Bu yazı, bu defalık, biraz sizlerle sohbet havasında olacak…
Yaklaşık üç aylık bir aradan sonra Yenidüzen’deki köşeme yeniden döndüm, köşeme çekilmedim ama… Sibel Siber Hükümeti’ndeki Dış İşleri Bakanlığı görevim süresince haftalık makale yazılarıma ara verdim; şimdi artık yeniden başlıyorum.
Önce bana bakanlık görevini veren CTP-BG’ye teşekkür ediyorum, onur duydum, sorumlulukla yürüttüm… Birlikte görev yaptığımız Başbakan ve bakanlara da çalışmalardaki destek ve katkıları için teşekkür ediyorum. Memlekette 20 yıl başbakanlık yapmış olan Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun Siber hükümertinden övgü ile bahsedip “Bu hükümet tarihe geçmiştir” sözünü gururla anacağım.
Kıbrıslı Türklerin hükümetinde ilk devrimci sosyalist Dış İşleri Bakanı olduğumu söylemem çok değişik kesimlerde çok değişik şekilde kullanıldı ve yorumlandı ama beni ırgalamadı; evet o makama öyle oturdum, o makamdan öyle kalktım… Görevi yürüttüğüm süre içinde ve devrettikten sonra da benimle görüş, düşünce ve yorumlarını paylaşan herkese de teşekkür ediyorum. Görevi devralan Özdil Nami’ye de başarılar diliyorum.
Bireylerin yaşamında bazı farklı olaylar, ilginç izler bırakabiliyor.
Tarih 20 Temmuz 1974… Üniversite 3. Sınıfı tamamlamış, yaz tatili için memleketteyim, 8 hafta staj yapmak zorunluluğum var ve ona hazırlanıyorum. Memleket alt-üst oldu; kendimi staj yapmak için bir fabrikada değil, savaşmak için Mağusa’nın Çiftemazgal’ında mevzide buldum. (Şafak Nöbeti tutanlara selamlarım olsun!...)…
Harekatlar bitti, ortalık biraz sakinledi. Üniversite öğrencilerini feribotlara doldurup Türkiye’ye gönderdiler… Daha ne üniversiteler açılmıştı ne de üniversitelerin yurtları… 20 Temmuz’dan 80 gün geçmişti… 8 hafta staj yapacaktık, 80 gün savaş yaptık ve geri üniversiteye…
Tarih 2013 yazı… Memleket gene alt-üst ama bu defa UBP marifetiyle… Küçük kızım ve Türkiye’den de katılacak olan arkadaşlarımla 17 – 25 Haziran arasında 8 gün, çok istediğim bir Çanakkale tatili hazırlığı yapmıştım… Herşey hazır derken, 13 Haziran günü Siber Hükümeti’nin Dış İşleri Bakanı görevine başladım. Tatilin ilk yarısı iptal, ikinci yarısı hafta sonuna da denk gelerek gerçekleşti.
28 Temmuz’da erken genel seçimler yapıldı, yeni hükümet kuruldu… Bakanlık görevi 80 gün sürdü… 8 gün tatil yapacaktık, 80 gün bakanlık yaptık…
Şimdi memleket normale dönüş sürecine girdi, biz de kendi işyerimize döndük… Ve haftalık makalelerimiz de sizlerle paylaşmaya yeniden başladık…
Yeniden “Merhaba”.
Bu defalık sohbet ettik, gelen haftaya ülke gündemi üzerinde görüş, düşünce ve yorumlarımızı paylaşacağız…
Ama bir mesaj atmak istiyorum, hınzırlıksa hınzırlık olsun… Ben kendimce yazı yazmakta zorlanmıyorum ama yazamadığım bir tarz var, nazım... Beratlı da değilim, hiç berat sahibi olmadım; berat sahibi olacak bir çalışmam olmadı diye herhalde… Siyasi duruşumda savrulmadım, dalgalanıp durulmadım, dönüp dolaşmadım… Doğru olmayan bilgileri ok yapmadım, yalanın yayında gerip fırlatmadım… Denk taşlar bulup üstüne de basmadım; yürüdüğüm yolda taşlar ve çukurlar ve dikenler ve daha neler olursa olsun yoldaşlarımla omuz omuza ve bir sıra neferi olarak yürüdüm. Fakirmişim, zenginmişim, yürüdüğüm yolda hiç fark etmedi, yolumu da şaşırmadım… İyi ki nazım yazamıyorum, beratım olmadığına da üzülmüyorum; kendimi bunun için bari ben kutlayım.