Mutluluk!.
Ne sihirli bir sözcük.
Aslında "sırrı" değişiyor, ülkeden ülkeye…
Ve elbette, kişiden kişiye…
Yaşadığınız coğrafya, ki aslında diliniz, kokunuz, dokunuzdur sizin.
Çok etkiliyor "mutluluğa" dair şifrelerinizi.
Pek tabii, karakteriniz de.
* * *
İngiltere'de bir araştırma yapıldı yenile.
Ve soruldu, "En fazla nereden mutlu olursunuz" diye.
Sonra bir de liste yaptılar, on başlık altında…
Bir numarada, "cepte para bulmak" çıktı.
İki, "tatile çıkmak…"
En ilginci üç numara:
"Yeni yıkanmış çarşafların serildiği bir yatağa uzanmak…"
* * *
Doğrusu, cepte para bulmak ilginç gelmedi bana…
"Mutluluk" listemin, sonunda olurdu herhalde.
"Şaşkınlık" olurdu bu duygunun adı.
Kendime sordum, aynı anket sorusunu…
"En fazla nelerden mutlu olurdum…"
Siz hiç düşündünüz mu bunu!.
Mesela kendi listenizi yaptınız mı?
Kendi "ilk 10"unuzu yazdınız mı?
Eğer varsa yazmaya niyetiniz, paylaşınız..
Merak ederim şimdi!..
Yoksa, niyetleniniz bence..
* * *
Sürpriz bir öpücükle başlamak, güne…
Birisinin gülümsemesi, hiç hesapta yokken…
Size değerli olduğunuzu hissettiren sözcük, mesaj…
Balkondaki saksıya attığım bir tohumun yeşermesi…
Oğluma öpmek uyurken ve "mızmızlanması" yatağın içinde.
Sevdiğim bir insanla uzun yolculuk, hele de güzel bir müzik eşliğinde…
Dostlar sofrasında muhabbet…
Bir Kıbrıslı Türk'ün başarısına tanıklık etmek, hele de gençse…
Evde, minderde, miskinlik…
Bir yaş günü kutlaması, işte…
Sevişmek…
Yazı yazmak…
Yatakta kahvaltı…
* * *
İngiltere'deki ankette, insanları en fazla mutlu eden dördüncü madde, ne biliyor musunuz?
"Güneşli bir güne uyanmak…"
Düşünüyorum da, "mutluluğumuzun" farkında değiliz kimi zaman!..
Ya da demiştim en başta, değişiyor ülkeden ülkeye…
"Yağmurlu bir sabaha uyanmak" da, benim tebessümüm genelde…
Ve son madde, "sarılmak…"
Çok güzel…
Evet, sarılmak…
Ne güzel bir duygudur o…
Dokunmak…
Ve sarılmak…
"Hissederek" elbette…