Ayşe GÜLER
Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında Türk Lirası’nın döviz karşısında beklenen değer kaybı, kademeli olarak gerçekleşmeye başladı.
Hafta başından düne kadar geçen 3 günlük sürede, Sterlin’de ortalama %2.16, Euro’da % 1.5, Dolar’da ise %1.54 yükseliş görüldü.
Kurlarda yaşanan ‘hatırı sayılır’ yükseliş, gözleri dövize endeksli temel tüketim ve gıda maddelerinin fiyatlarına çevirdi.
‘İthal ekonomi’ nedeniyle bazı marketlerde zamlı yeni fiyatlar raflarda yerlerini almaya başlarken, kimi marketlerde ise halen eski fiyatlar yürürlükte…
Örneğin, bakliyat ürünlerine 2 TL ile 13.5 TL, bira da 2.5 TL ile 4 TL arasında değişen zamlar gündeme geldi.
Devlet Planlama Örgütü eski Müsteşarı, deneyimli bürokrat Ödül Muhtaroğlu,
ekonomi ile ilgili iyimser bir tablonun olmadığını söyledi, Türk Lirası’ndaki değer kaybına paralel enflasyonla ilgili ilk sinyallerin Nisan ayındaki hayat pahalılığı rakamlarına yansıdığını, Mayıs ve Haziran’da da bu durumun devam edebileceğini kaydetti.
Muhtaroğlu, Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde ekonomik parametrelerin iyi olmadığını da hatırlatarak, “Türkiye’de piyasanın güven duyacağı kişilerin ekonomi yönetimine gelmesi gerekiyor. Enflasyonu düşürecek ne gibi politikalar uygulayacaklarını göreceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
Kıbrıs’ın kuzeyindeki birçok mal ve hizmet fiyatlarının dövize bağlı olduğunu ifade eden Muhtaroğlu, aynı para birimini kullanmamıza rağmen dövizdeki yükselişin ülkemizi daha çok etkilediğini kaydetti.
Muhtaroğlu, piyasalarda yeni bir zam furyası beklendiğini söyledi.
TL’deki değer kaybı sürüyor…
Sterlin’de 3 günde yüzde 2’yi aşkın artış!
Türkiye’deki seçimin ardından Sterlin 25.96 TL’den 26.52 TL’ye yükseldi, 3 günde kurda yüzde 2.16 artış oldu.
Öte yandan 22.55 TL olan Euro, dün 22.88 TL’ye çıktı, 3 günde yüzde 1.5)
Sterlin 25.96 TL’den 26.52 TL’ye yükseldi (yüzde 2.16), hafta başında 20.80 TL’den işlem gören Dolar dün itibariyle yüzde 1.54 artışla 21.12 TL’ye çıktı.
Bakliyatlarda fiyat artışı…
Bir firmanın 800 gr baldo pirinci 46 TL’den 59.50 TL’ye yükseldi.
Yine aynı firmanın makarnası 14 TL’den 16 TL’ye çıktı.
Böğrülce 45 TL’den 53.50 TL’ye, nohut 57 TL’den 60 TL’ye, bakla ise 51 TL’den 54 TL’ye yükseldi.
1500 gram şeker 47.5 TL’den 54 TL olarak belirlendi.
Biraya da zam!
Yalnızca gıdaya değil, bira fiyatlarına da zam geldi.
30 Mayıs’tan itibaren geçerli olacak yeni fiyatlara göre 33 cl Carlsberg 21 TL’den 24 TL’ye 50 cl Carlsberg fiyatı ise 25 TL’den 29 TL’ye yükseldi.
Öte yandan Heineken marka 33 cl bira 25,5 TL’den 28 TL’ye, Heineken 50 cl bira ise 29 TL’den 32 TL’ye çıktı.
Et fiyatları tırmandı…
Birçok gıda ürününe olduğu gibi et fiyatları da günden güne arttı. Nisan 2022’de kilosu 150 TL’den satılan dana etinin kilosu şu anda 300 TL’ye ulaştı.
1 yılda et fiyatlarının kilosunda yüzde 100 artış yaşandı.
Tavuğun kilosu 66 TL!
Sadece etin değil, tavuğun kilo fiyatı da yükseldi.
Nisan ayında 60 TL olan tavuğun kilosu 66.40 TL’ye çıktı.
Devlet Planlama Örgütü eski Müsteşarı, deneyimli bürokrat, ekonomist Ödül Muhtaroğlu:
“İyimser tablo yok, yeni bir zam furyası bekleniyor”
Devlet Planlama Örgütü eski Müsteşarı, deneyimli bürokrat, ekonomist Ödül Muhtaroğlu, ekonomi ile ilgili iyimser bir tablonun olmadığını söyledi, Türk Lirası’ndaki değer kaybına paralel enflasyonla ilgili ilk sinyallerin Nisan ayındaki hayat pahalılığı rakamlarına yansıdığını, Mayıs ve Haziran’da da bu durumun devam edebileceğini kaydetti.
Muhtaroğlu, Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde ekonomik parametrelerin iyi olmadığını da hatırlatarak, “Türkiye’de piyasanın güven duyacağı kişilerin ekonomi yönetimine gelmesi gerekiyor. Enflasyonu düşürecek ne gibi politikalar uygulayacaklarını göreceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
Kıbrıs’ın kuzeyindeki birçok mal ve hizmet fiyatlarının dövize bağlı olduğunu ifade eden Muhtaroğlu, aynı para birimini kullanmamıza rağmen dövizdeki yükselişin ülkemizi daha çok etkilediğini kaydetti.
Muhtaroğlu, piyasalarda yeni bir zam furyası beklendiğini söyledi.
Türkiye’nin ekonomi durumu…
“Türkiye’de seçim öncesinde ekonomik parametreler iyi değildi. Dış borç 200 milyar dolar düzeyindeydi. Bu borcun 1 yıl içerisinde ödenmesi gerekiyor” diyen Muhtaroğlu,
“Döviz kurlarındaki yükseliş sürüyor, borç yükü artacak. Bu durum da ekonomiye ekstra maliyettir. Kurlara müdahale noktasında TC Merkez Bankası rezervi de kalmadı. 21 yıldan sonra eksiye geriledi. Bu nedenle de kurlara tekrardan müdahale etme şansı kalmadı” şeklinde konuştu.
Muhtaroğlu, Türkiye’de bankacılık hariç özel sektörün 87 milyar dolar borcu olduğunu kaydetti.
Türkiye’nin kredi risk biriminin 700 puan düzeyine yaklaştığını, puanı 300’ün üzerindeki ülkelerin aşırı kırılgan ekonomiye sahip olarak görüldüğünü dile getiren Muhtaroğlu, bütçe açığının da 380 milyar TL’ye çıktığını kaydetti.