Türkiyede kan gövdeyi götürüyor. Bir yerlerde patlama, kurşunlama, çatışma, ölenler, yaralananlar haberi olmayan gün yok.
Birdenbire yeniden parlayan bu ateşin sorumlusu kim ? Bu soruya, herkes ama herkes bir cevap arıyor. Doğru cevabın bulunabileceği bir gün gelecek mi ? Bilmiyorum... Bu işin sonu nereye varacak ? Bunu da bilmiyorum... Kaç kişi daha ölecek ? Kaç anne-baba- eş daha ağlayacak ? Bilmiyorum... Kaç çocuk daha yetim kalacak ? Onu da bilmiyorum.
Bilmediğimiz, bilemediğimiz, sadece bunlar değil. Başka şeyler de var. Örneğin ateşi körükleyenler kim veya kimler ? Amaç ne ? Bildiğim, farkettiğim bir şey var yalnız. ‘Körükleyenler’ sadece bazı siyasiler değil. Maşallah (!) Türkiye medyası da elinden geleni yapıyor.
***
Merak ettim araştırdım. Türkiye’de ‘Kürt Meselesi’nin tarihini değil. PKK savaşı başlayalı beri kaç kişinin hayatını kaybettiğini, kaç kişinin ‘göç’ etmek zorunda kaldığını falan. Ve, birkaç yıl öncesine ait, kaba ve de resmi (ne kadar güvenilebilirse !!!) rakamlar karşısında ürperdim.
PKK ile olan savaş, 1990’lı yılların hemen başlarında başlamış... O zamandan bu yana hayatını kaybedenlerin sayısı 36 bin civarındaymış... Bunların 8000 kadarı kamu görevlisiymiş... (Bu kamu görevlilerine, polis, korucular vb. de dahil mi ? Bilmiyorum.)... 20-25 bin kadar PKK’lı öldürülmüş... Ölen sivil sayısı ise 5500-6000 civarındaymış... 10 bin küsur da, PKK olaylarına bağlanan, ‘faili meçhul’ ölüm varmış... 400 bine yakın insan, savaş-çatışmalar vb. yüzünden göç etmek zorunda kalmış.... Ve uzayıp gidiyor bu tablo ile ilgili açıklamalar.
Bu bir ‘kin’ ve ‘intikam’ savaşı mı ? ‘Mezhep’ savaşı mı ? ‘Bağımsızlık’ savaşı mı ? ‘Özerklik’ savaşı mı ? Anlamak ve bir düzgün bir yanıt bulmak zor mu zor...
Nasıl oluyor da, çareyi sadece vurmak, kırmak, öldürmek, bombalamakta arayan, dünyanın üçüncü büyük ordusuna, uçaklara, helikopterlere, tanklara, toplara, füzelere sahip bir ülke, ‘terörist’, ‘eşkiya’ hatta ‘çapulcu’, ‘gözü dönmüş caniler’ olarak isimlendirilen PKK ile, bilmem ne kadar yıldır baş edemiyor ?
***
Daha ne kadar sürüp gidecek bu durum? Bilmiyorum... Daha kaç Anadolu çocuğu ölecek ? Bilmiyorum...
Bildiğim tek birşey var: ‘Zavallıların’ kaderi, daha önceki çok sayıda örnekte olduğu gibi bunda da, masa başında oturanların insafına kalmış olduğu...
Ve insanlığımdan utanıyorum bir kez daha.