Son hükümetin bozulması dahil, siyasal yaşamımızın sürekli müdahilİ TC Yardım Heyeti'nin yepyeni açılımları var.
Mesela bundan böyle TC Yardım Heyeti'nden 'Bugünkü Mönü"müz adı altında bir servis alabileceğiz.
24 saat telefonla ve internet üzerinden "Bugün ne pişirelim" sorusuna yanıt verilecek.
Diyelim ki akşama ne pişirileceği konusunda eşinizle bir türlü karar veremediniz.
Kolayı var!
Arayın TC Yardım Heyetini, sorun, derhal pişirmeye başlayın!
Yahut açın interneti, girin Yardım Heyeti sayfasına, tıklayın "Pişirme Talimatları" sekmesini, tarif yazılı olarak karşınıza gelsin!
Mesela şöyle bir mönü çıkacak ekranda:
"Ezo Gelin Çorba
Adıyaman kebap
Kadın budu köfte
Ebegümeci haşlama
Höşmelim tatlısı..."
Hade afiyet olsun!
***
Hayatın her alanında, mesela yargı sisteminden suyun idaresine, elektrik konusundaki yatırımların planlanmasına, ihalelerin açılıp kapatılmasından eczaneden alınacak hapların hesabının nasıl tutulacağına, limanların özelleştirilmesinden köylere götürülecek dini hizmetlere kadar görüş, bilgi ve talimat yağdırma yetkisi sahibi TC Yardım Heyeti'nin yeni açılımları 'mönü' ile sınırlı da değil.
Boş zamanınız var ve okuyacak kitap istiyorsunuz.
TC Yardım Heyeti hazır ve nazır...
Açın web sayfasını, gidin "Ne okuyayım" bölümüne... İşte size 'okuma listesi...'
Bir yığın kitap önerisi:
"Osmanlı'nın Mirası
Hürrem Sultan
Ceddin Dedem Külliyatı
Abdülhamit ve Torunları
Kur'an-ı Kerim ve İnsanlık..."
Hade iyi okumalar!
***
Yardım Heyeti bu tür hizmetlerini artıracak. Artırmalı da zaten...
Her konuda söz ve yetki sahibi onlar çünkü...
Hazırlanan ekonomik programlar, paketler ya da başka isim altındaki metinlerin lafzı da ruhu da bunun sinyallerini veriyor.
O metinlerin içine bakıp, bazı maddelerinden yola çıkıp "E zaten bizim bunları yapmamız lazım" diyenler, asıl mantığı görmek istemiyor.
Ankara'nın Kıbrıs'a bakan bürokratları Kıbrıs'ın Kuzeyi'nde bir 'Küçük Türkiye' yaratmayı planlıyorlar, ki projede neredeyse sona gelindi. Öyle bir 'Küçük Türkiye' ki, her hal ve şartta Ankara'ya bağımlı olmalı. İster KKTC şartlarında, ister çözüm sonrası federal şartlarda...
Suyuyla, elektriğiyle, güvenliğiyle, finansıyla, nüfusuyla, kültürüyle, sermayesiyle, diniyle...
Her şeyiyle bağımlı bir toprak parçası ve üzerinde yaşayan bir miktar insan...
Kimse kusura bakmasın ama, bu ideolojik ve de stratejik bir tercihtir!
Ormana değil, ağaca bakmaya devam edersek eğer, bu filmin sonu bellidir.
Yazının girişindekiler 'şaka'ydı evet, ama sonrası değil!..