Derinya ve Aplıç bugün karşılıklı geçişlere açılıyor.
Bu önemli gelişme toplum liderlerinden çok bölge insanlarının ve sivil toplumun başarısıdır.
Liderler sivil toplumu devre dışı bırakmasalar, onlara önem verseler topu topu birkaç kilometrelik mesafenin açılacak noktaya gelmesi bu kadar uzamazdı.
Sürecin uzatılması, Kıbrıs sorununun bütünlüklü çözümünü geciktirmekle eş anlama gelmeyebilir. Ancak barışın geleceğine dair umutları körelttiğini de yadsımamak lazım.
Ledra Palas'ın sürpriz bir kararla açılması sonrasında diğer geçiş noktalarının açılma süreçlerinde de hep inişler çıkışlar yaşanmıştı.
Hele Lokmacı/Ledra Caddesi geçişinin açılma süreci apayrı bir hikayedir. Oradaki siyasi, askeri, propagandif ayak sürümeler ve buna karşılık barış güçlerinin aktif, inançlı ve kararlı duruşları sonuçta önce duvarı, sonra da köprüyü yıktı.
Sonuçta iki tarafın esnafı kazandı. Tarihi çarşının birleşmesi Lefkoşa'ya gelen yabancılar için benzersiz bir deneyim imkanı yarattı. Çarşının iki yakası da gelişti, gelişmeye devam ediyor.
Eski kafaların eski, kalıplaşmış düşünce biçimleri galip gelseydi, Arasta ve etrafı şimdi eski halinden de beter, içine girilemez bir hal alırdı.
* * *
Aplıç ve Derinya kapılarının Lokmacı'daki kadar ekonomik, turistik ve psikolojik etkisi olacak mı, zamanla göreceğiz.
Ancak her geçiş noktasına aynı gözle bakmak yanıltıcı olur. Mesela Yeşilırmak/Pirgo kapısından geçiş yapanların sayısı çok düşüktür. Ama o kapının ne anlama geldiğini bir de Poli/Dillirga bölgesinde 1974'ten beri izole edilmiş bir halde yaşayan Kıbrıslı Rumlara sorun!
Bölge köylerinden Lefkoşa'ya ulaşmak neredeyse bir tam gün gerektiriyordu. Poli üstünden Baf'a, sonra Limasol'a, oradan da Lefkoşa'ya gelmeleri gerekiyordu. Bir de aynı güzergahtan geri dönüş...
Hele Pirgoslu bir Rum'un Karpaz'a gitmek istediğini düşünün!
Pirgo geçişi açıldıktan sonra Kıbrıslı Rumlar için yol yarı yarıya kısaldı. Yeşilırmak-Güzelyurt yolundan Lefkoşa'ya kolayca ulaşabiliyorlar.
Geçişler sayesinde kuzeyde ekonomi patlamadı belki ama Kıbrıslı Rumların Yeşilırmak, Lefke ve Güzelyurt'tan alışveriş yapmadığı da söylenemez.
Az sayıda geçiş olacak deyip Pirgo noktası açılmamış olsaydı, o bölgedeki insanlar hala izole halde yaşamaya devam edecekti.
Dahası, bölgedeki Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar birbirleriyle temas dahi edemeyecekti.
* * *
Aplıç Lefke'yi, Derinya da Mağusa'yı rahatlatacak.
Ekonomik, turistik faaliyetler artacak.
İnsanların hayatı kolaylaşacak. Bir yerden bir yere ulaşabilmek için harcanan süre ve akaryakıt miktarı azalacak.
Her yeni geçiş noktası yeni fırsatlar yarattığı gibi Aplıç ile Derinya'da da yeni iş imkanları, yeni işbirlikleri oluşacak.
Açılan her kapı, başka kapılara gebedir. Her pencere yeni fırsatlar yaratır.
Eski kafalarla geldiğimiz nokta bellidir. Yeni ufuklara yelken açmak için eski düşünce biçimlerinden kurtulmak şarttır.
Toplum liderlerinin Aplıç ve Derinya'nın açılmasını sahiplenmemesi, buralarda bir tören yapmak için bile uzlaşamaması manidardır.
Oysa yeni geçişlerde verilecek pozitif mesajlar o kadar değerliydi ki...
Yapmadılar. Yapamadılar.
Şart değildi belki, ancak yaklaşık iki yıldır gergin olan atmosferi yumuşatmak için 12 Kasım 2018'i fırsata çevirebilirlerdi.
Lakin Derinya ve Aplıç sahipsiz değildir.
Barış güçleri oradadır ve liderlerin önündedir.