Son haftalarda bütün dünyayı etkisi altına alan SARS-CoV-2’nin yeni varyantı Omikron, COVID-19 pandemisinde yeni bir döneme girildiğine işaret ediyor. Dünya Sağlık Örgütü tarafından endişe verici varyant olarak sınıflandırılan Omicron’un yayılmaya başlaması ile birlikte bütün dünyada olduğu gibi Kıbrıs'ın kuzeyinde de COVID-19 vakaları tırmanışa geçti. Sağlık Bakanlığı, 31 Aralık 2021’de ülkede, pandemi döneminin en yüksek vaka sayısı olarak kayda geçen 666 pozitif vaka tespit edildiğini açıklamıştı.
Yakın Doğu Üniversitesi bilim insanlarınca hazırlanan “Kuzey Kıbrıs’ta SARS-CoV-2 Omikron Varyantı Gözetim ve Risk Değerlendirme Teknik Bilgilendirme Raporu”nda ise 1 ay sonunda Kıbrıs'ın kuzeyindeki günlük vaka sayısının 2 bine ulaşılabileceği uyarısı yapılarak alınması gereken önlemlerle ilgili önerilerde bulunuldu.
Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı ile de paylaşılan raporda, COVID-19’a neden olan SARS-CoV-2’nin yeni varyantı Omicron ile ilgili önemli tespitler yer alıyor. Omicron’un, bir çoğu bağışıklık sisteminden kaçabilme potansiyeline sahip ve bulaşıcılığı daha yüksek 50’ye yakın alt mutasyona sahip olduğu vurgulanan raporda, “Omicron, bugüne kadar tanımlanan varyantlardan oldukça farklı bir varyanttır. Diğer varyantlara göre ayda yaklaşık 3,3 kat daha fazla mutasyon kazanım sayısı ile beş kat daha fazla mutasyon oranına sahiptir” ifadesi yer alıyor.
"1 ay sonra günlük vaka sayısı 2 bine ulaşabilir"
Pandeminin ilk gününden itibaren, COVID-19’a neden olan SARS-CoV-2’yi bütün varyantları ile birlikte takip eden Yakın Doğu Üniversitesi, Omicron varyantının etkilerini de takip ve analiz etmeyi sürdürüyor. Yakın Doğu Üniversitesi’nin hazırladığı “Kuzey Kıbrıs’ta SARS-CoV-2 Omikron Varyantı Gözetim ve Risk Değerlendirme Teknik Bilgilendirme Raporu” Omikron varyantı ile ilgili pek çok detayı gözler önüne seriyor. Raporun en dikkat çekici bölümünde ise Omicron varyantı ile ilgili çarpıcı bir uyarı yapılıyor. Raporda, “Son 14 güne ait veriler kullanılarak yapmış olduğumuz tahmin analizleri sonucunda, 30 gün sonra Omicron kaynaklı vakalardaki artışın hiçbir önlem alınmadan devam edilmesi durumunda, Kuzey Kıbrıs’taki günlük SARS-CoV-2 PCR pozitif vaka sayısının yaklaşık 2000 olacağı ve vakaların en az yüzde 66’sında Omicron varyantının saptanacağı tahmine edilmektedir” ifadeleri kullanılıyor.
"Omicron varyantı ile hastalarda viral yük 10 kat arttı"
Raporda yer alan çarpıcı sonuçlardan biri de Omicron varyantı ile enfenkte olan hastalardaki viral yük artışı ve aşı etkinlikleri ile ilgili. Omicron varyantına karşı aşı etkinliğinde azalma görüldüğü ifade edilen raporda, “Omicron varyantı ile ilişkili enfeksiyonun ciddiyetine ilişkin mevcut veriler yetersiz olsa da, bugüne kadarki kanıtlar, mevcut aşıların Omicron'a karşı, özellikle ciddi hastalık ve ölüme karşı bir miktar koruma sağladığını, fakat SARS-CoV-2 enfeksiyonuna karşı aşı etkinliğinde önemli bir azalma olabileceğine dair endişeler uyandırıyor. Omicron varyantı ile daha düşük enfeksiyon/hastalık şiddeti durumunda bile, Omicron varyantının neden olduğu vakalardaki dik, üstel bir artışın ciddi hastalığa sahip vakaların sayısının artmasıyla sonuçlanabileceğini gösteriyor” değerlendirmesi yapılıyor.
Raporda, SARS-CoV-2 Omicron varyantı ile enfekte kişilerin viral yüklerinin belirlenmesi amacı ile Yakın Doğu Üniversitesi Kit Üretim Laboratuvarı’nda geliştirilen Uniplex-Q SARS-CoV-2 QRT-qPCR Tanı Kiti gerçekleştirilen analizlerinden sonuçları da yer alıyor. Omicron varyantı ile enfekte olan hastalarda viral yükün 10 kat daha yüksek olduğu vurgulanan raporda, bu durumun Omicron varyantının aşı ya da doğal yollarla kazanılan bağışıklıktan kaçabildiğine işaret ettiği vurgulanıyor. Raporda, “Kuzey Kıbrıs’ta Omicron varyantı ile enfekte kişilerin viral yüklerininin döngü eşik değeri (Ct değeri) regresyon analizi korelasyonu üzerine yapmış olduğumuz araştırma sonucunda ise, viral yükün Omicron varyantı bulaşı ile 10 kat arttığını (p-değeri=0.01), bunun nedeninin ise Omikron’un mevcut aşılardan kazanılan ve/veya doğal bağışıklıktan kaçabileceğini göstermektedir (Şekil 3)” değerlendirmesi yapılıyor. Raporun sonuç kısmında ise “Omicron varyant yayılmasını yavaşlatmak ve COVID-19 ile ilgili sağlık ve hastalık yükünü yönetilebilir tutmak için sosyal mesafe, maske takma, hijyen, aşı pasaportları ve PCR tarama testleri gibi pandemi önlemlerin hızlı bir şekilde yeniden gözden geçirilmesi, doğru tanı testleri ile tespiti ve şuan günlük yapılan test sayısına göre hesaplandığında ~5% olan SARS-CoV-2 PCR pozitif olgu oranının normal değerlere düşürülmesi için önlemlerin alınması ivedidir” uyarısı yer alıyor.
Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ: “Omicron varyantının etkilerini takip ve analiz etmeyi sürdürüyoruz”
“Yakın Doğu Üniversitesi olarak, güçlü altyapımız ve yetkin kadrolarımızla, SARS-CoV-2’nin diğer varyantlarında olduğu gibi Omicron varyantının etkilerini de takip ve analiz etmeyi sürdürüyoruz” diyen Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, “Üniversitemiz bünyesinde hazırladığımız ‘Kuzey Kıbrıs’ta SARS-CoV-2 Omicron Varyantı Gözetim ve Risk Değerlendirme Teknik Bilgilendirme Raporu’nu da toplumumuza ve devletimize duyduğumuz sorumluluğun bir gereği olarak ilgili kurumlar ve kamuoyu ile paylaşmayı bir görev olarak biliyoruz” açıklaması yaptı.
Yaptıkları çalışmaların, Omicron varyantına karşı aşı etkinliğinin, diğer varyantlara göre daha düşük olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, “Omikron varyantının mevcut yayılım trendinin devam etmesi halinde, adanın kuzeyinde günlük vaka sayısının 1 ay sonunda 2 bine ulaşabileceğini öngörüyoruz” dedi.
Doç. Dr. Mahmut Çerkez Ergören: “COVID-19 ile mücadelede uygulanan stratejilerin yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor”
“Kuzey Kıbrıs’ta SARS-CoV-2 Omikron Varyantı Gözetim ve Risk Değerlendirme Teknik Bilgilendirme Raporu”nu hazırlayan Yakın Doğu Üniversitesi COVID-19 PCR Tanı ve Kit Üretim Laboratuvarları sorumlularından Doç. Dr. Mahmut Çerkez Ergören ise Omricon varyantı ile birlikte, COVID-19 pandemisini yeni bir döneme girdiğini vurgulayarak, “Omikron varyantının; aşı etkinliği, virüsün yayılma hızı, hastalık şiddeti ve ölüm oranında yaptığı değişiklikler COVID-19’la mücadelede uygulanan stratejilerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor” değerlendirmesini yaptı.
Kıbrıs'ın kuzeyinde gözlenen ilk Omicron vakasını, 17 Aralık’ta Londra’dan gelen bir hastada saptadıklarını ifade eden Doç. Dr. Mahmut Çerkez Ergören, “Laboratuvarımızda SARS-CoV-2 mutasyon tayinini, Dünya Sağlık Örgütü standartlarına uygun olarak S geni başarısızlığı prensibine dayanarak yapıyoruz ve virüsün 6 mutasyonunu da tespit edebiliyoruz” dedi.