Yaşlı Dünya’mız bir kez daha tamamladı Güneş etrafındaki turunu.
Yepyeni bir yıla daha başladık. Taptaze. Berrak bir su gibi. Tek dişi kalmış, beli bükülmüş, buruş buruş olmuş bir nineyi uğurladık, mis gibi kokusuyla minicik, umut dolu bebeği kucağımıza alırken yalpalasak da aldık işte.
Bireysel acılar ve mutluluklarla dolu eski yıl; dünyamız için kötüydü. Savaşlar, göçler, terör ve acılı çocuklar hep gözümüzün önündeydi. Acıdan, hüzünden yorgundu yüreklerimiz. Ve yeni yılın ilk saatlerinde bir kez daha yıkıldık.
Yine de bu yeni yılda bize ‘pozitif enerji’ gerek dostlar. Umut dolu hayaller, gözlerinin içi gülen insanlar, birbirine güvenen bir toplum. Umut bulaşıcıdır. Gülümsemek de. Gözlerinin içi gülen insan başkalarını da gülümsetir. Muhabbet de, yaratıcılık da ve hatta aşk da bulaşıcıdır.
Hep özel olsun isteriz yeni yıla ilk giriş anımız ve yeni yılın ilk günü. Onca hazırlık yaparız. Yeni yıla nerede girersek girelim, yanımızda onlarsız olamayacağımız insanlar varsa, dostlarımız ve en önemlisi aşk varsa her şey anlamlı, yoksa kuru gürültü ve bir atımlık hayalden başka bir şey değil yeni yıl kutlamaları.
Annem “yeni yılın ilk gününe nasıl girersen bütün yılı öyle yaşarsın” der. “Yeni yılın ilk günü, yeni giymeli ve temiz olmalısın” der.
Beni yeni yılın ilk günlerinde beynimin ve ruhumun tertemiz olması çok ilgilendirir nedense.
Yılın son günlerinde hep bir telaş sarar ruhumu, bir yerlere kaçmalı eskiyen yılın hesabını kesmeliyim.
Yalnızlık tahtıma oturmalı toplayıp çıkarmalı, çarpıp bölmeli eskiyen bir senenin yaşanmışlıklarını.
Hesaplaşmalıyım kendimle; sevdiklerimi, sevenlerimi, çok ama çok üzdüklerimi, düşlerimi, düşüncesizliklerimi, emek verip, esirgediklerimi, korkularımı, sevinçlerimi toplayıp çıkarmalı geçen yılın hesabını kesmeliyim. Yaşamımın hesabı bol bir yılını daha eskitsem de, hesabı kesilemeyecek kadar büyük gibi görünse de; yılın ilk günlerinde hep masmavi bir gökyüzü vardır. Tanrının bize sunduğu en büyük armağan; zaman ve meziyet; unutmak.
Geçen yılın hesabını keserken, yepyeni pencerelerden bakabilmek gelecek yıla.
Yeni umutlar, yeni beklentiler ve yepyeni bir aydınlık var her şeye rağmen bu yılın ilk günlerinde de yüreğimde.
Yine umudun, aydınlığın peşinden koşmalı, kaçınılmaz değişimi yaşarken tıpatıp ben olmalıyım. Tıpatıp ben gibi değişmeli, başkalaşmadan gelişmeliyim. Bedenim eskirken ‘ruhumu yaşsız’ kılmalıyım.
Buruş, buruş; yaşanmışlıklardan gülmeyi unutan bir ninenin huzursuzluğunda gömmüşken eski yılı…
Biten yılın sevimsiz eski dostunu.
Güzel, genç kızın gözlerindeki pırıltıda; yarınların umudunu taşıyan yeni yılın müjdecisini kucaklayalım cesaret ve güvenle…
Yeni yılda hafızamızın unutkanlığıyla övünmeli, sadece mutluluk süzgecinden geçenlere izin vermeli...
Bir yıl daha geçti diye hüzünlenmemeli, aksine yepyeni taptaze bir yıla daha başlayabiliyorum diye yaşama sevincine kapılarımızı açmalı...
Ne kadar anlamlı aşağıdaki satırlar:
“Günler gelip geçmekte
Kuşlar gibi uçmaktalar.” der şair. Öylesine doğal ve öylesine mütevazı…
Bayramlar farklıdır, yılbaşından. Belki seviniriz, sevdiklerimizi görürüz ve kinlerimizi unutur bağışlarız ama yeniden başlamak yoktur bayramlarda.
Bir bitiş vardır yılbaşında, bir kapanış ve yeniden başlama vardır. Sanki bir çizgi çizilmiş gibi; öncesi ve sonrası…
Unutmak istediğimiz bütün hesapları bir daha açmamak üzere kilitlemektir yeni yıl.
Silmek, unutmak, yeniden başlayabilirim diyebilmek.
Geçen yılın tortularıyla uğraşmamak, bugün yeniden başlama günüdür, bitişleri konuşma günü değil.
Gelecek denen o çok özel duygu ‘UMUT’un ortak seline kapılmak var yeni yılda. Acılara, kırılmalara set çekme var.
Tıpkı Ataol Behramoğlu’nun dediği gibi; benim de “yaşadıklarımdan öğrendiğim şeyler var”. Her şeyin kalbinin içinde başlayıp bittiği gibi,
mal mülk şan şöhretin gelip geçici,
kalıcı olan servetin “öteki” biriktirdiklerimiz olduğu
öğüterek öğreterek vereceklerimiz
ve sevgiye hiçbir kilidin para etmediği gibi…
Öyleyse gelin bu yeni yılda kilitlere sevgi ve umutun tılsımıyla yüklenelim. El ele verip pozitif enerjimizi bireysellikten toplumsallığa dönüştürelim. İlle ki SEVGİ kurtaracak dünyayı.