’nin yer aldığı branşlar da gördük. Çok fazla üçüncü ülkenin katılmadığı branşlar ‘Al gülüm – ver gülüm’ şeklinde tamamlandı. Birçok ülkeyi davet ederek geniş kapsamlı yapılan branşlar da oldu.
Her yıl yapılacağı büyük oranda belli olan ve genellikle eylül - ekim aylarını kapsayan oyunlar için yılın ilk aylarında, önceden bir plan program yapılmalı, istekli federasyonlar dışlanmamalı, bu tarz sorunlar yaşanmamalı. Spor Dairesi oyunlarda yer almak isteyen federasyonları geri çevirmemeli.
32 spor federasyonunun olduğu bir ülkede, uluslararası bir organizasyon düzenleyerek buna sadece 6 federasyonu dahil etmenin, organizasyonu tam anlamı ile amacına ulaştırmayacağını düşünüyorum.
Şimdi, ‘Az katılım olsun ama branşlar tam olarak yapılsın’ diyeceksiniz. Doğrudur. Ancak bir bilardonun ülkemizde yaptığı uluslarası organizasyonlar ortada, oyunlara katlımak da istediler. Ancak yer almadılar.
Keza tenis de öyle. Gelecek vaat eden, önemli genç yetenekleri ön plana çıkaran tenis, oyunlarda yok.
Bunun gibi dünyada olimpik branş olarak kabul edilebilen birçok spor dalını sayabiliriz.
Böyle davranarak kendi sporcularımıza, federasyonlarımıza da bir ambargo biz uygulamış olmuyor muyuz? Yapmak için yapılacaksa, oyunları yapmanın da hiçbir anlamı yoktur.
--------------------------------------------------
Torun, evlat, takım
Geride bıraktığımız sezon tribünlere artan ilgi, bu yıl da kaldığı yerden devam ediyor. Futbolun olmazsa olmazı taraftar. Ülkmezi tribünlerinin de dünyaya oranla farklı güzellikler barındırdığı da bir gerçek.
G.Gücü - G.Birliği maçında da bu güzelliklerden birine tanık olduk.
Yaşlı bir çift, maçı takip ettikten sonra sona doğru stattan ayrılırken dikkatimizi çekti. Objektife sarılıp, görüntüledim.
Belki evladını görmek için geldi, belki de torununu. Ya da tuttuğu takımı. Güzel olan bir diğer unsur ise, çiftin birbirine olan bağlılığıydı...
------------------------------------------
SOSYAL MEDYA
“Bazen hayat sakatlar seni”
“28 yaşındaki Leonardo Bonucci, Çizme’nin son yıllarda yetiştirdiği en iyi stoper, bir savunma oyuncusu için İngiliz kulüpleri 60 milyon euro’yu gözden çıkardıysa, hiç izlememiş bile olsanız geçmişinde neler yaptığını tahmin edersiniz. Bonucci sezon başında transfer tekliflerini geri çevirdi. İtalya’nın Fransa ve İsrail ile oynadığı milli maçlara da gitmedi. Bonucci sakattı ama adelesinden, dizinden vs. değil. Bazen hayat sakatlar insanı. İtalya’da kimse eylül ayına kadar Bonucci’nin iki yaşındaki oğlunun temmuz ayında çok kritik iki beyin ameliyatı geçirdiğini bilmedi, medya haberi atlamamıştı, futbolcunun ricasıyla özel hayatına saygı gösterdiler. Küçük Matteo iki ameliyatın ardından hâlâ hayatta kalma savaşı veriyor. Babası İtalyan Milli Takımı eşofmanıyla çıktığı basın toplantısında gözyaşlarına boğuldu ve “Futbodaki kayıplarımın hiç önemli olmadığını anladığım günler yaşadım son üç ayda. Çocuğumu ameliyat masasında görmenin nasıl bir şey olduğunu sizlere tarif edemem” dedi.
(Metin: Bülent Timurlenk, Foto: Mauro Aluffi, Kaynak: Tribün Dergi)
------------------------------------
Heptatlet Jessica Ennis-Hill geçtiğimiz günlerde pistlere veda etti. Atletizmde 7 branşı kapsayan heptatlonun son yıllarda en başarılı isimlerindendi. Rio Olimpiyatları’nı gümüş madalya ile tamamlayan Büyük Britanyalı atleti İstanbul’daki Dünya Salon Atletizm Şampiyonası’nda izlemek nasip olmuştu. Spor dünyasından bir yıldız daha kaydı...