Özgül Gürkut MUTLUYAKALI(TAK)
Gazimağusa ilçesine bağlı Yeniboğaziçi Belediyesi’nin Uluslararası Cittaslow (sakin/yavaş şehirler) Birliği’nin geçtiğimiz cumartesi İtalya’da yapılan koordinasyon kurulu toplantısında verilen sertifikayla dünyadaki 183 “cittaslow”dan biri ünvanını kazanması, Kuzey Kıbrıs’ın uluslararası alandaki önemli bir başarısı oldu.
8 köyü barındıran Yeniboğaziçi Belediyesi, Kıbrıs’ın ilk cittaslowu ünvanıyla beraber, cittaslow başkent ünvanını da kazandı. Bundan sonra Kıbrıs’ta cittaslow olmak için başvuracak yerleşim birimleri, Yeniboğaziçi’nin de onayından geçecek.
Doğal bir yaşam tarzı ve yerel bir kalkınma modeli olan Cittaslow olmak için bir buçuk yıldır sürdürülen çalışmalardan olumlu sonuç alan Yeniboğaziçi Belediyesi Başkanı Cemal Biren, tanınmamış bir ülkenin belediyesi olarak sağladıkları başarının çok önemli olduğuna işaret ederek bundan gurur duyduklarını söyledi. Biren, esas işlerinin bundan sonra başlayacağını belirterek, bir yaşam biçimi olan Cittaslowu büyük oranda hayata geçirebilmek, belde halkına daha sağlıklı ve iyi bir yaşam ortamı sunmak için çalışacaklarını ifade etti.
183 Cittaslow’un ülkelere göre dağılımı
Cumartesi günü yapılan toplantıda onaylanan 6 yeni üyeleyle 183’e çıkan Cittaslow kentlerin ülkelere göre dağılımı şöyle:
Avustralya 3, Avusturya 3, Belçika 5, Kanada 2, Çin 1, Danimarka 2, Finlandiya 1, Fransa, 8, Almanya 2, İngiltere 6, Hollanda 5, Macaristan 1, İzlanda 1, İrlanda 1, İtalya 75, Japonya 1, Yenizelanda 1, Norveç 3, Polonya 12, Portekiz 6, Güney Afrika 1, Güney Kore 12, İspanya 6, İsveç 1, İsviçre 1, Türkiye 9, ABD 3.
Cittaslow hareketi nedir?
Türkçe’de ‘Sakin Şehir’ diye anılan Cittaslow hareketi, İtalyanca “citta” (şehir) ve İngilizce “slow” (yavaş) kelimelerinden oluşuyor. 1999 yılında İtalya’nın Tuscany bölgesinde küçük bir kasaba olan Greve in Chianti’nin Belediye Başkanı Paolo Saturnini tarafından başlatılan akım, küreselliğe karşı bir direniş olarak ortaya çıktı. Kentsel dokuyu, yerel özellikleri, zanaatları ve yaşam tarzını korumayı amaçlayan hareket ‘Slow Food’ hareketinin desteğini sağlayarak kısa zamanda gelişti.
Cittaslow (sakin şehir) olmak için, çevreci politikalar uygulamak, çevreye en az veren yöntemlerle enerji kaynakları yaratmak, çevre, su, havanın temiz olması, çöplerin ayrıştırılarak toplanması, gürültü kirliliğine karşı önlem alınması, sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi, bisiklet ve yaya yolları yapılması, engellilere ve azınlıklara saygı, yerel ürün üretimi ve kullanımının teşviki, GDO’nun yasaklanması, organik tarımın teşviki, misafirperverlik gibi şartların yerine getirilmesi gerekiyor.
Değerlendirmeler
Türkiye’nin ilk cittaslow kenti Seferihisar Belediyesi Başkanı Tunç Soyer, Yeniboğaziçi Belediye Başkanı Cemal Biren, Mimarlar Odası Başkanı Azmi Öge ve DAÜ Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Resmiye Alpar Atun, Yeniboğaziçi’nin Cittaslow yolculuğuyla ilgili TAK muhabirinin sorularını yanıtladı.
Soyer: “Cittaslow Yeniboğaziçi’ne çok uygun”
Tunç Soyer, Yeniboğaziçi Belediye Başkanı Cemal Biren’e Cittaslow sertifikasının verilmesinden sonra TAK muhabirinin sorusu üzerine yaptığı açıklamada, bu süreçte Yeniboğaziçi’ne seve seve destek olduklarını, iki yıldır emek verdiklerini ve şimdi sonuç almanın çok gurur verici olduğunu söyledi.
“Yeniboğaziçi’ndeki dostlar bunun için çok heyecan taşıdılar, çok emek verdiler. Gözleri aydın. Hepsini tek tek kutluyorum. Bu bir başlangıç. Tabi bu yolculuk daha uzun sürecek, kolaylıklar diliyorum” diyen Soyer, şöyle konuştu:
“Herkese iş düşüyor”
“Cittaslow’un Yeniboğaziçi’nin ruhuna, tarihine, coğrafi yapısına, insanlarına çok uygun bir yerel kalkınma modeli. Yeniboğaziçi bundan sonra izleyeceği bir yol haritası bulmuş olacak ve daha kolay bir yerel kalkınmayı gerçekleştirecek. Yeniboğaziçi’nde yaşayan herkese iş düşüyor. Hem gönüllü katılımın güçlenmesi gerekiyor, hem daha şeffaf, daha katılımcı bir yönetim anlayışının yerleşmesi gerekiyor. Dilerim tüm bunlar yoluna girer ve Yeniboğaziçi sahip olduğu potansiyelle, zenginliklerle uyumlu bir noktaya gelir.”
Soyer, İHA’ya yaptığı açıklamada ise, KKTC’nin Uluslararası Cittaslow Birliği’nde yer almasının uluslararası diplomasi açısından oldukça önemli olduğunu ve Yeniboğaziçi sayesinde KKTC'nin uluslararası kabulünün 27 ülkeye yayıldığını belirtti.
Biren: “Çabalarımız desteklenmeli”
Yeniboğaziçi Belediye Başkanı Cemal Biren, Yeniboğaziçi’nin Kıbrıs’ın ilk Cittaslow’u olmasının gururunu yaşadıklarını ifade ederek, belde halkının hem yerel, hem çağdaş değerlere uygun, kaliteli yaşaması için daha yapacakları çok şey olduğunu söyledi. Biren, tanınmamış bir ülkenin bir beldesinin Cittaslow sertifikası almasının çok önemli bir gelişme olduğuna işaret ederek bu çabalarına destek istedi.
GDO’suz üretim ve tohum üretiminin de cittaslow şartlarından biri olduğunu kaydeden Biren, bunu başarabilmeleri için halkın inanması ve birlikte başarmaları gerektiğini söyledi.
“Cittaslow şartlarında yaşıyoruz”
“Biz zaten büyük ölçüde cittaslow şartlarında yaşıyoruz” diyen Biren, tüm Kıbrıs’ın bu yaşam şekline bürünmesini istediklerini vurguladı.
Gürültü kirliliği sorunları olmadığını; denizlerin temiz olduğunu, bir süredir atık yağları topladıklarını; ekmeği naylondan kurtarıp kullanılmış kağıttan üretilmiş hartuçlara koymayı, marketlerde naylon poşet yerine bez çantaların kullanımını yaygınlaştırmayı hedeflediklerini anlatan Cemal Biren, şöyle konuştu:
“Sağlıklı nesiller için”
“Belediyemiz sınırları içinde yaşayan halkımızı sürekli bilgilendirerek, inanarak, yol alacağız. Her şey para değildir. Cittaslow yaşam tarzı, sağlıklı nesiller için, sağlığımız için çok önemlidir. İnsanlar bilmelidirler ki harcayacakları paralar sağlıkları içindir.
Enginar için projeler gündemde
Yeniboğaziçi bölgesi Kuzey Kıbrıs’ta enginar üretiminde ilk sıradadır. Cittaslow çalışmalarımız kapsamında enginar üretimini artırmak için fabrika kurup pazar payını artırmak istiyoruz. Enginarın yurt içi tüketimini artırmak için turistik tesislerle beraber bazı kararlar alınabilir. Üreticimiz satacağını bilirse, üretimi artıracaktır. Üretimin çoğalması da, yeni istihdam demektir.”
En kaliteli patatesin Kıbrıs’ta yetiştiğini, Yeniboğaziçi Belediyesi sınırlarındaki özellikle Yıldırım köyünün patateste önemli bir üretim alanı olduğunu belirten Biren, yerli ürün varken yurt dışından donmuş patates ithaline önemli rakamlar harcanmasına üzüldüğünü kaydetti.
Cemal Biren, bütün Cittaslow kentlerde halkın kendi üretimlerini pazarlarda satabildiğini; bunun da hedefleri arasında yer aldığını belirtti.
Belediyeye 8 köy bağlı
Cemal Biren, Yeniboğaziçi, Mormenekşe, Akova, Yıldırım, Alaniçi, Atlılar, Sandallar ve Muratağa olmak üzere toplam 8 köyün bağlı olduğu belediyenin 8 bin civarında nüfusa, 90 çalışanıyla hizmet verdiğini söyledi.
Mağusa ilçesinin en büyük belediyesi olduklarını ifade eden Biren, St. Barnabas Manastırı, Salamis Harabeleri ve Kral Mezarları gibi önemli tarihi değerlerin de belediye sınırları içinde yer aldığını hatırlattı. “Kıbrıs’ın tarihi zengini bölgesiyiz ama bunu yeterince pazarlayamıyoruz” diyen Cemal Biren, Cittaslow belediyelerin birbirine turist gönderdiğini, dolayısıyla bölgede turist sayısının artmasını beklediklerini söyledi.
Cemal Biren, cittaslow çalışmalarını bir buçuk yıldır sürdürdüklerini ifade ederek, belge almaya hak kazanmaktan duydukları mutluluğu ifade etti ve paydaşlarına ve Yeniboğaziçi Belediyesi sınırlarındaki vatandaşlara teşekkür etti.
Öge: “Yeniboğaziçi için yol haritası çıkardık”
Mimarlar Odası Başkanı Azmi Öge de, Temmuz 2012’de Mimarlar Odası olarak Yeniboğaziçi Belediye Başkanı ve meclis üyelerine Cittaslowu tanıtan bir sunum yaptıklarını; Yeniboğaziçi Belediyesi’nin Cittaslow olmaya uygun bir yerleşim birimi olduğunu saptadıklarını ve bu yolda yürümek için belediye meclisinden karar çıkarılmasını istediklerini söyledi.
Öge, kararın çıkmasının ardından Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer’le görüşüp yol haritası çıkardıklarını ev çalışmalara başladıklarını; o zamanlarda 59 olan Cittaslow kriter sayısının bugün 75’e yükseldiğini, Yeniboğaziçi için bunları belgeleyip raporlama çalışmalarını da DAÜ Mimarlık Fakültesi ekibinin yaptığını anlattı.
Azmi Öge, bu çalışmalar sürerken köylüleri de bilgilendirdiklerini; Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer’in de bu toplantıların bazılarına katıldığını ifade etti. Şubat ayında Tunç Soyer’in de katıldığı ara denetlemeden sonra eksiklerin tamamlanarak bu yıl 8 Haziran’da İzmir’deki toplantıda adaylık başvurusunun gerçekleştiğini kaydeden Öge, niyet mektubunun Cittaslow Genel Başkanı Marconi’ye sunulduğunu belirtti.
Rapor beğenildi
“Rapor bugüne dek en profesyonel sunum bulundu ve geçer not aldı” diyen Öge, bunun üzerine değerlendirmeye tabi tutulduğunu ve bugün yapılan Cittaslow Koordinasyon Kurulu toplantısı sırasında da onayın açıklanarak belgenin verildiğini söyledi.
Öge, Yeniboğaziçi’nin Cittaslow’un ana felsefesi olan “temiz hava, temiz toprak, temiz su, temiz deniz”e sahip olduğunu vurguladı.
Azmi Öge, Cittaslow’un temel unsurlarından biri olan “slow food” hareketinin, hamburgere karşı spagettinin savaşından ortaya çıktığını; İtalyanların o dönemde artan hamburgercilere karşı günlerce bedava spagetti dağıtarak yerel değerlerine sahip çıktığını da anlattı.
Atun: “İşbirliğimiz örnek olmalı”
DAÜ Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Resmiye Alpar Atun ise, Yeniboğaziçi Belediyesi, Mimarlar Odası ve DAÜ Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü işbirliğiyle yapılan çalışmaların iyi sonuç vermesinden duydukları mutluluğu ifade etti ve bunun örnek olmasını istediklerini söyledi.
Atun, DAÜ Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü’nce, Prof. Dr. Şebnem Önal Hoşkara, kendisi ve Yrd. Doç. Dr. Eren Boğaç’tan oluşturulan akademik ekibin Yeniboğaziçi’nin Cittaslow adaylık sürecinde danışmanlık yaptıklarını ve katılım kriterleri uyarınca başvuru dosyası hazırladıklarını anlattı. Atun, başvuru dosyasının hazırlanmasında Mimarlar Odası Başkanı Azmi Öge’nin girişimiyle odadan Emre Akbil ve Esra Can Akbil’in de çalıştığını belirtti.
Resmiye Alpar Atun, yerel yönetim, sivil toplum örgütü ve üniversite işbirliğiyle yapılan çalışmalarda yerel halkın etkin katılımına da önem verilerek sürdürülebilir bir yapı oluşturulduğunu kaydederek, Cittaslow için tüm kriterlerin karşılanmasına yönelik adımların atıldığını söyledi.
Brisighella’dan izlenimler...
Cittaslow Koordinasyon Kurulu toplantısına ev sahipliği yapan Bologna Havalimanı’na 60 kilometre uzaklıktaki Brisighella kasabası da bir Cittaslow. Kasaba, ortaçağ mimarisiyle Kuzey Kıbrıs heyetinin ve özellikle heyetteki mimarların beğenisini kazandı.
Brisighella termal merkezleri, yemekleri, şarapları, zeytini ve zeytinyağıyla tanınıyor.
İtalya’nın en komünist şehirlerinden olan Bologna yakınındaki Brisighella’da üç kayalık tepede, askeri gücü simgeleyen bir kale, sivil gücü simgeleyen bir kule ve dini gücü simgeleyen bir manastır bulunuyor. “Eşek yolu” da kasabanın ünlü bölgelerinden biri. Kasabada müzeler de bulunuyor. Misafirperver Brisighellalılar, yılın her mevsimi turist ağırlıyor.
Cittaslow Koordinasyon Komitesi toplantısı nedeniyle kasabadaki tüm dükkan, cafe ve restoranların vitrinlerine, toplantıya katılanlara “hoş geldiniz” diyen ve onları ağırlamaktan duyulan memnuniyetin ifade edildiği afişler asıldı.
9 Kasım Cumartesi günü yapılan Cittaslow Koordinasyon Kurulu Toplantısı’nda 27 ülkeden gelen Sakin Şehirler buluştu. Toplantının açılış konuşmasını Brisighell Belediye Başkanı Davide Missiroli yaptı. Toplantıda birliğin tüzük, bilim komitesi, kriterleri üzerine çalışmalar yapılırken, 2015 EXPO’suna ev sahipliği yapacak Milano adına EXPO Genel Sekreteri Pierluigi Arrara da sunum yaptı.
Katılımcılar daha sonra kasabadaki bir zeytinyağı değirmenine götürüldü ve burada inceleme yaptı. Akşam yemeğinde de bir arada olan heyet, Yeniboğaziçi Belediye Başkanı Cemal Biren ve Kuzey Kıbrıs’tan giden heyetle sohbet imkanı buldu, geleceğe dönük projelerden ve işbirliklerinden söz edildi.