İlk kez güneyde siyasi bir aday tanıtım etkinliğine katıldım.
“Kıbrıs’ın yeniden birleştiğini görmek yaşam hedefimizdir” sözünü burada duydum.
İç çektim, umut aradım, “Keşke bu sesi çoğaltabilsek” dedim kendime…
AKEL’in tanıtım etkinliğine giderken motivasyonum elbette Niyazi Kızılyürek’in adaylığı oldu.
Siyaset tarihimizde aslında bir “ilk” yaşandı, tanıklık ettim.
Gördüm ki “çok kültürlü yaşam” pratiğimiz epeyce törpülenmiş.
Örneğin, AKEL adaylarını duyururken “alfabetik sırayla” demişti, oysa sıra tutmuyordu.
Meğer Yunanca alfabeye göre sıralanmış, Türkçe açıklamada dahi!
Aday tanıtım etkinliğinde fondaki sloganı anlayamadım, çünkü Türkçe tek kelime yoktu.
* * *
Şimdi hemen “gördünüz mü” diyerek, “ötekileştiren” bir sonuç çıkartmayınız.
AKEL, yıllardır her siyasi açıklamasını Türkçe dilinde de yayınlıyor. Ayrıca tanıtım etkinliğinde anında Türkçe çeviri vardı.
Kıbrıslı Türk siyaseti bu anlamda çok daha geride kalmıştır, çok daha amatör ve içe kapalı...
Hep birlikte adapte olmalıyız, Kıbrıs’ta, birlikte yaşamaya...
* * *
Niyazi Kızılyürek’in ismi anons edilince salonda güçlü bir alkış vardı, etkilendim, gururlandım.
Parti lideri Kiprianu sarsıcı bir konuşma yaptı, Niyazi Kızılyürek’i ayrıca selamladı, “O AKEL’in üyesi değil ama yurdumuzun birleşmesini istiyor ve ortak paydamız budur. Kıbrıs’ın geleceğini Kıbrıslı Türklerle birlikte inşa etmek istiyoruz” dedi.
* * *
“Milliyetçiler ülkenin tek yanını seviyorlar, yalnızca kendi uluslarını” dedi Niyazi hocam, “Yurtseverim ben, tümünü seviyorum Kıbrıs’ın...”
Farkında mısınız, “birleşme” lafını dahi söylemekten korkar olduk.
“Birleşik Kıbrıs” ayıpmış gibi!
Şimdi neyin zamanı biliyor musunuz, daha çok direnmenin...
Kıbrıs’ın ortak geleceği yerine “bölünmüş yalnızlıkları” dayatanlara karşı!
Aynılaşmadan ve yalpalamadan...
Bir “yaşam hedefimiz” olsun.