Hüseyin ÖZBARIŞCI
Salgın nedeniyle 1 yılı aşkındır süren kapanma ve etkilerinin yanı sıra, TL’nin döviz karşısında günden güne değer kaybetmesi ve ülkedeki yönetsek istikrarsızlık ‘geçinme’yi zora soktu.
YENİDÜZEN’e konuşan yurttaş, geçinmekte büyük zorluklar yaşadıklarını anlatarak isyan etti. Hükümetin ekonomi konusunda somut bir adım atmamasından dolayı sınıfta kaldığını ifade eden yurttaş, gelinen noktada vatandaşı rahatlatacak ciddi adımlar atılması gerektiğini belirtti.
Günümüzde alım gücünün sıfırlanma noktasına geldiğini de ekleyen vatandaşlar, “coronavirüsten değil, açlıktan öleceğiz” diye ekledi.
VATANDAŞLAR NE DEDİ?
Kadir Subaşı: “İnsanların artık dayanacak gücü kalmadı”
Son zamanlarda hem salgının hayatımıza girmesi, hem de dövizin yükselişi bizleri çok etkiledi. İnsanların alım gücü düştü ve ne yazık ki sistemsizlik de var. Buna bir çare bulunmalı. İnsanların artık dayanacak gücü kalmadı. Bir markete girdiğiniz zaman temel ihtiyacınızı alsanız bile çok para harcayabiliyorsunuz. Durum gerçekten çok kötü”
Mustafa Derendeli: “İnsanlar mağdur durumda”
“Pandemi hayatımıza girdiğinden bu yana kapanmalar yüzünden doğru düzgün çalışamadık. Buna bir de dövizin yükselmesi eklenince durum çok kötü durumda. Bugün baktığınızda birçok sektör sıkıntı içerisinde. Hükümet artık bir adım atmalı, insanlar mağdur durumda ve alım gücü gerçekten çok geriledi.”
Seydi Avşar: “İnsanlar yaşam mücadelesi veriyor”
“Bu süreçte hükümet yetkililerimiz şu an kadar televizyonlara çıkıp vaatlerde bulunmaktan başka hiçbir şey yapmadı. Bugün 4 bir kişilik aileyi geçtik, bir kişi kendi kendini geçindirmekte bile zorluk çekiyor. Kapanma sürecinde 1500 TL destek verdiler. Bu 1500 TL ile elektriğini ödesin, ev kirasını mı ödesin, yoksa mutfak masrafını mı karşılasın? İnsanlar özel ihtiyaçlarını bir kenara bıraktı ve şu anda yaşam mücadelesi veriyor. İnsanların alım gücü neredeyse sıfırlanmış durumda. Ben bir esnaf olarak gün sonu kar yapmayı bırakıp, ne kadar zarar ettiğime bakıyorum. Bizim bu ufacık ada içerisinde gerçekten şaşkınlıkla izliyorum. Bizi yönetenler biraz daha ekonomiye zaman ayırmaları ve somut adımlar atmalı. İnsanların dayanacak gücü kalmadı.”
Hayati Bolat: “İnsanlar coronavirüsten değil, açlıktan ölecek”
“İnsanlar her gün evine ekmek götürebilmek için bir mücadele veriyor. Özellikle son 1 yılda yaşadıklarımız hiç iyi değil. İnsanların psikolojisi bozuldu çünkü alım gücü düştü ve insanlar geçinemiyor. Bu ülkede insanlar coronavirüsten değil, açlıktan ölecek. Yeşil adamızın yeşilliği bitmiştir, Görünen köy kılavuz istemez, bu ülkede artık yaşanmaz. Dışarıda alışveriş yapabilecek, seyahat edebilecek insan kalmadı. Çünkü insanlar geçim derdinde.”
Abdullah Çetin: “Yeter artık, geçinemiyoruz”
“Bir gelirimiz olmadan geçinmeye çalışıyoruz. Ülkemizde geçim sıkıntısı hat safhada… Akşam olduğunda ekmek alamadığımız zamanlar çok. Gün boyu işimizin başındayız ama iş yapmadan bile günü tamamlayabiliyoruz. Kapanmalara bir de dövizin yükselişi ekleniyor. Ülkede her şey dövize endeksli. Yeter artık, geçinemiyoruz. Açlığa doğru sürükleniyoruz. Yetkililer artık bir somut adım atsın. Durumumuz çok içler acısı…”
Cenk Gümüşyay: “Gençlerin önü karanlık”
“Ben emekliyim ama çalışmak zorundayım. Çünkü çalışmazsam geçinemem. Bizden geçti artık da ben gençleri düşünüyorum. Onların önü karanlık… Ben 56 yaşındayım ve çok zor günler yaşadım. Bu dönemde herkes ayağını yorganına göre uzatmak zorunda. Alım gücü çok düşüyor. Daha önce 50 TL’ye 1 kilo et alıyorduk, aynı miktardaki eti alabilmek için 100 TL’nin üzerinde para vermiş oluyoruz. Temel ihtiyaçlar çok pahalı… Durum gerçekten çok kötü…”
Uğur Karagöl: “Gelir gideri karşılamıyor”
“Ben artık düşünemiyorum. Çünkü gelir gideri karşılamıyor. Benim bir çocuğum var ve evim kiradadır. Kiramı bile ödemekte sıkıntı çekiyorum. Bir markete gidiyoruz poşetin içinde elle tutulur pek bir şey yok ama verdiğimiz miktarlar 200-300 TL… 1500 TL destek vermeleri gündemde ancak henüz onu bile alamadık. Durum gerçekten çok kötü. Artık dayanamıyoruz. İnsanlar marketten hırsızlık yapacak duruma geldi. Hırsızlığı tasvip etmiyorum ama insanlar aç kaldığında mecbur kalıyor.”
Semir Dağlı: “Hükümetin insanları düşündüğü yok”
“Ülkemizde her şey çok pahalı… İnsanlar, kazandığı parayla temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz duruma geldi. Alım gücü günden güne düşüyor. Hükümetin de insanları düşündüğü yok. Hükümetin bu işe el atması lazım. Hükümet insanlardan vergileri biraz daha azaltmalı ki, insanlar daha rahat geçinebilsin…”