Fayka ARSEVEN KİŞİ
EL-SEN Başkanı Kubilay Özkıraç, KIB-TEK’te bir kuruşluk yatırım yapılmadığını, açılan uluslararası jeneratör alımı ihalesinin ise iptal edildiğini vurguladı.
Yatırımların yapılmaması halinde ülkenin karanlıkta kalacağına dikkat çeken Özkıraç, “Bu ülkede ne milyon dolarlar harcandı. Kimlere ne paralar verildi? Biz diyoruz ki bu ihale biran önce sonuçlansın, onlar da diyor ki ‘bizim gündemimizde yok’. Yani onlar diyor ki; elektrik daha da pahalı olacak, daha da güvensiz olacak, daha da sağlıksız olacak. Amaç kurumu, halkla karşı karşıya getirmek ve bu kurumu öyle veya böyle sermayeye satmaktır” dedi.
16 Ağustos’tan sonra sokağa inecekleri mesajını da veren Özkıraç, “tepkimiz çok çok ağır olacak. Bedeli de ne ise ödemeye hazırız” ifadelerinde bulundu.
Bu hafta EL-SEN Başkanı Kubilay Özkıraç ile KIB-TEK’te yaşananları konuştuk.
YENiDÜZEN: Her protokolde KIB-TEK yer alıyor. Bu sefer ki değerlendirmeniz, duruşunuz nedir?
Kubilay ÖZKIRAÇ: Protokoldeki dayatmaların tümüne karşıyım. Eğer ülkede bir hükümet varsa kendi planını, programını, paketini hazırlar. Böyle dayatma paketlere bizim sendikamızın bir duruşu var. Her zaman bunun karşısında da dik duracağız.
KIB-TEK’in, kooperatiflerin, belediyelerin, toplu iş sözleşme düzenin ortadan kaldırılması konusun yakından takip ediyoruz. Protokolde de yazdığı gibi KIB-TEK üç parçaya bölünecek, satılacak. Buradaki duruşumuz da nettir. Bu konuda hiç taviz vermeyeceğiz.
YENiDÜZEN: Ayrıştırma kurumun sürdürülebilir olabilmesi için size gerekli mi?
Kubilay ÖZKIRAÇ: Ben onlara soruyorum; neden ayrıştıracaksınız? 20 yıldır sendika yönetim kurulu diyor ki KIB-TEK öyle bir kuruluştur ki sürekli yatırım ister. Son dönemlerde hiçbir yatırım yapılmamıştır. Hele hele son 3 ay KIB-TEK tamamen boşlukta gidiyor. Geçmiş hükümetin almış olduğu bir yatırım kararı var. 4 tane dizel jeneratör alınacak ve bunlar doğal gaza da dönüştürülecek makinelerdi. 28 Şubat 2019 tarihinde bu karar alındı. Uluslararası ihale açıldı. 4 tane dizel jeneratör satın alınacaktı. Geçen hafta Başbakan Ersin Tatar ile görüştük. Ondan aldığımız bilgi gündemlerinde yok. İhale komisyonundan da bu çekildi. Şimdi bu hükümete ve KIB-TEK Yönetin Kurulu başkanına sorarım; ne yapacaksınız?
YENiDÜZEN: Acil ihtiyaç mı bu jeneratörler?
Kubilay ÖZKIRAÇ: Olağanüstü acil ihtiyaçtır. Gelen yıl bu ülke karanlıktır. Yatırım yapın diyoruz, ‘yok’, istihdam bekliyoruz 750 personel vardı teknik personelden bahsediyorum, 650 personel kaldı. İstihdam diyoruz, tıs yok. Ne yapacağız? Sokağa ineceğiz. Başka hiçbir şansımız yoktur.
YENiDÜZEN: Yatırımların maliyeti nedir?
Kubilay ÖZKIRAÇ: Yaklaşık 29 milyon Euro’dur. Çok büyük yatırım da değil ki. En azından bir yerden başlansın. Bu ülkede ne milyon dolarlar harcandı. Kimlere ne paralar verildi? Biz diyoruz ki bu ihale biran önce sonuçlansın, onlar da diyor ki ‘bizim gündemimizde yok’. Yani onlar diyor ki; elektrik daha da pahalı olacak, daha da güvensiz olacak, daha da sağlıksız olacak. Çünkü kurumu halkla karşı karşıya getirmek için hiçbir kuruşluk yatırımları yoktur. Amaç kurumu, halkla karşı karşıya getirmek ve bu kurumu öyle veya böyle sermayeye satmaktır.
YENiDÜZEN: Bu ayrıştırmaların yapılması için süre verildi. Sizce bu sürede yapılabilir mi?
Kubilay ÖZKIRAÇ: Pakete baktığımda zaten bu paket de değil. Vilayette uygulanacak bir programdır. Ankara, herhalde burayı vilayet olarak görüyor ve bunu yapıyor. Bu konuda tek adım atılsın biz on adım atacağız. Başımızda AKSA sorunu da var. AKSA’ya ödediğimiz paralarla Kuzey Kıbrıs’ta enerji sorunu çözülürdü. Yatırım yapmıyorlar, KIB-TEK’i halkla karşı karşıya getirmek için çabalıyorlar. Halkımızın da bir kısmı sosyal medyadan bize saldırıyor.
YENiDÜZEN: KIB-TEK mali olarak nasıl bir noktada?
Kubilay ÖZKIRAÇ: KIB-TEK batarsa, Kuzey Kıbrıs batar. 150 milyon aylık geliri var. 80-90 milyon aylık gideri var. Ama ihalelerdeki yolsuzluklar, gelmiş geçmiş tüccara verilen korkunç paralar, tasarruftan uzak doğru düzgün planlama yok, bankalardan çok yüksek faizlerle alınan borçlanmalar… Yani birileri KIB-TEK’i batırmak için her şeyi yaptı.
YENiDÜZEN: Personel üzerinden de eleştiriler var. Fazla istihdam, fazla maaş…
Kubilay ÖZKIRAÇ: Bu kurumun en az 100 teknik personel ihtiyacı var. KIB-TEK, Eğitim Bakanlığı değil. Yazda, kışta direklerin üzerinde, santralde, arazidedir. Ceryanla oynarlar, ölümle karşı karşıyadırlar. Elbette bu çalışanın maaşları memurlardan farklı olacak.
Esas bunların gözü dağıtımdadır, paradadır. 150 milyon aylık gelir var. Kurumu hayır ettirmediler. Çünkü doğru dürüst yönetilmedi. Hatta çok insan var bu yönetim kuruluna girdi boş geldi, dolu çıktı. Hatta hatta bazı yönetim kurulu üyelerinin banka borç hesapları bir gecede buhar oldu. Buyursun Sayıştay gelsin denetimini yapsın. 2012’de AKSA ile ilgili Sayıştay raporu var, ‘usulsüzdür sözleşme’ diye ama halen daha yürürlükte.
YENiDÜZEN: Toplu iş sözleşmesi de protokolde tavrınız ne olacak?
Kubilay ÖZKIRAÇ: Toplu sözleşme sendikaların namusu, şerefidir, anayasasıdır. Uzanan el, koparılır. Toplu sözleşmeler çok arkadaşımız canını vererek, imzalanmıştır. 1870’leden beri geliyor.
YENiDÜZEN: Başbakan ile yaptığınız görüşmede de tavrınızı ortaya koydunuz mu?
Kubilay ÖZKIRAÇ: Bize dediği ‘toplu iş sözleşmesinin devamından yanayız.’ Zaten toplu iş sözleşmesi düzenini ortadan kaldıracak bir güç yoktur. O yüzden kolaysa yapsınlar. Buna kimse dokunamaz. Biz kendi toplu sözleşmemizin giriş maddesinde gerektiği halde biz özveri yapmayı taaddüt ettik. Bunun da hangi durumlarda olabileceğini yazdık. Demokratik-özerk bir yapı, doğru düzgün bir kuruluş, AKSA ile sözleşmenin uzatılmaması, bu süreçte sözleşmenin revize edilmesi halinde ve kurum gerçekten doğru düzgün bir yapıya kavuşursa en önce fedakarlığı biz yaparız. Aksi takdirde bir kuruş fedakarlık yapılmayacak. Kör kuyuya para atmayız.
YENiDÜZEN: İhale Komisyonu’nda çekilen ihaleden bahsettiniz. Başka ihaleler de var mı benzer?
Kubilay ÖZKIRAÇ: Bütün KIB-TEK ihalelerine, İhale Komisyonu köstek oluyor. Onun da bir görevi var, talimat alıyor o da… En basit teknisyen arkadaşların koruyucu bot ihtiyacı var, onun bile ihalesi yapılmıyor. Bütçe olmadığından değil, bilinçli şekilde… Komisyon bilinçli şekilde KIB-TEK ile ilgili ihaleleri engelliyor.
YENiDÜZEN: AKSA’nın devreden çıkarılması halinde, enerji yeterli mi?
Kubilay ÖZKIRAÇ: AKSA gitsin demiyoruz ama imzaladığı sözleşme tekrardan gözden geçirilsin, revize edilsin. Ama 2023’te bu yatırımlar yapılırsa ve yatırımlar devam ederse AKSA’ya da ihtiyacımız yok. Güneyle enterkonnektemiz var. Yarın obür gün doğal gaz gündeme gelir. O zaman da enerji konusunda sadece Türkiye ile değil dünya ile entegrasyona hazırız. Kablo ile elektrik getirileceği de söyleniyor. Ama bunlar diyor ki ‘10 kuruş, 50 kuruş’ hepsi bir rakam veriyor. Ben de diyorum ki 10 kuruş, 40 kuruşa kablo ile elektrik getirirlerse EL-SEN imzalamaya hazırdır. Ama bu kablonun maliyetini de bir hesaplasınlar. 750 milyon dolar istenir. Artı AB Enerji Komisyonu’nun da buna onay vermesi gerekir. Çünkü Kıbrıs, AB toprağıdır. Onun onayı olmadan Anamur’dan kablo takıp fişi açamazsın.
YENiDÜZEN: Elektrik fiyatları olması gereken yerde mi?
Kubilay ÖZKIRAÇ: Hayır. Yatırım yapmadan fiyatı düşüremezsiniz. AKSA’dan alıyorsun, güneyden alıyorsun. Ama kendi yatırımlarını yapman gerekir. Güneş enerjisi deniyor. Ama yatırımlar yapılmadan güneş enerjisinin kapasitesi kaldırılamaz. Sistem çöker. Bilen de bilmeyen de konuşuyor. Herkes elektrikte uzman oldu. O da yatırım ister. 70 megavatlık kapasitemiz var. Onu verdik ama daha kullanılmıyor. Bunun daha yukarılara çıkması için yatırım şart.
YENiDÜZEN: Sendikalara karşı da bir güvensizlik var. Siz kendi özeleştirinizi yaptınız mı?
Kubilay ÖZKIRAÇ: Yaptık. Bazı sendikalar siyasi partilerin acentesi gibi oldu. Kamu-İş, Hür-İş, Memur-Sen ben bunlara sendika demem, bunlar mevcut sağ iktidarların acenteleridir. Sendikacılık yapılmıyor, kişisel çıkarlar, koltuğu alıp da bir yere gitme sendikacılığı yapıyorlar. Ama 33 yıldır EL-SEN’deyim hiçbir genel başkan, genel sekreter bu duruma gelmemiştir.
YENiDÜZEN: Eylem programınız nedir?
Kubilay ÖZKIRAÇ: 16 Ağustos’ta EL-SEN Yönetim Kurulu olağanüstü toplantı yapıyor. Çok büyük ihtimalle sokağa ineceğiz. Tepkimiz çok çok ağır olacak. Bedeli de ne ise ödemeye hazırız.