Zekai Altan
Çok güzel bir proje için Yakın Doğu Üniversitesi Turizm Fakültesine kısa bir ziyaret. Değerli dostum Prof. Dr. Tülen Saneri ziyaret. Kahvemizi bile içmeden soluğu Gastronomi Demo mutfağında aldık. Karşımda sevgili dostum Erhun Ekinci. Ona çok yakıştırdığım üniforması ile. Çünkü Erhun bir OTEM Mezunu. OTEM’in yetiştirdiği çok değerli turizm emekçisi ve bir mutfak ustası. Kendisini inanılmaz derecede yetiştirdi. İstanbul Sheraton Otel başta olmak üzere İngiltere, Avusturya, Almanya ve Fransa gibi ülkelerde restoran ve otellerde bilgi birikimini geliştirdi. Demo mutfağı çok güzel. İnanılmaz hijyenik ve derli toplu. Bu demo mutfağında heyecan duyarsınız. Ben çok uzun yıllar sonra bu heyecanı duydum. Geniş bir alan ve eğitim amaçlı öğrencilerin kullandığı özel ocaklar ve tezgahları. Demo mutfağında eğitim gören genç mutfak aşçı adayları. Üzerlerinde üniformaları ile. Çok titiz ve meraklı bir biçimde farklı yemekler yapıyorlar. Erhun da onları denetleyip eğitim veriyor. Tülen hoca ile Erhun dostumun odasına geçtik. Benim gözüm yine demo mutfağında. Çalışan öğrencileri gözlemliyorum. Diğer taraftan da sohbete katılıyorum. Sohbetimiz devam ederken bir anda beklemediğimiz ve haberimiz olmadan bize öğrencilerin hazırladığı nefis bir yemek servisi yapıldı. Ve ben hazırlıklı olmamama rağmen bu lezzetleri hemen yazmaya karar verdim. Bir fotoğraf sanatçısı gibi. Bu yaratıcılığı ve lezzetleri ölümsüzleştirmek için.
GELECEĞİN USTALARIN İLK LEZZETLERİ
Odada otururken ve sohbetimizi sürdürürken bir anda bize görüntüsü ve sunumu ile güzel bir yemek servisi yapıldı. Izgara somon. Havuç, taze kırmızı ve yeşil biberler çok güzel sote edildikten sonra somon filet de zeytinyağı ile ızgara edildikten sonra a‘la minute sauce yani sos ile servisi yapıldı. Yanında garnitür olarak sote edilmiş sebzelerin üzerinde. Ve tabakta da hani son dokunuş derler ya... Kekikli zeytinyağı tabağın kenarına yayılmış olarak. Bu nefis bir tat. Bu tat hem daha küçük bir porsiyon ile güzel bir giriş veya ana yemek olarak da servis edilir. Tabii bu tadı aldıktan sonra önümüze farklı bir lezzet servisi yapıldı.
Farklı bir lezzet farklı bir tabak dizaynı. Sunumu ile. Izgara tavuk göğsü ceviz ve üzümlü pilav, peynir dolgulu taze mantar. Tavuk göğsü ızgaralandıktan sonra ceviz ve üzümlü pilav üzerinde servis ediliyor. Küçük kültür mantarının da içerisindeki peynir dolgusu ile alacağınız lezzet inanılmaz. Ağzınızın aroması ve dilinizdeki tat alan kısmında bu lezzeti hissedebilirsiniz. Tabak içerisinde de sote edilmiş brokoli çiçekleri. Pilavdaki ceviz ve üzümün ağzınıza verdiği tadı harika. Hem lezzetli hem de doyurucu bir yemek. Tabii bunla kalmaz Erhun hocanın verdiği eğitimler ve uygulamaları. Kırmızı şarap sosunda ızgara biftek ve garnitürleri. Ve çeşitli ekmekler. Bu ülkede ulusal değil uluslararası alanda lezzet ustalarımız vardır. Bunun değeri bilinmeli. Bunlar lahmacun ve pide ustaları değil. Erhun gibiler birer lezzet ustasıdırlar. Yaratıcıkları ve sunumları ve de işlerini bir aşçı gibi değil bir sanatçı gibi kullanmaları ile farklıdırlar. Bu Kıbrıslı lezzet ustaları ile öğünmemek, etkilenmemek elde mi! Tabii dile getirilmesi gereken bu gastronominin kazandırılmasında Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tülen Saneri’in rolü. Kendisinin eseri. Özverisi ve vizyonu ile. Ve burada turizm sektörüne nice değerli ustalar mezun edildi ve mezun etmeye devam edecek. Olay eğitim ulusal değildir. Bu eğitim uluslararası bir seviyededir. Hiçbir zaman küçümsenmez. Ve Kıbrıslı olarak bu başarılara imzalar atılıyor. Belki YDÜ Gastronomisi’nde bu tatları tadamazsınız ancak bu tatları işte bu öğrenciler sektördeki çalışmaları ile size tattıracaklar. Başta Tülen hocayı ve Erhun usta dostumuzu kutlamak gerekir. Toplumda gizli kalmış değerler. Ben etkilendim. Bu değerlere sahip çıkmak gerekir. Fazla söze gerek de yok. Yalnızca fotoğraflar her şeyi anlatır.