Hüseyin Kıral – Burhan Gürkan
Türkiye U18 Basketbol Milli Takımı ile Yunanistan’da düzenlenen Avrupa Şampiyonası’nda ikinci olma başarısı gösteren Kıbrıslı Türk basketbolcu Erten Gazi, YENİDÜZEN’e özel açıklamalar yaptı. Yoğun bir sezonu geride bırakan genç yetenek, Amerika’da sürdüreceği eğitim ve spor yaşamının yanı sıra performansı ve geleceği ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Erten son sezonunda Türkiye’nin en iyi 12 oyuncusu arasında yer aldığını, şampiyona finalinde elde ettiği ikincilikle de Avrupa’nın en iyi 24 oyuncusundan biri olduğunu, bunun da kendisini çok mutlu ettiğini söyledi.
“Yunanistan’daki organizasyonun seviyesi düşüktü”
Kıbrıs Türk Spor Yazarları Derneği (KTSYD) Genel Merkezi’nde gerçekleştirdiğimiz röportajda ilk olarak Yunanistan’da düzenlenen U18 Avrupa Şampiyonası’nı değerlendiren Erten, organizasyonun kendisine göre biraz düşük seviyede gerçekleştiğini belirtti. Yunanistan’a giderken Türkiye Milli Takımı olarak hedeflerinin madalya olduğunu ancak oynadıkları karşılaşmalar sonrasında altın madalya alabileceklerini hissettiklerini belirten Erten, buna rağmen finalde ev sahibi ekibe son periyotta mağlup olduklarını hatırlattı. Yunanistan’ın olimpiyat ve spor geçmişi olan bir ülke olmasına rağmen, organizasyon seviyesinin düşüklüğünün ülkenin yaşadığı ekonomik durum ve tribünlere gelen taraftar profilinden kaynaklanabileceğini belirtti. İki yıl önce Ukrayna’nın Kiev şehrinde düzenlenen U16 şampiyonasına katıldığını hatırlatan Erten, oradaki organizasyonun daha iyi olduğunu aktardı.
“Altın madalya kazanabileceğimizi hissettik”
Avrupa Şampiyonası finalinde Yunanistan karşısında son periyoda 14 sayı üstünlükle girdiklerini ancak mağlup olduklarını belirten Erten, Yunanistan takımının seyircisinin desteğini çok iyi kullandığını dile getirdi. Yoğun maç dönemi içerisinde ilk olarak madalyaya odaklandıklarını, oynadıkları maçların ardından altın madalya kazanabileceklerini hissettiklerini belirten Erten, “Daha önce abilerimiz bu şampiyonada başarılı olmuştu. Biz neden olamayalım dedik. Koçlarımız da daha önce Rusya’nın 3 yıl üst üste şampiyon olduğunu bize hatırlattı. Biz de şampiyon olursak bu rekoru egale edecektik. Öyle motive olduk ama organizasyonu ikinci bitirdik” dedi.
“Bayağı süre aldım”
Kendi performansını da değerlendiren Erten, “Kötü bir turnuva geçirmedim. Bayağı süre aldım” açıklamasını yaptı. Sorumluluğunun defansif yönde olduğunu, belki daha fazla sorumluluk alabileceğini düşündüğünü kaydeden Erten “Fakat her takımda olduğu gibi herkesin kendine ait görevleri vardı. Savunmaya yönelik oynadım. Bana savunma – enerji görevini verdiler” ifadelerini kullandı. Sertliğin ön plana çıktığı bir organizasyon olduğunu sözlerine ekleyen Erten “Biz, Yunanistan, Litvanya, Sırbistan turnuvanın sert takımlarıydık. Son U16 şampiyonu İspanya kendini geliştiremedi. U16’da sert bir yapıları vardı ancak burada ilk 5 içerisine giremediler” açıklamasını yaptı.
“Türkiye’deki basketbolu bilmiyorsun dediler”
2012 yılında Türkiye’deki kariyerine başladığında kendisine “Türkiye’deki basketbolu bilmiyorsun” dediklerini söyleyen Erten, o günden bu güne büyük gelişme kat ettiğini düşündüğünü söyledi. Son sezonunda Türkiye’nin en iyi 12 oyuncusu arasında yer aldığını, şampiyonada oynadıkları finalle de Avrupa’nın en iyi 24 oyuncusu arasında olduğunu belirten Erten, yoğun geçen dönem içerisinde öğrenim gördüğü Bostancı Doğa Koleji ile Fransa’da düzenlenen Dünya Liselerarası Basketbol Şampiyonası’nda şampiyon olduklarını hatırlattı. Milli takım ve okul takımının yanı sıra Anadolu Efes’in ortak takımı Pertevniyal ve 2. Lig’de maçlara çıktığını, dört farklı takımda yoğun bir sezonu geride bıraktığını söyledi.
“Türkiye’de spor ve eğitim bir arada zor”
Türkiye’de hem spor yaşantısını sürdürmek hem de iyi bir üniversitede eğitim almanın zor olduğunu kaydeden genç yetenek, bu doğrultuda Amerika’da eğitim alma kararı aldığını belirtti. “Türkiye’de üniversite eğitimi ile sporu bir arada götürmek kolay değil” diyen Erten “Anadolu Efes’te bunu yapan Doğuş Balbay gibi isimlerle konuştum. Onlar da iyi bir eğitim için Amerika’ya gitti. Kıbrıs’a geldiğimde eğitimim için sınavlara hazırlandım. Burada eski öğretmenlerimin de bana çok yardımı oldu. Sonuç olarak Türkiye’de kalmamı isteseler de kararımı verdim” şeklinde konuştu.
Eğitimini spor üzerine yapacak
Amerika’nın Chicago eyaletinde yer alan “DePaul University – Chicago IL”de öğrenim ve spor hayatını sürdürecek olan Erten Gazi, geçtiğimiz ay buraya giderek ziyarette bulundu ve koçlarla görüşerek bilgi aldı. Eğitiminde de sporun içerisinde olmak istediğini, bunun için “Sports and Fitness Management” bölümünde eğitim almaya karar verdiğini söyleyen Erten, “Benim için gelecekte de yararlı olacağını düşündüğüm bu bölümü seçtim. Şu ana kadar Amerika’da eğitime giden ve hazırlık okumadan bölüme başlayan tek basketbolcu Engin Atsür oldu. Başka vardır belki ama bilmiyorum. Diğer giden oyuncular hazırlık okudular. Ben de puanımla hazırlık okumadan bölümde eğitim almaya başlayacağım” dedi.
Eylül’de Chicago’ya gidecek
Yunanistan’daki Avrupa Şampiyonası’nda National Collage Athletics Association (NCAA) koçlarının organizasyonu yakından takip ettiğini, öğrenim göreceği okulun yardımcı koçunun da maçları izlediğini ve konuşma fırsatı bulduklarını belirten Erten, kendisini 20 Ağustos’ta Fransa’da üniversiteye ismini veren St. Vincent DePaul’un hayatı hakkında bilgi almak ve maçlarda oynamak için davet ettiklerini söyledi. Milli takımla beraber dört takımın formasını giyerek yoğun bir dönem geçirdiği için bu tekliften affını istediğini söyleyen Erten, 5 Eylül’de yeni okuluna dahil olacak. Yeni okulunun takımında mücadele etmeye başlayacak olan Erten, Amerika’da kolej seviyesinde bulunan birçok konferans içerisinde NBA’e sporcu veren konferanslardan bir tanesi olan 10 takımlı Büyük Doğu Konferansı 1. Ligi’nde karşılaşmalara çıkacak.
“Yetenekli olmaktan çok çalışmak lazım”
NCAA’den yani kolej liginden NBA’e geçmenin Türkiye’de kalıp geçmekten daha kolay olduğunu söyleyen Erten, bunun eğitimle birlikte olmasının önemine değindi. Türkiye’de kalmasını istediklerini söyleyen Erten, “Kıbrıs’taki çoğu insan yetenekli doğuyor. Ama yurt dışına gidince yetenek bir önem taşımıyor. Yetenek tabi belli bir yerden sonra daha ileriye taşıyor ama ne kadar yetenekli değil, ne kadar çalıştığınız önemli. Koçlar sizin ne kadar çalıştığınızı görünce ekstra süreleriniz geliyor, çalışınca kendinizi iyi hissediyorsunuz, oyununuzu sergiliye biliyorsunuz. Buradayken tembellik yapmamak lazım, çalışmak lazım diyebilirim” diyerek sözlerini noktaladı.