Katil Sefer Buğra Altundağ, 16 yaşındaki Zehie Helin Reessur’u planlı bir şekilde, cinayet anlarını dakika dakika tasarlayarak ve kararından vazgeçmeden öldürdü. Helin, pek çok kişi tarafından sevilen, hayat dolu ve hakkını arayan bir gençti. Ancak onu tanımayanlarımız bile acı haberin ardından ne kadar özel biri olduğunu öğrendi.
Katil Altundağ, cinayetin ardından pişmanlık belirtisi göstermedi; tam tersine delilleri karartmaya çalıştı ve yargıdan kaçmak için Kıbrıs’ın güneyine geçti. Neyse ki yakalanarak adaletin önüne çıkarıldı ve cezasız kalmadı.
Mahkeme kararını dinlerken içim ürperdi. Bir insanı böylesine vahşi bir hale getiren şey neydi? Kimse doğuştan katil veya suçlu değil. Şiddet, toplumun ve ailenin bazı olumsuz değerleri tarafından öğreniliyor; ataerkil düzen ve cinsiyetler arasındaki güç eşitsizliği bu tür hak ihlallerine zemin hazırlıyor, meşrulaştırıyor. Maalesef sorumluluktan kurtulmak için, ‘yok etme’ yöntemine yönelmek, toplumda bir norm haline geldi. Tıpkı katilin, Helin’in O’nu polise şikâyet edeceğini öğrendiğinde cinayet işlediği gibi.
Helin’in sevenlerinin acısını daha da artırmamak için detaylara girmeyeceğim. Ancak benim talebim, bu tür suçların işlenmesini önlemek için gerekli tedbirlerin alınması. Yasalarda şiddeti önlemeye yönelik eksikliklerin giderilmesi ve TOCED gibi kurumların tam anlamıyla çalışması şart. Formül çok basit: Şiddeti önle, şiddet direnişçilerini güçlendir ve suçluları yargılayıp caydırıcı ceza verirken rehabilite et.
Son olarak, katile verilen ömür boyu hapis cezasının uygulamadaki karşılığına değinmek istiyorum. Bu ceza 40 yıl olarak hesaplanıyor. Ancak “Şartlı Tahliye Tüzüğü”ne göre, bu sürenin 3/5’ini yani 24 yılını tamamlayan bir mahkum, bir kuruldan şartlı tahliye talep edebiliyor ve kabul edilirse serbest bırakılabiliyor.
Bence bu sistemin yeniden ele alınması gerekiyor. Şartlı tahliyenin mahkemelerin yetkisine verilmesi, suçun ve suçlunun özelliklerini göz önüne alan adil kararların alınmasını sağlayacaktır. Ayrıca, erken tahliye edilenler için dışarıda rehabilitasyon ve takip süreci de başlatılmalı. Ne yazık ki, şu anda böyle bir çalışma mevcut değil.