Ombudsman’dan Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürü incelemesi:
“YASAYA VE MEVZUATA AYKIRILIKLAR, YETKİ AŞIMLARI VE HATALI UYGULAMALAR’
Ombudsman Emine Dizdarlı, Şehir Plancıları Odası Başkanı Merter Refikoğlu'nun, Taşınmaz Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun yapması gereken görevleri yapmadığı, Kurula başkanlık eden Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürü Fuat Azimli’nin Yasaya aykırı hareket ettiği ve Anıtlar Yüksek Kuruluna yeterli niteliğe sahip olmayan üyeler atadığı iddiaları çerçevesinde yaşananları inceledi, raporladı.
Başlık başlık tespit ettiği yasaya aykırılık, yetki aşımı ve yanlış uygulamalar sıralayan Yüksek Yönetim Denetçisi Emine Dizdarlı’nın raporundan başlıklar:
-“Fuat Azimli boşalan üyeliğin doldurulmasını ilgili Şube Amirinden talep etmesi gerekirdi. Sayın Azimli söz konusu kadroyu Kurul’da temsil etmek için kendi iradesi ile geçici ve/veya sözleşmeli personel atayamaz.”
-“ 573 numaralı anıtlar yüksek kurulu toplantısı kurallara aykırı karar yeter sayısına ulaşılmadan yapıldığı saptanmıştır”
-“Fuat Azimli’nin bir kamu görevlisini görevden alma yetkisi yoktur… Azimli yetkisini aşarak kamu görevlileri yasasının ilgili hükümlerine aykırı davranmıştır”
-Turizm ve Çevre Bakanlığı Müsteşarı Sayın İsmet Esenyel, Anıtlar Yüksek Kurulu Üyesi’ni görevden aldı, başka üye atadı!.. “Bakanlığın Müsteşarı’nın böyle bir yetkisi yoktur… Eski Eserler Yasası’na aykırıdır”
-Salamis Sit Alanı içerisine bir büfe…“Anıtlar Yüksek Kurulu’nun konuyu gündemine alması ve izinsiz veya kaçak yapılan eklemeleri yeniden değerlendirmesi gerekmektedir”
-Mağusa Suriçi’nde bulunan Venedik Evi… “Kaçak ve/veya izinsiz inşaat faaliyetleri ile ilgili yasal işlem başlatılmalıydı” “Turizm ve Çevre Bakanlığı mührü kaldırdı, tahribata göz yumdu!”
-Mağusa’da Serbest Liman içerisinde bulunan eski eser nitelikli bir taş ocağı…“Azimli yıkım izni vererek aceleci ve/veya hatalı davranmıştır”
Ombudsman Emine Dizdarlı, Şehir Plancıları Odası Başkanı Merter Refikoğlu'nun, Taşınmaz Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun yapması gereken görevleri yapmadığı, Kurula başkanlık eden Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürü Fuat Azimli’nin Yasaya aykırı hareket ettiği ve Anıtlar Yüksek Kuruluna yeterli niteliğe sahip olmayan üyeler atadığı iddiaları çerçevesinde yaşananları inceledi, raporladı.
‘Mesleki bilgilere göre hareket edilmeli, tarafsız davranılmalı’
Başlık başlık tespit ettiği yasaya aykırılık, yetki aşımı ve yanlış uygulamalar sıralayan Yüksek Yönetim Denetçisi Emine Dizdarlı Anıtlar Yüksek Kurulu ve Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’nün ülkemizin kültürünü gelecek kuşaklara taşımak, bu değerleri onlara yaşatmak ve yansıtmak bakımından tarafsız davranmaları ve mesleki bilgilerine göre hareket etmesi gerekliliğinin altını çizdi.
Dizdarlı, Anıtlar Yüksek Kurulu’na atanacak üyelerin 60/1994 sayılı Yasanın 42’nci maddesi uyarınca usulüne uygun olarak atanmalarının, hizmetlerin bilimsel esaslara göre yürütülmesine yardımcı olacağına da işaret etti.
İŞTE BAŞLIK BAŞLIK ‘YASAYA VE MEVZUATA AYKIRILIKLAR, YETKİ AŞIMI VE HATALI UYGULAMA’ TESPİTLERİ:
Merter Refikoğlu’nun iddiaları…
Ombudsman Emine Dizdarlı raporunda Şehir Plancıları Odası Başkanı Merter Refikoğlu’nun ileri sürdüğü iddialar şu şekilde özetledi:
“Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürü Fuat Azimli tarafından Kurul Üyeliğine atanan kişilerin nitelikleri ilgili mevzuata uygun değil ve/veya Yasaya aykırı ,
Anıtlar Yüksek Kurulu salt çoğunlukla toplanması gerekirken toplantı yeter sayısına riayet edilmiyor,
Kurulun çalışma gündemi toplantıdan bir hafta önce üyelere yazılı olarak bildirilmiyor,
Gazi Mağusa’da Salamis Sit Alanı içerisinde bulunan büfeye yapılan kaçak eklentiler ile ilgili Kurul kararına rağmen söz konusu karar uygulamaya konmadı Orta Çağ dönemine ait bir konutun gayrı yasal bir şekilde yıkıldığı, Gazi Mağusa Suriçi’nde bulunan Venedik Evi, Kraliçe’nin Sarayı ve Bedesten olarak adlandırılan listeli yerlerle ilgili Eski Eserler Dairesinin kontrol ve denetiminde bahçe düzenlenmesi yapılması öngörülürken restorasyon projesi olmaksızın ilgili yer için tasarlanan işler dışında izinsiz ve kanunsuz olarak inşaat faaliyetlerine göz yumuldu, buna bağlı olarak söz konusu yerin mühürlenmediği.
Sit alanı sınırları içerisinde bulunan 13 antik mezar ile ilgili Anıtlar Yüksek Kuruluna iki kez rapor hazırlanıp sunulmasına rağmen başka bir arkeoloğa bir rapor hazırlatıldı ve 13 antik mezarın sit alanı dışında bırakıldığı”.
Fuat Azimli tarafından Kurul üyeliğine yapılan atamalar…
“Üyeliğin doldurulmasını ilgili Şube Amirinden talep etmesi gerekirdi”
Refikoğlu’nun iddiası göre Fuat Azimli tarafından Kurul üyeliğine atanan kişilerin niteliklerinin ilgili mevzuata uygun olmadığı ve/veya söz konusu kişilerin Anıtlar Yüksek Kuruluna usulüne uygun olarak atanmadıkları yönünde olduğunu anımsatan Ombudsman Dizdarlı, 60/1994 sayılı Yasa tahtında üyelikleri sona eren veya istifa eden kişilerin yerine ayni niteliğe haiz başka temsilci üye gönderilmesi gerektiğini anımsattı.
Boş üyeleri doldurmak için Anıtlar Yüksek Kurulu’nun söz konusu üyeliklerin doldurulmasını bağlı bulundukları kurum, kuruluş ve/veya yüksek öğrenim kurumlarından talep etmesi ve Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürü söz konusu Rölöve ve Restorasyon Şube Amiri mevkiisi için atfedilen görev ve bu görev için aranan niteliklere bakıldığında Fuat Azimli’nin söz konusu üyeliğin doldurulmasını ilgili Şube Amirinden talep etmesi gerektiğini belirtti.
Rapordan ifadeler şöyle:
“İlk nazarda boşalan bu yere üye atama yetkisi Rölöve ve Restorasyon Şube Amirindedir. Bu itibarla Sayın Azimli söz konusu kadroyu Kurul’da temsil etmek için kendi iradesi ile geçici ve/veya sözleşmeli personel atayamaz. Söz konusu yasa tahtında Sayın Azimli’nin böyle bir yetkisi olmadığı gibi 23/1989 sayılı Eski Eserler ve Müzeler Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasası da Sayın Fuat Azimli’nin böyle bir atama yapmasına cevaz vermemektedir. Eski Eserler Dairesinde böyle bir vasfı taşıyan bir temsilci bulunmaması halinde yüksek öğrenim kurumlarından konusunda uzman bir üye talep edilebilir. Bir işin en iyi şekilde yapılabilmesi için o işin uzmanından yardım almak gerekmektedir. Kurul üyelerinin veya temsilcilerinin o iş için vasıflı olup olmadıklarına bakılmaksızın önemli yerlere yerleştirilmeleri doğru olmayan bir uygulamadır. Adama göre iş değil, işe göre adam seçilmelidir. Özellikle ülkemiz ve şehirlerimiz adına yapılan bu tür görevlerde uygulamaların söz konusu Yasada belirtildiği gibi üyenin ilgili alanda tanınmış, çalışmış ve kendini kanıtlamış olması gerekmektedir”.
Anıtlar Yüksek Kurulu’nun toplanması…
“ 573 numaralı anıtlar yüksek kurulu toplantısı kurallara aykırı karar yeter sayısına ulaşılmadan yapıldığı saptanmıştır”
“ Simge Erönde Özgüç’ün hamilelik iznine 6 Haziran 2016 tarihinde ayrılmasını müteakip Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürü Sayın Fuat Azimli 16 Haziran 2016 tarihli yazı ile Sayın Özgüç’ün Kurul üyeliğini sona erdirdi. Aynı gün Sayın Fuat Azimli Anıtlar Yüksek Kurulu’nda boşalan üyeliğe Sayın Simge Öksüzoğulları’nı görevlendirerek Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 16 Haziran 2016 tarihli 571 sayılı toplantısına katılmasını sağlamıştır. Sayın Simge Öksüzoğulları’na veya Anıtlar Yüksek Kurulu üyelerine söz konusu Yasanın 45’inci maddesinin 5’inci fıkrası uyarınca Kurulun çalışma gündemi toplantıdan bir hafta önce üyelere yazılı olarak bildirilmeden toplantı yapılmıştır. Bu durum söz konusu Yasa maddesinin ilgili hükümlerine ve Kurul’un çalışma şekline aykırıdır. Kurul en az ayda bir defa Başkanın veya Başkanın gaybubeti halinde Başkan Yardımcısının çağrısı ile toplanır. Söz konusu fıkrada herhangi bir gün belirtilmediği cihetle Anıtlar Yüksek Kurulu toplantılarının Salı gününden Perşembe gününe alınması söz konusu mevzuata aykırılık teşkil etmemektedir. 11 Temmuz 2016 tarihinde Yayla Köyünde yapılan 573 numaralı Anıtlar Yüksek Kurulu toplantısının da bu kurallara aykırı karar yeter sayısına ulaşılmadan yapıldığı saptanmıştır”.
“FUAT AZİMLİ’NİN BİR KAMU GÖREVLİSİNİ GÖREVDEN ALMA YETKİSİ YOKTUR”
“Fuat Azimli yetkisini aşarak kamu görevlileri yasasının ilgili hükümlerine aykırı davranmıştır”
“Sayın Elif Karaca Eski Eserler ve Müzeler Dairesi’nde 1’inci Derece Arkeolog olarak görev yapmaktadır. Ayni zamanda Sayın Karaca 16 Temmuz 2012 tarihinden itibaren Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Gazi Mağusa Şube Amirliğini yürütmekle görevlendirilmişti. Sayın Fuat Azimli 31 Mart 2016 tarihinde Sayın Elif Karaca’nın yürütmekle görevli olduğu Şube Amirliği görevine son vererek yerine Sayın Hasan Tekel’i getirdi.
Bir göreve vekalet koşulları Kamu Görevlileri Yasasının 80’inci maddesi uyarınca düzenlenmiştir. Vekaleten görevlendirme, atanacak kamu görevlisinin bağlı bulunduğu kurumun yazılı istemi ve tavsiyesi üzerine Kamu Hizmeti Komisyonunca yapılır.
Yukarıdan anlaşılacağı üzere Sayın Fuat Azimli’nin bir kamu görevlisini görevden alma yetkisi yoktur. Atama, görevden alma, ilerleme gibi hususlar bağımsız bir kurum olan Kamu Hizmeti Komisyonu tarafından yürütülmektedir. Bu nedenle Sayın Fuat Azimli Sayın Elif Karaca’nın görevine son verirken ve/veya Sayın Hasan Tekel’i Gazi Mağusa Şube Amirliğine getirirken yetkisini aşarak Kamu Görevlileri Yasasının ilgili hükümlerine aykırı davranmıştır”.
Turizm ve Çevre Bakanlığı Müsteşarı Sayın İsmet Esenyel, Anıtlar Yüksek Kurulu Üyesi’ni görevden aldı, başka üye atadı!..
“Bakanlığın Müsteşarı’nın böyle bir yetkisi yoktur… Eski Eserler Yasası’na aykırıdır”
“Şehir Planlama Dairesi temsilcisi olarak Anıtlar Yüksek Kurulu üyesi olan Sayın Gül Öztek, kendisinin ve Şehir Planlama Dairesi Müdürü’nün izinli olduğu bir zamanda Şehir Planlama Dairesi Müdürlüğünün bağlı bulunduğu Turizm ve Çevre Bakanlığı Müsteşarı Sayın İsmet Esenyel tarafından herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin 31 Mayıs 2016 tarihinde Anıtlar Yüksek Kurulu üyeliğinden alınarak 1 Haziran 2016 tarihi itibarı ile yerine Sayın Ayhan Çakmak getirilmiştir.
Daha önce de belirttiğimiz gibi 60/1994 sayılı Eski Eserler Yasası Anıtlar Yüksek Kurulu’na atanan kişilerin üyeliklerinin nasıl veya hangi şartlarda son bulacağı düzenlenmiştir. Söz konusu Yasanın 44’üncü maddesi gereğince üyeler keyfi bir şekilde görevden alınamayacağı gibi ilgili Bakanlığın Müsteşarı’nın da böyle bir yetkisi yoktur. Anıtlar Yüksek Kurulu’na üye atama sadece ilgili Daire ve/veya Kurumların Müdürleri tarafından yapılabilir ve 44’üncü maddede yer alan koşullar yerine gelmediği sürece Anıtlar Yüksek Kurulu üyelikleri sona ermez. Şehir Planlama Dairesinin müdürünün izinli olduğu dönemde Sayın Müsteşarın bunu yapması hem etik değildir, hem de Eski Eserler Yasası’na aykırıdır”.
“Başkanı olsa dahi yasa ile ilgili kurum veya dairelere verilen yetkilere müdahale edemez ve/veya ilgili kurumlara verilen yetkileri onları yok sayarak kullanamaz”
“Hangi üyenin, hangi Kurum, Kuruluş ve Daire Amiri tarafından atanacağı belli olduğundan Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürünün veya Müsteşarının Anıtlar Yüksek Kurulu’na üye atama yetkileri yoktur. Bu husus söz konusu Yasaya aykırıdır. Bu itibarla Sayın Azimli ilgili Daire veya Kurumların yerine geçerek ve/veya ilgili Daire veya Kurum Amirlerinin görevlerini veya Kurula üye atama yetkilerini ellerinden alarak onları bu yetkiden mahrum bırakmıştır. Sayın Azimli Anıtlar Yüksek Kurulu’nun Başkanı olsa dahi Yasa ile ilgili Kurum veya Dairelere verilen yetkilere müdahale edemez ve/veya ilgili kurumlara verilen yetkileri onları yok sayarak kullanamaz”.
Salamis Sit Alanı içerisine bir büfe…
“Anıtlar Yüksek Kurulu’nun konuyu gündemine alması ve izinsiz veya kaçak yapılan eklemeleri yeniden değerlendirmesi gerekmektedir”
“18 Haziran 2013 tarihli Anıtlar Yüksek Kurulu kararı ile Salamis Sit Alanı içerisine bir büfe inşaa edilmiştir. Söz konusu büfenin ziyaretçilerin kullanımına açık olan kısmı Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğünün kararı ile kapalı alana dönüştürülmüş ve zaman içerisinde mezkur yere kaçak ve/veya izinsiz eklemeler yapılmıştır. Salamis Sit Alanı içerisine fiziki ve/veya inşai faaliyetler yürütülürken üst yapıya yönelik gelişmeler kapsamında olup olmadığı hususu değerlendirilmemiş Kurul’un onayı alınmadan ve/veya Kurul’un onayına gerek duyulmadan yapılmıştır.
bu kadar hassas olan bir bölgede yapılan büfenin ve/veya gelişmenin Salamis Sit Alanının stil, özellik, mimari karakter ve çevreyle uyumlu olup olmadığının belirlenebilmesi için Anıtlar Yüksek Kurulu’nun bu konuyu gündemine alması ve izinsiz veya kaçak yapılan eklemeleri yeniden değerlendirmesi gerekmektedir”.
Mağusa Suriçi’nde bulunan Venedik Evi…
“Kaçak ve/veya izinsiz inşaat faaliyetleri ile ilgili Resmiye Canaltay’a yasal işlem başlatılmalıydı”
“Mağusa Suriçi’nde bulunan Venedik Evi’nde Anıtlar Yüksek Kurulu mezkur yerde Eski Eserler Dairesinin kontrol ve denetiminde olmak koşulu ile bahçe düzenlenmesi yapılabileceği yönünde karar almasına rağmen söz konusu yerde restorasyon projesi olmaksızın kaçak ve/veya izinsiz inşaat faaliyetlerinin yapıldığı tespit edilmiştir.
Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 28 Haziran 2016 tarihli, 572 numaralı toplantısında alınan 16/50 sayılı karara göre, kaçak olarak başlatılan Venedik Evi ile ilgili inşaii ve fiziki müdahale uygulamaları Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü tarafından durdurulduğu, 1 (bir) ay içerisinde söz konusu taşınmaz ile ilgili restorasyon projesinin Anıtlar Yüksek Kurulu’na sunulması gerektiği ve inşaii ve fiziki müdahaleye devam edilmesi durumunda binanın mühürlenmesi gerektiği belirtilmektedir.
Fuat Azimli Dairemize yazdığı 7 Aralık 2016 tarihli cevabi yazısında mezkur evde yaptıkları kontrollerde mal sahibinin Anıtlar Yüksek Kurulu kararına uymamış olması nedeniyle söz konusu binanın Gazi Mağusa Bölge Şube Amirliği tarafından mühürlendiğini belirtmiştir.
Durum bu noktada iken KKTC Turizm ve Çevre Bakanlığı konuya müdahale ederek Anıtlar Yüksek Kurulu’na sunulacak projenin hazırlanabilmesi için 2 (iki) aylık bir süre vererek tarihi listeli Evin olan mührünü kaldırmıştır. Sayın Resmiye Canaltay’a KKTC Turizm ve Çevre Bakanlığı Müsteşarı Sayın İsmet Esenel tarafından gönderilen yazı 9 Eylül 2016 tarihlidir. Turizm ve Çevre Bakanlığı tarafından verilen süre 9 Kasım 2016 tarihinde dolmasına rağmen herhangi bir tedbir alınmamıştır. Sayın Resmiye Canaltay’a verilen sürenin üzerinden takriben 5 ay geçtikten sonra Sayın Fuat Azimli Sayın Resmiye Canaltay’a 1 Mart 2017 tarihli uyarı ve/veya hatırlatma yazısı göndererek Turizm ve Çevre Bakanlığı tarafından verilen süre içerisinde Anıtlar Yüksek Kurulu’na herhangi bir proje sunulmadığından hakkında yasal işlem başlatılacağı bildirilmiştir.
Fuat Azimli’nin yazmış olduğu 1 Mart 2017 tarihli uyarı yazısının üzerinden de 6 aylık bir süre geçmiş olmasına rağmen 9 Ağustos 2017 tarihinde yaptığımız kontrolde herhangi bir tadilat projesinin Anıtlar Yüksek Kurulu’na sunulmadığı saptanmıştır. Yine bu hususa bağlı olarak yapılan soruşturmada izinsiz ve/veya projesiz kaçak olarak yapılan inşai faaliyetlerle ilgili herhangi bir yasal sürecin başlatılmadığı tespit edilmiştir.
“Turizm ve Çevre Bakanlığı mührü kaldırdı, tahribata göz yumdu!”
Maalesef Turizm ve Çevre Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Dairesi tarafından mühürlenen bir eski eser evinin mührünü hiçbir yetkisi ve/veya restorasyon konusunda hiç bir uzmanlığı veya bilgisi yokken söz konusu eve konan mührü kaldırmıştır ve/veya kaldırılmasını uygun bulmuştur. KKTC Turizm ve Çevre Bakanlığı bunu yaparak ve/veya bu şekilde hareket ederek söz konusu evde tahribat yapılmasına ve/veya söz konusu evin dokusuna aykırı inşai faaliyet ve/veya eklemeler yapılmasına göz yummuştur.
“Bakanlık yasaya aykırı davrandı, yetkisini aştı”
60/1994 sayılı Eski Eserler Yasası’nın 12’nci maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca durdurulan ve mühürlenen Venedik Evi’nin mührünün KKTC Turizm ve Çevre Bakanlığı tarafından yetkisizce kaldırılması neticesinde söz konusu inşai faaliyetlerin denetimsiz bir şekilde devam etmesine yol açmış ve telafisi olmayan hatalı uygulamaları beraberinde getirmiştir. KKTC Turizm ve Çevre Bakanlığı söz konusu mührü kaldırarak 60/1994 sayılı Yasanın hükümlerine aykırı davranmış ve yetkisini aşmıştır.
“Yasal işlem başlatılması gerekiyor!”
Koruma alanlarında yer alan her türlü inşai ve fiziki müdahale suç sayılır ve/veya suçtur.
Söz konusu evin sahibine 9 Eylül 2016 tarihinde ihbar gönderilmesine rağmen Anıtlar Yüksek Kurulu’na henüz sunulan bir restorasyon projesi yoktur. Bu nedenle konunun Anıtlar Yüksek Kurulu’nun gündemine tekrar alınarak listeli bir tarihi eser konumunda olan Venedik Evi’nin Eski Eserler Yasası uyarınca belirlenen usul ve esaslara göre onarım ve/veya restorasyonunun yapılıp yapılmadığının ve/veya herhangi bir tahribata uğrayıp uğramadığının tespit edilmesi gerekmektedir. Bu hususlara aykırı davranıldığı tespit edilmesi halinde yasal işlem başlatılması gerekmektedir”.
Mağusa’da Serbest Liman içerisinde bulunan eski eser nitelikli bir taş ocağı…
“Azimli yıkım izni vererek aceleci ve/veya hatalı davranmıştır”
Mağusa’da Serbest Liman içerisinde bulunan eski eser nitelikli bir taş ocağının kiralanmasının ilgili mevzuata aykırı olduğu iddia edilmiştir. Bu husus Temiz Toplum Derneği’nin başvurusu üzerine Dairemiz tarafından değerlendirilmiş ve soruşturma neticesinde 2 Ağustos 2016 tarihinde Rapor hazırlanmıştır. 7 Kasım 2016 tarihinde KKTC Meclisi’nde ve/veya Ombudsman Komitesinde görüşülen Raporumuzun tavsiyeleri ışığında söz konusu Kira Sözleşmesi, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü tarafından iptal edilmiştir.
Daha önce de belirttiğimiz üzere Gazi Mağusa Suriçi Bölgesi 11 Mart 1986 tarihinde “Koruma Alanı” içerisine alınmıştır. Bu karar uyarınca Gazi Mağusa Suriçi’nde bulunan eski eser nitelikli taşınmaz mallar ile ilgili bir listeleme çalışması yapılmış ve mezkur liste Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 30 Haziran 1998 tarihli 267 numaralı toplantısında onaylanmıştır.
Buna rağmen Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü Orta Çağ konutu olduğu iddia edilen evin özellikli ve/veya listeli olmadığından yıkılmasına izin vermiştir. Halbuki, Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 11 Mart 1986 tarihli kararı ışığında “Koruma Alanı” olarak ilan edilen bölgede herhangi bir yapı ve/veya eser ile ilgili bir müracaat yapılması halinde Eski Eserler Dairesi Müdürlüğü tarafından yıkımına izin verilmezden önce konunun Anıtlar Yüksek Kurulu’nda görüşülmesi ve Kurul tarafından yapılacak olan araştırma ve/veya inceleme neticesinde yıkım izninin verilip verilemeyeceğinin değerlendirilmesi gerekirdi. Aksi halde telafisi olmayan kararlarda akıllarda hep bir acaba sorusu bırakacaktır. Bu nedenle Sayın Azimli yıkım izni vererek aceleci ve/veya hatalı davranmıştır”.