Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, yerel yönetimlerde gerçek bir reform için bilimsel yöntemler ve kriterlerle bir çalışma yaptıklarını, ancak hükümetin bu süreci çökertmek istediğini belirtti.
Erhürman, somut önerilerinin kademeli bir yapıyla merkezdeki yetkiyi adım adım yerele aktararak, yerinde demokrasiyi hayata geçirmek olduğunu ifade etti, "Bizim önerimizde belediye sayılarını azaltmak değil, sistemi reforme etmek vardır" dedi.
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, ‘Yerel Yönetimler Reformu’ ile ilgili basın toplantısı düzenledi. UBP’nin derdinin reform değil, iş yapar gibi görünmek olduğuna dikkat çeken Erhürman’a, Genel Sekreter Erdoğan Sorakın, bazı milletvekilleri, CTP’li bazı belediye başkanları ve MYK üyeleri de eşlik etti. “Siyasi hesaplarla sistemi reforme edeceğim diyerek deforme etmenize izin vermeyeceğiz” diye konuşan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, ülkede var olan ekonomik kaosa, bir de yerel yönetimler kaosunun eklenmeye çalışıldığını kaydetti. Bugün gerçekleştirilen komite öncesi Meclis’te basın mensuplarıyla bir araya gelen Erhürman, gayrimeşru hükümetin, ‘ben yaparım olur’ zihniyetiyle hareket edip pazarlıkla rakamlar üzerinden yürümeye çalıştığının altını çizdi.
Erhürman: Var olan kaosa bir kaos daha eklemeye çalışıyorlar
Yerel yönetimler reformu ile yanlış başlayan sürecin bütün çabalarına karşın tekrardan çok yanlış bir yola girdiğinin altını çizen Erhürman, ülkede zaten ekonomik ve demokratik açıdan var olan kaosa bir kaos da yerel yönetimler açısından ekleneceğini belirtti. Erhürman, CTP olarak bu süreçte neyin yanlış başladığını, neyi düzeltmeye çalıştıklarını kamuoyuyla paylaşmak ihtiyacı içerisinde olduklarını kaydetti. Sürecin nasıl başladığını hatırlatan Erhürman, “Belediyeler batıyor, eğer belediye sayısını azaltırsak belediyeleri batmaktan kurtarırız, bunun da adına reform deriz” diye bir anlayış olduğunu anımsattı. Tufan Erhürman, “Daha başlangıçta biz bunun yanlış olduğunu, belediyelerin bir kısmının mali sıkıntılarla boğuştuğunu söyledik. Fakat pek çok belediyenin de doğru yönetildiği taktirde ayakta kaldığını, her şeye rağmen belediyelerin doğru yönetildiği taktirde işlerin iddia edildiği gibi gitmediğini anlattık” diye konuştu.
“Çalışmalar sonuç vermedi, kabul edilemez gelişmeler yaşandı”
Doğru yönetilen belediyelerde, mali sıkıntıların minimal düzeyde yaşandığının çok açık bir şekilde görüldüğünü vurgulayan Erhürman, “Büyük olan belediyelerden bazıları, her şeye rağmen kötü yönetildikleri için mali sıkıntı içine düşebiliyor. Bir reform yapılacaksa, öncelikle bu işin kriterlerini belirleyelim” diye konuştu. Kendilerinin önerisiyle Ad-Hoc komitenin kurulduğunu söyleyen Erhürman, ortak bir çalışma sonucunda kriterlerin oluşturulduğunu ifade etti. Kriterler üzerinden bir model geliştirip gerçek reformla ilgili yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini kaydeden Tufan Erhürman, söz konusu dönemde yoğun bir çalışma yürütmeye çalıştıklarını dile getirdi. CTP olarak doğru modele çekebilmek ve gerçek anlamda reform yapabilmek için yoğun bir çalışma dönemi geçirdiklerini yineleyen Erhürman, bugüne kadar çalışmaların sonuç vermediğini, dün itibariyle kabul edilemez bir gelişme yaşandığını vurguladı.
“Başlangıç noktasına döndük”
Erhürman, “Ad-Hoc komitede bir kez görüşülmüş olmasına rağmen istişare yapılmaksızın düzenlemenin İdari Sosyal İşler Komitesi’nde işin görüşüleceği açıklandı. UBP, işi sayısal çoğunluğa sahip olduğu komiteye çekiyor. Başlangıç noktasına döndük. Ben yaparım olur zihniyetiyle sonlandırmaya çalışacaklar. Komitede olacağız. Bizim modelimizi anlatacağız. CTP reform istiyor, ortaya bir model koyuyor” dedi. Ortaya koydukları modeli de açıklayan Tufan Erhürman, “Bu modelin amacı, yerinden yönetim ilkesi yani hizmetlerin yerel yönetimler tarafından halka ulaştırılması sağlanmasıdır. Yerel yönetimlerin mali açıdan güçlendirilmesi ilkesidir. Buna bağlı olarak mali ve idari özerkliğin sağlanmasıdır. Yerel yönetimlerin mali denetiminin yeniden düzenlenmesidir. Bizim reformdan anladığımız budur” dedi.
“Dertleri siyasi bir derttir”
İki kademeli belediyeler sistemi kurmayı önerdiklerini de aktaran Erhürman, “Bölge belediyelerini koruyalım, AB yerel yönetimler özerklik şartı var. Bölgedeki insanların iradesi bu açıdan önemlidir. Kent belediyeleri yaratalım, belediyelerin hepsini özerkleştirelim” diye konuştu. Karşılarında tekrardan belediyeleri azaltma girişimi gördüklerini vurgulayan Erhürman, “18 belediye önerisiyle geldiler. 18’e baktık, Güney Mesarya’da 5 belediye var. Beyarmudu hariç, 4 belediye bir tarafa konmuş. Kuzey Mesarya’da ise Geçitkale ve Serdarlı bir pakette, Tatlısu ayrı bırakılmış. Bizim önerimizde sayı azaltma yoktur, gerçek anlamda sistemi reforme edecek bir öneri vardır. Bize tatmin edici açıklama yapılamadı” dedi. Birleştirilen ve ayrı tutulan belediyelere bakıldığı zaman derdin, siyasi bir dert olduğuna dikkat çeken Erhürman, “Siyasi amaçlarla reforme edeceğim diyerek deforme etmenize izin vermeyeceğiz. Bu sistemi de deforme etmenize, bu kadar kaosun üzerine kaos eklemenize izin vermeyeceğiz” dedi.
“Asıl mesele halka hizmet götürmektir”
Bu kadar çaba göstermelerine rağmen, kendileriyle istişare edilmeden, söz konusu durumun UBP’nin çoğunlukta olduğu komiteye çekildiğini belirten Erhürman, bir sonraki dönemde Çamlıbel için de ayrı belediyenin konuşulabileceğine dikkat çekti. Erhürman asıl meselenin, halka hizmet götürmek olduğunu söyledi. Erhürman, “Esas mesele, belediyelerde iki kademeli bir yapı oluşturup belediyeleri coğrafi açıdan kümelendirip paylaşımlı hizmet modelini ortaya koymaktır. Yavaş yavaş merkezdeki yetkileri, yerele doğru aktararak yerinden demokrasiyi hayata geçirmektir” ifadelerini kullandı. Gayrimeşru hükümetin, ‘ben yaparım olur’ zihniyetiyle hareket edip pazarlıkla rakamlar üzerinden yürümeye çalıştığını kaydeden Erhürman, “Dertleri iş yaptım gibi görünmektir. Reform yaptım gibi görünmektir. Siyasi hesaplarla belli ki sistemi reforme edeceğim iddiasıyla, deforme edecek, yeni bir kaos yaratacak bir yere doğru gidiyorlar. Bugün komitede buna müsaade etmeyeceğimizi açık şekilde ortaya koyacağız” diye ekledi.