Bülent Günkut ismiyle ilk tanışlıklığım ‘80’li yılların başına denk gelir.
Bizim gençlik yıllarımızda mankenlik ve manken ajanslarının revançta olduğu bir dönemdi. Dolayısıyla ben de o akımın içerisinde bir dönem “manken” olarak yer almıştım (gülüyorum).
Elbette profesyonel bir şekilde yaşamımızı kazanmak gibi bir derdimiz yoktu. Dedim ya “bir akım”dı. Günümüzde kullanılan kelimesiye “trend” diyelim.
Benim dahil olduğum ilk mankenlik ajansı bugün Türkiye’de hâlâ varlığını koruyan ve sevgili Atilla Kaplakarslan’ın sahibi olduğu Vizyon Ajans’tı. O ajansta sevgili Engin Koç ile birlikte sahne de almıştık. Müthiş kafa dengi bir arkadaşımızdı. Sonra bir dönem sevgili Ruhsan Sarıca’nın kendisinin de dahil olduğu bir mankenlik ajansı vardı orada da yer almıştım. Kimler yoktu ki o günlerde, anlatsam bir yazı dizisi olur.
Ama bugünkü yazı dizimizi, işte ta o yıllardan tanımaya başladığım ve sonrasında BRT’de yolumuzun kesiştiği, dostluğumuzun derinleşip güzelleştiği, “güzel insan” Bülent Günkut’un o ışıltılı zaman yolculuğuna ayırdık. Ve kendisinin bende her zaman yer eden sahnedeki sunuşlarında kullandığı o sevecen kelimelerden; “yaşanası bir günde” diyerek anılarının yolculuğuna başlıyoruz.
“Bir deniz kasabasında Lârnaka'da 3 Haziran 1954, mübarek bir Cuma öğlesi dünyaya merhaba demişim. 68 Yıl önce. Anneannem, annem ve de benden bir yaş küçük kızkardeşim ile birlikte büyüyen, dede, baba kavramlarının olmadığı bir çocukluk yılları. Hani şu müthiş savaş yılları denilen 1955, 1963, 1967 ve 1974 gibi... 48 Yıl öncede kalan... Çok mutlu huzurlu sağlıklı bir çocukluk yıllarımda, o deniz kasabasında. Adı LÂRNAKA olan...
İlk ve Ortaokul yıllarım Lârnaka Bekirpaşa Ticaret Koleji ardından her gün otobüsle Lefkoşa ve LTL; Lefkoşa Türk Lisesi yıllarım ve 1972 Haziran ayında, Edebiyat Bölümü ve de Okul Kaptanı olarak “elveda” dediğim Kıbrıs.
1972yılı sonbaharı Ege Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Fakültesi ve Endüstri Mühendisliği Bölümü. İLK KEZ AÇILAN BÖLÜM, İLK KIBRISLI ÖĞRENCİSİ 40030 numara ile ben. Arada 1974 Barış Harekâtı, Kıbrıs Savaşı, 66 gün esaret ve bir Eylül sonu yine özgürlüğe geçiş sonrası Trikomo'ya ailece yerleşmiş olduk. Ben İzmir’de yarım kalan yüksek öğretimime yeniden yeniden başladım ve 1977 yılında Endüstri Mühendisi olarak mezuniyetimin ardından Kıbrıs'a geri döndüm. Bu arada yarım kalan askerlik görevimi tamamladıktan sonra, o yıllarda en meşhur Kamu İktisadi Teşekküllerinden biri olan, K.T. Sanayi İşletmeleri Holding Genel Müdürlüğünde, Teknik Hizmetler bölümünde göreve başladım. Hayatımız bu şekilde devam ederken, kuzey’deki yerleşim yerlerinin ve özellikle köylerin orijinal isimleri de Türkçe’ye dönüştürülüyordu. Böylece Lârnaka’dan kuzey’e göç edip yerleştiğimiz Trikomo da, “Yeni İskele” olarak isimlendirilmiş oldu.
Hayatın bir garip, kaç-göçleri arasında mesleğim icabı geldiğim Lefkoşa’dan, Yeni İskele'ye dönemedim artık. Bundan sonraki yaşamımın adamızın bu baş şehrinde süreceğini artık anlamıştım. Kiralık bir ev tutarak ve Sanayi Holding'de çalışma hayatımı sürdürürken, 1981 yılında şu an 41. yılımdaki evliliğim, hayatımdaki İYİ Kİ 'lerin en önemlisi Zehra Akay ile evlilik ve oğullarımın dünyaya gelişi.
Böylesi güzel ve mutlu şekilde başlayan yeni hayatım, 1986 yılında Sanayi Holding’in iflas edişiyle son bulmuştu. Bir anda 1 çocukla işsiz kalmıştım. Allaha bin şükürler olsun ki o yıllarda İlkokul Öğretmeni olan eşimin sayesinde, onun evliliğimize muhteşem katkısıyla bu zor günlerimize meydan okuyuşuyla, birlikte bu kötü günlerimizi atlatmayı başarmıştık. Çünkü; YAŞAMAK, UMUTLA DİRENMEKTİR...
1987 Yılında ilk Geçici Sözleşmeli Öğretmenlik denemem ile Haydarpaşa Ticaret Lisesi’nde öğretmen olarak görev aldım. Geçici olarak başladığım öğretmenlik yaşamımda geçicilikten çıkmış, bende muhteşem anılar biriktirmeme katkı sağlayan ve 2011 yılına kadar bu güzelim anılarla yol aldıran Haydarpaşa Ticaret Lisesinden emekliye ayrıldım.”
Sevgili Bülent Günkut’un “eğitimcilik” yanını belki de çoğumuz bilmiyor ya da onu sadece “güzelik yarışmalarının yaratıcısı”, BRT’nin “Günkut’la 5 Çayı” radyo programıyla belleğimize yerleştirmişizdir. Ama evet Bülent Günkut, yıllarını sahnede mikrofon başında geçirse de o da eğitimimizin önemli neferlerinden biri olarak yıllarca hizmet vermiş biriydi.
Elbette “Bülent Günkut” dendi mi, mankenlik ajansı, ve özellikle uluslararası güzellik yarışmalarına damgasını vuran bir kişi olarak öne çıkıyor. ‘80’li yıllar ve “defileler”...
“1980 yılı ile Yeni İskele Festivali Sosyal Komiteleri Üyesi olarak başlayan serüvenim benim için dönüm noktalarından biriydi. Kızkardeşim Kezban'ın destekleri ve özellikle ilk defile günlerimin, manken yetiştirme yıllarımda kızkardeşim de ilk mankenimdi. Ona binlerce teşekkürler. Ve böylece sevmekle başlayan bir serüvenin filizlendiği bir Günkut Ekolü’ne doğru yolculuk başlamıştı.”
Mankenlik ajansında birçok ismi yetiştirmiş, sayısız defilelere imza atmış, ve defilelerdeki tüm bu yaratıcılığına, sahnedeki sunuşlarını da katmış olan Bülent Günkut, kendisinin de belirttiği gibi bir “Günkut Ekolü” olarak toplumun hafızasında yer etmeye başlamıştı.
Bu alandaki çalışmaları yanında elbette organizesini üstlendiği Güzellik Yarışmaları’ndan da bahsetmesini bekliyorum ama onun öncesinde, Kıbrıs Türk Toplumu’nun Güzellik Yarışmalarıyla ilgili ilk tanışıklığı hakkında bilgi vermesini istiyorum kendisinden.
“1971 yılında, Kıbrıs Türk Güzellik Yarışması Lârnaka Deniz Festivali içinde İLK KEZ düzenlenir... Limasol'dan SEMA SALİH ilk Kıbrıs Türk Güzeli olarak güzellikler tarihindeki yerini alır. Bu finalde ben Liseli bir meraklı genç, kızkardeşim de Lârnaka'dan güzel bir genç kız olarak bu “ilk” yarışmada şimdilerde günümüzün bir çok bilindik ismin de yer aldığı finalde, Lârnaka Güzellerinden biri olarak yer alır. Dereceye giremese de ileriye dönük umutla bu yolda devam ışıltıları başlar onun için de.
Ertesi yıl yani 1972’de, Kıbrıs Türk Güzellik Yarışması yeniden gerçekleşir. 1972 Kıbrıs Türk Güzeli olarak Baf’tan katılan Peral Enver, Kraliçe seçilir. Bu finalde Lârnaka'dan kızkardeşim Kezban Mehmet “İlk 5”deki yerini alır ve Lârnaka adına da alkışlar 1972 yılında tekrarlanır.”