Yazıklar olsun!

Bir taraftan verilen emek ve alın teri, bir taraftan da yüksek maliyetli üretim… Temmuz ayının ortasında olmamıza rağmen, bazı narenciye bahçesine kesim ekipleri ulaşmadı. Ürünler aşırı sıcakların yaşandığı bu günlerde dalından yere düştü, devlet izledi.

Hüseyin ÖZBARIŞCI

Bir taraftan verilen emek ve alın teri, bir taraftan da yüksek maliyetli üretim… Temmuz ayının ortasında olmamıza rağmen, bazı narenciye bahçesine kesim ekipleri ulaşmadı, ürün dalında kaldı. Dalında kalan portakallar aşırı sıcakların yaşandığı bu günlerde dalından yere düştü ve kurtlandı. Büyük mağduriyet yaşayan ve sezon sonu kahrolan üreticiler YENİDÜZEN’e konuşarak, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da “sınıfta kalındığını” söyledi, “Daha ciddi bir tarım politikası istiyoruz” dedi.

Narenciye sektörünün gözden çıkarıldığını ifade eden üreticiler, “Bu iş bizim ekmek kapımız. Bu yılı kaybettik, gelecek yılı da kaybedeceğiz. Ürün çok etkilenecek. Ağaçlarımızı kurutmamızı mı istiyorlar” şeklinde konuştu.
Cypfruvex Genel Müdürü ise yaptığı değerlendirmede, Cypfruvex tarafından şu ana kadar 38 bin ton ürün kesildiğini belirterek, kurumun elinden geleni yapmaya çalıştığını söyledi.

 

Cypfruvex Genel Müdürü Cemal Redif:

“Cypfruvex elinden geleni yapıyor, yapmaya da devam edecek”

Cypfruvex Genel Müdürü Cemal Redif YENİDÜZEN’e yaptığı değerlendirmede hiçbir ürünün bahçede kalmaması için ellerinden geleni yaptıklarını belirterek, bazı üreticilerin kuruma geç yazılarak hata yaptığını söyledi. Şu ana kadar 38 bin ton ürün kestiklerini ifade eden Redif kesim işlemlerinin devam ettiğini sözlerine ekledi.

Redif şöyle devam etti: “Üreticilerimiz her söylenene inanıyor, yazılmakta geç kalıyor. Elimizde belgeler var. Şubat, Mart, Nisan ayında gelen üreticilerin büyük bir çoğunluğunun bahçesine girildi, ürünü de alındı. Bazı üreticiler Mayıs ayının ortasında gelip yazılıyor. Bahçelerindeki ürün de genelde bakımsız ve zayıf ürünlerdir. İlkten yazılan ama bahçesine girilmeyen üreticilerimiz de tek tük olsa da olmuştur ama onlar için kötü bir niyet yoktur. Herkes şunu bilsin ki, Cypfruvex elinden geleni yapıyor, yapmaya da devam edecektir.”


Kıbrıs Türk Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Ali Alioğlu:

“Geçen sene olduğu gibi bu sene de sınıfta kaldık”

Kıbrıs Türk Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Ali Alioğlu da konu hakkında açıklamalarda bulunarak ürünü dalında kalmasından dolayı ortada bir “başarısızlık” olduğunu dile getirdi, bu “başarısızlığın” da sorumlusunun Tarım Bakanlığı olduğunu söyledi.

Temmuz ayının ortasına gelmiş olmasına rağmen kesimin halen daha kıt kaynaklarla devam ettiğini aktaran Alioğlu, narenciyede tüm girdi maliyetlerinin dövize endeksli olduğunu, bu bakımdan maliyetlerin de yüksek olduğunu söyleyerek, üreticinin mağdur edildiğini savundu.

 

“Sıkıntılar bilindiği hale bu tedbir niye alınmadı?”

Fiyat konusunda denge kurabilecek olan kurumun Cypfruvex olduğunu hatırlatan Ali Alioğlu, Cypfruvex’in elindeki kaynaklarla yapabileceklerini yapmaya çalıştığını ifade etti.

Alioğlu şunları söyledi:

“Cypfruvex ve diğer kesici gruplar bu işin ne kadar uzayabileceğini öngörüp, bugün dalında kalan ürünlerin kalmaması adına somut bir adım atması gerekiyordu. Geçmiş yıllardan beridir orada görev alan çok insan var. Bu sıkıntılar bilindiği hale bu tedbir niye alınmadı? Bizim aldığımız duyumlara göre ­750-1500 ton arası meyvenin dalında kaldığıdır. Bu, resmi bir rakam değil. Bu noktadan sonra bu ürünler kesilemez çünkü Temmuz ayındayız ve aşırı sıcaklardan dolayı ürün hem yere düşüyor, hem de kurtlanıyor. Kurtlanan ürün konsantrede değerlendiremez çünkü kurtlu ürün, diğer ürüne zarar verir. Demek ki, biz bu sene de sınıfta kaldık. Aynı zamanda geçen sene de sınıfta kalmıştık. Geçen yıl da 1500 ton civarında ürün dalında kalmıştı. Kurum da Temmuz’un sonuna kadar kesim yaptığını açıklamıştı. Temmuz’un sonuna kadar kesim yapılmasını üretici istemiyor. Bu ürün; Mayıs ortası, maksimum Haziran’ın ilk haftalarında kesilmesi lazım... Suçlu aramıyoruz, amacımız bağcıyı dövmek değil üzümü yemektir ama iyi bir durumda başarı Tarım Bakanlığı’na yazılıyorsa, kötü bir durum olduğunda da Tarım Bakanlığı’na yazılır. Ne yazık ki şu ana kadar konu hakkında bir açıklama da yapılmadı. ‘Ben yaptım, ben kestim’ söylemiyle hareket etmek doğru değil. Cypfruvex’in tüm paydaşlarla barışık olması ve ortak hareket etmesi gerekiyor.”


Narenciye üreticileri ne dedi?

Kazım Ezgin: “Bu bir milli servettir, gidiyor heba oluyor. Büyük zarar var”

“Bir yıl boyunca büyük emeklerle, büyük de paralar harcayarak üretiyoruz. Cypfruvex’ten başka gideceğimiz bir tüccar var eğer o almazsa Cypfruvex’e gidiyoruz. Ya paketlemeye, ya da sıkmaya alınır. Biz hem paketlemeye, hem de sıkmaya yazıldık ancak ne ekipler geldi, ne de meyve kesildi. Böyle olunca da Temmuz ayının ortasında olduğumuz bu sıcak günlerde meyve ağacın altına düştü. Sürekli olarak aradık sorduk ancak ‘Yarın, haftaya’ diyerek bizi hep ötelediler. Zaten geçen yıl kilosuna 1.80 TL’ye satmıştık, bu yıl da dalında kaldı. Şu anda işçi yok. İşçi olduğu zaman kesilmesi lazımdı. Bu durum gelecek yılın ürününü de etkileyecek. Çünkü ağaç bu dönemlerde kendini yenilemek, bir silkinmek ister. Bu bir milli servettir, gidiyor heba oluyor. Fabrikanın çalıştığını biliyoruz ama bir niyet yok. Benim başka bir yerden gelirim yok, işim bu. Büyük zarar var, büyük kayıp var.”

 

Ahmet Baflı: “Eğer narenciye sektörü gözden çıkarıldıysa, bize söylesinler biz de bilelim”

“Bu iş bizim ekmek kapımızdır. Biz kazancımızı topraktan elde ediyoruz. Hem de gecemizi gündüzümüze katarak bu üretimi yapıyoruz. Sezon açıkken ürünümüzü alsın diye Cypfruvex’e yazıldık. Önceleri ürünümüz kaliteliydi ancak gelinen aşamada aşırı sıcaklar gelmesinden dolayı ürünümüz kalitesiz oldu ve sıkmaya gidecek. Biz ona da razı olduk ancak onu bile gelip kesmiyorlar. Gelinen aşamada zaten ürünün büyük bir bölümü yere düştü ve heba oldu. Başka üreticileri de duyuyoruz ki kendi imkânlarıyla ürünü kesip, kendi imkânlarıyla fabrikaya götürdü. Bizim öyle bir imkânımız da yoktu. Eğer narenciye sektörü gözden çıkarıldıysa, bize söylesinler biz de bilelim. Boşuna para harcayıp, emek vermeyelim. Ne yazık ki, narenciye sektörünü üreticiler ayakta tutuyor, hükümet değil.”

 

Ender Paşa: “Gücümüzün yettiği yere kadar yapmaya çalışıyoruz ama bize engel olmasınlar”

“1 yıl boyunca büyük emek verdik, zaten maliyetler de ortada yüksek paralar harcayarak işimizi yürüttük ama gün sonunda mağdur olan biz üreticileriz. Bu iş bu şekilde yürümez. Her yıl bu kadar masraf yapıyoruz, gecemizi gündüzümüze katıyoruz ama hiç bir şey almıyoruz, almadan da gelecek sezona hazırlanıyoruz. Portakalın Temmuz’a kadar dalında kalması demek, gelecek sezonun portakalını da olumsuz etkilemesi söz konusudur. Çünkü ağaç nefes almıyor. Bir de ağaca zarar da verir. Ben geçen yıl da aynı sorunu yaşamıştım. Daha ciddi bir Tarım politikası şart. Biz gücümüzün yettiği yere kadar yapmaya çalışıyoruz ama önümüzde yeterince engel varken, başka engel görmek istemiyoruz.”

 

Mehmet Necati Erçıkan: “Kaliteli ürün üretiyoruz ama bu ürünü kalitesize dönüştürmek için adeta çaba sarf ediyoruz”

“Mart ayı başlarında Cypfruvex’e gidip ürünümüzü vermek için yazıldık, imzamızı da attık. Şu ana kadar yaklaşık 4 ay geçmiş olmasına rağmen hala daha ürünümüz bahçede. Aşırı sıcaklardan dolayı birçoğu şu anda yere düştü, bazısı da dalında kaldı. Biz bu süreç içerisinde sürekli olarak ‘Ne oldu’ diye sorgulamamıza rağmen, bizi hep ertelediler. Bayram öncesinde işçiler de ülkesine döndü. Bu süreçte gelip bahçeyi bile görmediler bile. Zaten maliyetler yüksek, bir de hiç alamayınca çok büyük zarara girmiş olduk. Bunun yanı sıra verdiğimiz emekler de gitti. Bu durum bize gösteriyor ki, daha ciddi bir tarım politikası yapılması gerekiyor. Üretici sadece üretmekle uğraşmalı, ama biz her şeyle uğraşıyoruz. Ben bu yılı kaybettim, ama gelecek yılı da kaybedeceğim. Gelecek yıl çıkaracağım ürün verimli bir ürün olmayacak. Yıllardır çok sorunlar yaşadık ama bu yıl ilk kez oldu. Biz, kaliteli ürün üretiyoruz ama bu ürünü kalitesize dönüştürmek için adeta çaba sarf ediyoruz. Ciddi bir ilgisizlik söz konusu…”

 

Şengül Kurudallı: “Ağaçları kurutmamızı mı bekliyorlar?”

“Durumumuz içler acısı. 2 yıldır sözde Cypfruvex alacaktı diye oyalandık hatta ağaçlar da bir portakal kalana kadar alacaklar diye ümitlendirildik. Gazetelere açıklama yaptılar ama ne yazık ürünümüz gene dalında kaldı. Geçen sene de dalında kaldı bu yıl da. Amaçları ne? Ağaçları kurutmamızı mı bekliyorlar? Artık gücümüz kalmadı. Su parası, ilaç parası, sürme bir ton para, harcadığımız parayı geri alamıyoruz. Bunları artık kaldıramıyoruz. Yetkililer nerede?”

Özel Haber Haberleri