Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), köylerde başlattığı halk toplantılarına Türkmenköy’de devam etti. Genel Başkan Tufan Erhürman’ın gündemdeki gelişmeleri yurttaşlarla paylaştığı toplantıda Genel Sekreter Erdoğan Sorakın, Mağusa İlçe Başkanı Oktay Kayalp, Mağusa bölgesi milletvekilleri ve MYK üyeleri de yer aldı. Genel Başkan Tufan Erhürman, Türkmenköy halkına İsviçre’nin Crans Montana kasabasında yaşanan müzakere sürecini ve hükümettin ülkede yarattığı kaosu, hukuk dışı uygulamalarını aktardı. Erhürman, UBP-DP Azınlık Hükümetinin Crans Montana’daki zirvenin ardından, “Evimizin içini temizleyelim” sözleriyle kamuoyu yaratmaya çalıştığını ancak gerçekte bu iki partinin yıllardır Kıbrıs’ın kuzeyinde yaratılan statükoyu sürdürmek istediklerini ifade etti.
SİZİN NE ZAMAN A PLANINIZ OLDU?
Genel Başkan Tufan Erhürman, konuşmasına Crans Montana’da gerçekleştirilen Kıbrıs müzakerelerinde yaşananları özetleyerek başladı. Müzakerelerin arzu edilmeyen bir sonuca ulaştığını kaydeden Erhürman, CTP’nin kuruluşundan bu yana federasyon tezini savunduğunu ve savunmaya da devam edeceğini söyledi. İsviçre’de müzakere sürecinin olumsuz sonuçlanmasının ardından adaya döndüklerini ve hükümetteki iki parti olan UBP ve DP’nin federasyon formülünün bittiği söylemlerine ağırlık verdiğini ve sürekli ‘B planı’ denilen ibarenin kullanıldığını ifade eden Erhürman, bu iki partiye, “Sizin ne zaman A planınız oldu ki şimdi B planını gündeme getiriyorsunuz?” diye sordu.
MARONİT AÇILIMININ ÖNÜNÜ KESEN YİNE HÜKÜMETTİ
Sürecin sona ermesiyle birlikte Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş’ın, “Büyük sürprizlerimiz olacak” ifadesini kullandığını anımsatan Erhürman, bu sürprizlerden birisinin Maronit açılımı olduğunu ancak bu konunun Crans Montana zirvesinden tam dokuz ay önce gündeme geldiğini ve CTP’nin de buna destek verdiğini kaydetti. Erhürman, o dönemlerde bu açılımın önünün Denktaş ve Özgürgün ikilisi tarafından kesildiğini vurguladı. Erhürman, Maraş’ın açılması ve Taşınmaz Mal Komisyonu’nun yetkilerinin genişletilmesi gibi konuların hükümet tarafından gündeme getirildiğini ancak bu konuda da herhangi bir ilerleme sağlanamadığını belirtti.
ERTUĞRULOĞLU’NU TATAR YALANLADI
Bu gelişmelerin ardından Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun, “KKTC’yi Serbest Ekonomik Bölge yapacağız” söylemine atıfta bulunan Erhürman, Ertuğruloğlu’na yanıtı ise kendi partisinden olan Ersin Tatar’ın, “Dışişleri Bakanı hayal görüyor” sözleriyle verdiğini ifade etti. Hükümette yer alan bu iki partinin B planı veya C planı gibi bir tutumu olmadığını dile getiren Erhürman, “Hikaye okuyorlar. En iyisi biz evimizin içini temizleyelim diyorlar. Niyetleri evin içini temizlemek değil. Bunların ‘evin içini temizleyelim’ söylemleri, yıllardır Kıbrıs’ın kuzeyinde kurdukları statükonun devam etmesini istedikleri anlamını taşır” şeklinde konuştu.
AKINCI’DAN AÇIKLAMA BEKLİYORUZ
Sayıştay Başkanı’nın kız kardeşinin Ulaştırma Bakanlığı’nda özel kalem müdürü olarak yürüttüğü görevden ayrılmasının ardından, Azınlık Hükümetinin bu mevkiye bu kez Sayıştay Başkanı’nın eşini atadığını kaydeden Erhürman, kararnamenin imzalanıp Cumhurbaşkanı Akıncı’nın onayına sunulduğunu ve parti olarak bu kararnameyi onaylamaması için Akıncı’ya çağrı yaptıklarını, bu konuda yanıt beklediklerini söyledi. Erhürman, hükümetin vatandaşlık politikalarını eleştirdi. “Her hafta Bakanlar Kurulu gerekçesiz olarak 50-60 kişiye vatandaşlık veriyor. Yılı dolanlar zaten içişleri bakanlığından alıyor” diyen Erhürman, bu kişilerin neye göre vatandaş yapıldığını sordu.
ÇOCUKLARIMIZA BÖYLE BİR ÜLKE DEVREDEMEYİZ
Hükümetin yürüttüğü bu politikalar sayesinde Kıbrıslı Türklerin geleceğinden çaldığını aktaran Erhürman, gelecek nesillere böyle bir ülke bırakmalarının mümkün olmayacağını ifade etti. Turizmden sorumlu bakanın sürekli olarak “Turist sayısı artıyor” söylemlerinde bulunduğunu kaydeden Erhürman, turist sayısının artmış olması Türkmenköy’de Mesarya’da yaşayan insanlar tarafından hissedilmiyor” dedi. Bu konuda planlama yapılmasının şart olduğuna değinen Erhürman, “Biz bunu yapacak kapasiteye sahibiz. Yeter ki bu kafayı değiştirelim. CTP’nin kurulduğu günden bu yana sadece A planı var ve o plana sırtını yaslamaya devam edecek. Tarımda ve üretimde ne yapabiliriz, bunu gözden geçireceğiz” dedi.
BAŞBAKAN YARDIMCISI AHLAKSIZLIK YAPTIĞINI KABUL ETTİ
Hükümetin hukuk dışı uygulamalarına her gün bir yenisini daha eklediğinin altını çizen Erhürman, “Gün gelecek hukuk bunların sırtına yapışacak. Bundan sonra yapanın yanına kalmayacak. İlk defa bir Başbakan Yardımcısı yaptıklarının etik dışı olduğunu Meclis kürsüsünde kabul etti. Bunun anlamı ahlaksızlıktır. Hükümetin Başbakan Yardımcısı resmen kürsüye çıkıp ‘Ben ahlaksızım’ dedi. Sonra Ombudsman bu yapılanın aynı zamanda hukuk dışı olduğunu da ortaya çıkardı” şeklinde konuştu.
İNSANLARIMIZIN YARATICILIKLARINI TOPLUMSAL HALE DÖNÜŞTÜRMELİYİZ
Kıbrıslı Türkler için sürekli ‘siz bir şey yapamazsınız’ ifadesinin kullanıldığını aktaran Erhürman, parti olarak ülkenin dört bir yanını gezdiklerini ve bu söylemlerin tam aksine üreten birçok insan gördüklerini dile getirdi. Kıbrıslı Türklerin bu yaratıcılıklarını toplumsal hale dönüştürmeleri gerektiğini kaydeden Erhürman, gelecek nesilleri adada tutmak ve bu topraklara tırnaklarını geçirmesi için her türlü planlamayı yapacaklarını belirtti.