Didem MENTEŞ
Bakanlar Kurulu’nun hukuka ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile iptal ettiği 174 ‘istisnai vatandaşlıklar’ ile ilgili ilk duruşma yapıldı.
Bakanlar Kurulu kararının iptali ve ara emri alınması için Yüksek İdare Mahkemesi’nde başvuran Ömer Aydın isimli kişinin davası görüşülmeye başlandı.
Davacı Ömer Aydın dün mahkemede kendisini savunarak, …
KKTC’de emlak işi ile uğraştığını ve yabancı ortaklarıyla birlikte büyük yatırımlar yaptığını söyleyen Aydın, vatandaşlıktan çıkarıldığı için yatırımlarının ortada kaldığını ve ne yapacağını bilmediğini ifade etti. Vatandaşlıktan çıkarıldığına dair kendisinin bilgilendirilmediğini ve tebligat da gönderilmediğini savunan Ömer Aydın: “Ortağım ile Bakan Kutlu Evren’den randevu alıp gittik, bakanı kesinlikle önceden tanımıyorum. Turizm, ve inşaat sektöründe ileriye dönük yatırımlar yapmak istediğimizi anlattım. Yatırımların ne olduğunu, elimizde neler olduğunu söyledik. Bakan bana; ‘Gidip başvuru işlemlerini yapabilirsiniz. Başvurularınızda polisten veya sağlık açısından herhangi bir pürüz çıkmadıktan sonra vatandaş olmanızda sıkıntı yok. Ben başvurularınızı Bakanlar Kurulu’na sunduktan sonra yatırımcı pozisyonunda vatandaş yapılabilirsiniz’ dedi.
“Ortağım ile Bakan Kutlu Evren’den randevu alıp gittik, bakanı kesinlikle önceden tanımıyorum. Turizm, ve inşaat sektöründe ileriye dönük yatırımlar yapmak istediğimizi anlattım. Yatırımların ne olduğunu, elimizde neler olduğunu söyledik. Bakan bana; ‘Gidip başvuru işlemlerini yapabilirsiniz. Başvurularınızda polisten veya sağlık açısından herhangi bir pürüz çıkmadıktan sonra vatandaş olmanızda sıkıntı yok. Ben başvurularınızı Bakanlar Kurulu’na sunduktan sonra yatırımcı pozisyonunda vatandaş yapılabilirsiniz’ dedi”
Duruşma başladı
Yüksek İdare Mahkemesi’nde yargıç Gülden Çiftçioğlu huzurundaki davada, davalı taraf İçişleri Bakanlığı’nı temsilen avukat Uğur Çulhaoğlu ve davacı Ömer Aydın adına avukat Enver Öztürk, Ferruh Öztürk ve İnanç Sakallılar mahkemede hazır bulundu.
Davayla ilgili olarak avukat Öztürk, karşı tarafla itiraz edilmeyecek olgular ve emarelerle ilgili olarak mahkemeye ön bilgi verdi.
Öztürk, davaya konu toplam 19 emareyi sırasıyla mahkemeye sundu. Sunulan olgular ve emarelerin ardından müvekkili Ömer Aydın’ın tanık olarak dinlenmesini talep etti.
“Ne yatırım yapacağımı sözlü olarak bakana bildirdim, hiç bir şeyi gizlemedim. Mr. Muhammed Bakan’a; ‘Abu Dhabi’ye çıkıp gelin orada KKTC’yi tanıtma ofisi yapalım hem sizi Abu Dhabi Kralı ile de tanıştırayım’ dedi. Müsteşar da yanımızdaydı”
“Vatandaş olduktan sonra emlak işine başladım”
Bir önceki UBP-DP Hükümeti’nden oluşan Bakanlar Kurulu kararıyla 4 Mayıs 2017 tarihinde KKTC Yurttaşlığı’na alınan Ömer Aydın, mahkemede yeminli şahadet verdi. Aydın, hem avukat Öztürk’ün hem de avukat Çulhaoğlu’nun sorularına da yanıtladı.
“Evliyim, bir oğlum var. Ben TC ve İngiliz vatandaşıyım. Eşim İngiliz vatandaşıdır. Emlak işi ile uğraşıyorum. 2009 yılında KKTC’den ev aldım, 2011 yılından beri KKTC’de yaşıyorum. Daha önce de İngiltere’de yaşıyordum. Eşim ile birlikte burayı çok sevdiğimiz için ve oğlumuzu burada büyütmek için buraya geldik. Oğlumuza iyi ve kaliteli yaşam standardını sunmak istedik. İlk çalıma izni ile düzenli olarak devam ettim. Sonra bir yatırım şirketinde müdür oldum. Eşim ile birlikte emlakcılık yapmaya karar verdik. Vatandaş olduktan sonra Emlakcılar Birliği’ne üye oldum. Kendi şirketimi kurup, emlak işi yapmaya başladım. Burada hem kendi işimi hem de Dubai ve Abu Dhdabi gibi yerlerdeki yabancı yatırımcılara giderek onlarla yatırım yapmaya başladım. Ben vatandaş olduktan sonra bana güvendikleri için onlar da burada yatırım yapmaya başladılar. Hem buradaki işlerini takip ediyorum hem de yatırım yapıyorum. Ben vatandaş olduktan sonra büyük yatırımlar yapmaya başladık. Hala görüşme aşamasında olduğumuz için büyük yatırımlar var ama şimdi ortada kaldım. Onlara yatırım yapın ya da yapmayın diyemiyorum. Ben Büyük Arap Emirlikleri’nde kraliyet ailesine yakın arkadaşlarıyla iş yapıyorum. Abu Dhabi’de KKTC için tanıtım ofisi gibi bir şey açmayı da düşündük”
“Kutlu Evren ile görüştük, yatırımlardan bahsettik”
Vatandaşlık başvurusu için dönemin İçişleri Bakanı Kutlu Evren ile görüştüğünü söyleyen Aydın, şunları aktardı: “Ben vatandaşlık almak için o dönem İçişleri Bakanı Kutlu Evren ile görüştük. Bizim yaptığımız yatırımlar hakkında danışmaya gittik. Onlar da kararlarını verdiler. Mr. Muhammed de vatandaş olması için başvuruda bulunduk. Ne yatırım yapacağımı sözlü olarak bakana bildirdim, hiç bir şeyi gizlemedim. Mr. Muhammed Bakan’a; ‘Abu Dhabi’ye gelin orada KKTC’yi tanıtma ofisi yapalım hem sizi Abu Dhabi Kralı ile de tanıştırayım’ dedi. Ben yapmak isteğimiz yatırımları anlattım, Müsteşar da yanımızdaydı. Bu görüşmeden sonra evraklarımı hazırladım. Vatandaşlığı almamıza karar verildi ve çağrıldık, yurttaşlık belgemizi aldık. Ardından bu yatırımcılarla Almasa Development şirketini kurduk. Ben eşimle de birlikte şirket kurduk. 2009 yılında aldığım evi sattım daha büyük bir ev aldım. Şuanda oturduğum evin koçanı eşimin üzerine hibe edildi. Bu koçan vatandaş olduktan sonra yapıldı. 2 Mayıs 2018’de eşimin üzerine devredebildim. Ben 22 Ağustos 2017’de de İskele’de taşınmaz mal aldım. Üstüme kayıtlıydı. Vatandaş olmasaydım alamazdım. Eşim ve oğlum da vatandaş oldu. Eşim İngiltere’de çalışıyor. 3-4 kez gider gelir. Son geldiğinde İngiliz pasaportuyla girmeye çalıştı, oturma ve çalışma izni olmadığı söylendi ve 35 gün turist izni verdiler. Bana da 90 gün turist izini verildi. Eşim 4 gün önce geldi ve 30 günü var. Bu durumdan dolayı üzgün…”
“Vatandaşlığın iptal edilmeden önce hiç kimse aramadı”
Aydın, vatandaşlıktan çıkarıldığı için yatırımlarının ortada kaldığını ve ne yapacağını bilmediğini ifade ederek, “vatandaşlığımın iptal edildiğini Türkiye’de iken öğrendim. Karar iptal edilmeden önce beni hiç kimse aramadı ve hiçbir soru sorulmadı. Tebligat da yapılmadı…
Şuanda durumumu bilmiyorum. Benim, eşimin ve çocuğumun kimlikleri duruyor, geri istemediler. Yatırımlarım havada kaldı. Ben bu şirketin direktörüyüm ama maddi yatırımlar hep ortada kaldı.
3-4 tane almış olduğum yerim var. Depozitosunu verdiğim bir villa var, onu da ödemem gerek. Eğer onu ödersem 1/6 hissesini aldım, sözleşmesini de yaptık. Eğer ara emri verilmezse sözleşmesini yaptığım taşınmaz malları alamayacağım. Eğer ara emri verilirse almam gereken taşınmaz malları alabileceğim, verilmezse alamayacağım. Maddi kaybımın yanında manevi kaybım da büyüktür. Ara emri verilmezse itibarımı da kaybedeceğim. Manevi olarak inanılmaz durumdayım, anlatamıyorum, utanç verici… Ara emri verilmezse itibarım zedelenecek. Davamda haklı çıksam bile adım yayınlandıktan sonra bunu ortağıma açıklayamam. Bana vatandaşlık verilirken herhangi şart koşul sunmadılar. Hukuka aykırı bir şey yapmadım”
“Bakan ‘yatırımcı pozisyonda vatandaş olabilirisiniz’ dedi”
Ömer Aydın, avukat Çulhaoğlu’nun da sorularını yanıtladı. Aydın, “İngiltere’de yaşarken KKTC’de yaşamaya karar verdik. 2011’de oturma izniyle kaldım ondan sonra çalışma izni aldım. 2012’de çalışmaya başladım. Bir emlak şirketinde normal bir satış elemanlığı yaptım daha sonra bir yatırım şirketinde müdür olarak çalıştım. 2012’de vatandaşlığa başvuru yapmadım çünkü o dönem böyle imkanlarım yoktu. İngiltere’de birkaç malımız vardı onların değerlenmesini bekleyip sattım. O dönem çalıştığım şirkette A.A. isimli kişiyle ortak girip bir ofis açtık. Kendi şirketimi kontrol etmek için vatandaşlığa başvurdum. O dönem iş yaptığımız Mr. Muhammed, KKTC’de yatırım yaptığını bu yatırımları devam ettirmek için benimle birlikte çalışmak istediğini söyledi. KKTC’de birini de pek tanımıyordum, siyasi bir kimliğimde yoktur. Sadece yatırım yapmak istiyordum. Yatırım yapmak için de vatandaş olmam gerektiğini öğrendim. Bunun üzerine Bakan Kutlu Evren’den randevu alıp gittik, bakanı kesinlikle önceden tanımıyorum. Mr. Muhammed ile gittiğimiz zaman önce kendimi sonra ortağımı tanıştırdım. Turizm, ve inşaat sektöründe ileriye dönük yatırımlar yapmak istediğimizi anlattım. Yatırımların ne olduğunu, elimizde neler olduğunu söyledik. Bakan detaylı olarak anlattım. Bakan bana; ‘Gidip başvuru işlemlerini yapabilirisiniz. Başvurularınızda polisten veya sağlık açısından herhangi bir pürüz çıkmadıktan sonra vatandaş olmanızda sıkıntı yok. Ben başvurularınızı Bakanlar Kurulu’na sunduktan sonra yatırımcı pozisyonunda vatandaş yapılabilirsiniz. Bir süre sonra ikimiz de başvurumuzu yaptık. Ortağımın poliste bir soruşturması vardı diye onun vatandaşlığı o dönem çıkamadı, hükümet değişti ve öyle kaldı. Vatandaş olmasam da KKTC’de yaşayabilirim ama yatırım yapamam”