“Yeni bir UMUT için adayım”

Ülke, 25 Haziran’da ara seçime gidiyor. Bu kapsamda siyasi partiler, adaylarını kamuoyuna duyurdu. YENİDÜZEN, adaylara “Neden aday olduklarını” ve “Seçilmeleri halinde Meclis kürsüsünde dile getirmek istedikleri ilk konuları” sordu.

Ertuğrul SENOVA

Cumhuriyet Meclisi’nde, Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay’ın “sine-i millet” kararının ardından Milletvekilliği görevinden istifa etmesinin ardından boş kalan tek koltuk için 25 Haziran’da yapılacak seçimlere yönelik tüm partiler adaylarını kamuoyuna duyurdu.

Bu kapsamda Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) gazeteci Sami Özuslu, Ulusal Birlik Partisi (UBP) iş insanı  Ali Başman, Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Av. Tacan Reynar, Demokrat Parti (DP) Turizm Bakanlığı Müsteşarı Serhan Aktunç, Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Akademisyen Doç. Dr. Figen Yaman Lesinger ve Abdullah Korkmazhan ise bağımsız olarak seçimlere giriyor.

Bu kapsamda YENİDÜZEN, adaylara “Neden aday olduklarını” ve “Seçilmeleri halinde Meclis kürsüsünde dile getirmek istedikleri ilk konuları” sordu.

CTP’nin adayı Sami Özuslu, “Toplumdaki umutsuzluğu umuda çevirmek için aday olduğunu söyledi, Meclis kürsüsünde gündeme getireceği konuların başında; emekçinin ve emeklinin sorunları, ve tabii ki basın olacağını dile getirdi, “En fazla, sesi hiç duyulmayanların sesi olacağım” dedi.

YDP’nin adayı Figen Yaman Lesinger ise “Yapılmayanları yapmak için” aday olduğunu söyledi, seçilmesi durumunda özellikle kadınların istihdamı ve iş kollarının çoğaltılması konularına eğileceğini ifade etti.

TDP’nin adayı Tacan Reynar, “Bu halkın tekrardan özgüvenini kazanması için aday oldum” diyerek, seçilmesi durumunda gençlerin sorunlarını, göç olgusunu ve müdahaleleri gündeme getireceğini söyledi.

Bağımsız aday Abdullah Korkmazhan ise “Meclis kürsüsünü hem atanmış rejime, hem de Türkiye’deki gerici iktidara karşı mücadele edecek bir alana çevirmek” adına aday olduğunu söyledi. Korkmazhan, seçilmesi durumunda, “Kabinedeki isimlerle ilgili yolsuzluk iddialarını gündeme getireceğini” söyledi.

Öte yandan UBP ve DP ise, propaganda sürecinin başlayacağı 25 Mayıs’tan itibaren basına demeç verilmeye başlanacağını bildirerek, sorulara yanıt vermek istemedi.


CTP’nin adayı Sami Özuslu:

“Toplumdaki umutsuzluğu umuda çevirmek için adayım”

Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin (CTP) adayı Sami Özuslu, “Neden adaysınız?” sorusuna; “Toplumdaki umutsuzluğu umuda çevirmek adına” şeklinde yanıt verdi, her seçim sonucunun, bir sonraki seçimin ön müsabakası olduğuna dikkat çekti:

“Parlamenter sistemde bir vekil, belki tek başına bir şey değiştiremez ama her seçim, bir başka seçimin ön müsabakasıdır. Bu seçimde evet, bir vekil seçilecek ama bu seçimin sonucu, erken genel seçimi, 2 yıl sonraki Cumhurbaşkanı seçimini ve elbette Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin müzakere sürecini etkileyecektir. Benim üzerinde durduğum konu, bu toplumun umutsuzluğunu umuda çevirmek. Yaşanan ekonomik yıkım, sosyal sorunlar, hayatın bütününü sarmalayan sıkıntıların giderilmesi için bir umut ışığı yakmak. Bu da ancak CTP’nin ve sol düşüncenin güçlenmesiyle mümkün olabilir. Hem barışa dönük umutların yeşermesi, hem de siyasal ve sosyoekonomik sorunları aşılması için daha güçlü bir sol düşünceye ihtiyaç var.”

 

“En fazla, sesi hiç duyulmayanların sesi olacağım”

Seçilmesi halinde, Meclis kürsüsünde dillendireceği konuların sorulması üzerine Özuslu, “Basın her zaman gündemimde olacak” dedi, en fazla; sesi hiç duyulmayan ya da çok duyulmayanların sesi olacağını söyledi:

“Ben 32 yılını basın sektörüne vermiş biri olarak; basın özgürlüğü, basın emekçisinin ve kuruluşlarının durumunu Meclis platformunda gündeme getirmeyi düşünüyorum. Sivil toplumun içinden gelen bir kişiyim. BASIN-SEN ve KTGB’de başkanlık, devam eden Yönetim Kurulu üyeliği, Avrupalı Gazeteciler Derneği çatısı altında Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk gazetecilerin bir araya gelmesiyle oluşturulan bir yapı için çalışıyorum, AB ve BM gibi kendi şahsi ve örgütsel yurtdışı bağlantılarım var. Bunların, bu ülkede olup biten, basın alanında meslek hakkında her aşamaya ilişkin katkı koymak istiyorum. Kısacası basın her zaman gündemimde olacak. Bunun dışında emekçinin, emeklinin sorunları, geçim sıkıntısı çeken sınıfların sorunları benim her daim gailem oldu. Kıbrıs sorununun çözümüne dönük, iki toplumun ilişkilerini geliştirici ve bu ülkede her türlü ötekileştirmenin önüne geçmeye yönelik adımları dile getirmek istiyorum. O kadar çok sorun var ki… Herkes Mecliste sesinin duyurulmasını istiyor. Elbette ki en fazla sesini hiç duyulmayan ya da çok duyulmayanların sesi olacağım.”

YDP’nin adayı Lesinger:

“Yapılmayanları yapmak için adayım”

Yeniden Doğuş Partisi’nin (YDP) adayı Figen Yaman Lesinger ise “Neden adaysınız?” sorusuna; “çok fazla ihtiyaç varken, bu ihtiyaçların giderilmediğini, gerekenlerin yapılmadığını görüyorum; bu yapılmayanları yapabilmek için adayım” şeklinde yanıt verdi:

“Uzun yıllardır üniversitenin, eğitimin, halkın, çocukların, gençlerin, kadınların içindeyim. Kadınların ve gençlerin olduğu yerde, geleceğe yönelik daha fazla plan – programın yapılması şart. Çok fazla ihtiyaç görüyorum fakat bu ihtiyaçların giderilmediğini, gerekenlerin yapılmadığını da görüyorum. Bu yapılmayanları yapabilmek, önayak olabilmek istediğim için adayım.”

 

“Kadınların istihdamı konusunu gündeme getireceğim”

Seçilmesi halinde, Meclis kürsüsünde dillendireceği konuların sorulması üzerine Lesinger, özellikle kadınların istihdamı ve iş kollarının çoğaltılması konularına eğileceğini söyledi:

“İlk konum, yeni iş sahalarının açılması ve istihdamın daha fazla arttırılabilmesi olacak. Bu konularda çalışmalar yapacağım. Özellikle de kadınlarla ilgili… Kadınların ikinci plana atılmasını istemiyorum. Gençlerin çok fazla ihtiyacı var. Çocuklar da pasif kalmaya başladı. Türkiye Cumhuriyeti veya üçüncü dünya ülkelerinden gelen öğrencilerin hem eğlenebileceği, hem öğrenebileceği hem de aynı zamanda sosyal aktivitelerini birlikte gerçekleştirebilecekleri yerler yaratılmasını talep edeceğim.” 


TDP’nin adayı Tacan Reynar:

“Bu halkın tekrardan özgüvenini kazanması için aday oldum”

Toplumcu Demokrasi Partisi’nin adayı Tacan Reynar ise “Neden adaysınız?” sorusuna, “Toplumun özgüvenini yeniden kazanması, farklı bir muhalif sesin Meclise dahil olup,  hem muhalefeti hem de iktidarı denetleyebilmesi adına” aday olduğunu söyledi:

“İlk olarak bu kadar yıldır bizi yönettiğini iddia edenler özgüvenimizi kaybettirmek için ellerinden geleni yaptılar. Bu halkın tekrardan özgüvenini kazanması için aday oldum. Toplumun gerçek iradesinin sandığa taşınması ve Mecliste sesi olması için aday oldum. Mecliste farklı bir muhalif sesin olmasının, toplumun çıkarı gözetildiğinde faydalı olacağını düşündüğüm için aday oldum. Meclisteki farklı bir muhalif sesin, gerek muhalefet gerekse de iktidarın denetlenmesine yardımcı olacağını düşündüğüm için aday oldum.”

 

“Gençlerin sorunlarını ve göç olgusunu gündeme getireceğim”

Seçilmesi halinde, Meclis kürsüsünde dillendireceği konuların sorulması üzerine Reynar, “özellikle gençlerin yaşadığı sorunlar ve göç olgusunu” dillendireceğine dikkat çekti, “müdahaleleri daha açık şekilde Meclis kürsüsüne taşıyacağını” ifade etti:

“Benim önceliğim daima gençler. Gençlerin sesi Mecliste yeterince duyulmuyor. Bu da aday olmamdaki bir başka neden. Özellikle göç olgusu çok ciddi bir problem. Sosyal sorunlar, ekonomi, eğitim ve sağlık konularında ciddi sorunlar yaşanıyor. Bunlar en temel önceliklerimiz. Tümü de aslında temelde Kıbrıs sorununa bağlanıyor. Tecrit edilmiş bir yapı içinde yaşıyoruz. Kıbrıs sorunu nihai bir çözüme kavuşana kadar dertlerimizi çözmek için elimizden geleni yapmamız gerek. Çözüme yönelik iradeyi güçlendirmek ve müdahaleleri çok açık şekilde söylemek, dile getirmek esas hedefimiz.”

Bağımsız aday Abdullah Korkmazhan:

“Meclis kürsüsünü bir mücadele alanına çevireceğiz”

Bağımsız aday Abdullah Korkmazhan, “Neden adaysınız?” sorusuna, “Meclis kürsüsünü hem atanmış rejime, hem de Türkiye’deki gerici iktidara karşı mücadele edecek bir alana çevirmek” olduğunu anlattı:

“Aday olma gerekçemiz, Meclis kürsüsünü bir mücadele alanına çevirmektir. Atanmış, kayyum rejime karşı Kıbrıslı Türk toplumunun iradesini savunmak, Türkiye’deki gerici iktidarın muhafazakar politikalarına karşı kendi özgürlükçü yaşam biçimimizi savunmak ve aynı zamanda federal bir çözüme ulaşabilmek için mücadele vermek adına adayız.”

 

“Kabinedeki isimlerle ilgili yolsuzluk iddialarını gündeme getireceğiz”

Seçilmesi halinde, Meclis kürsüsünde dillendireceği konuların sorulması üzerine Korkmazhan, “3 adımda çözüm odaklı bir siyaset yaklaşımı” geliştirdiklerini, bu adımları Mecliste dile getireceklerini, ayrıca kabinedeki yolsuzluk iddialarını gündeme taşıyacaklarını söyledi: 

“3 adımda çözüm odaklı bir siyaset yaklaşımı geliştirdik. Birincisi irade ve demokrasi odaklı mücadele anlayışı. İkincisi, Kıbrıs Cumhuriyeti’nden kaynaklanan toplumsal haklarımızı talep etme mücadelesi, üçüncüsü de federal çözüm odaklı mücadele… Bu 3 temel noktayı gündeme getirip, bu yönde mücadele edeceğiz. Meclis kürsüsünde dile getireceğimiz daha birçok meselemiz var. Ama en önemlilerinden biri yolsuzluklarla ilgili olacak. bugün kabinede bulunan birçok isim hakkında birçok yolsuzluk iddiası mevcut. Ünal Üstel hakkında bir jet raporu var. Rapor ne oldu? Atanmış Cumhurbaşkanı Ersin Tatar 2015 yılına kadar İngiltere Ağır Dolandırıcılık Ofisi tarafından aranıyordu. Neden? Zorlu Töre ile ilgili Bakırköy Adliyesi’nde davası olduğuna dair bir takım iddialar var. Bu dava nedir? Erhan Arıklı’nın Interpol tarafından arandığını biliyoruz. Bunun sebebi ne? Tahsin Ertuğruloğlu hakkında Ercan’da rüşvet skandalıyla ilgili iddialar var. Bunlar başta olmak üzere tüm yolsuzlukları sırasıyla gündeme getireceğiz. Bunların açığa çıkması için kapsamlı bir mücadele başlatacağız.”

Özel Haber Haberleri