Kıbrıslı Türklerin Güney Kıbrıs’ta her ay 10 milyon Euro, yıllık ise 120 milyon Euro’luk alışveriş yaptığı iddia edildi. YENİDÜZEN, ‘neden güney’ sorusunu hem yurttaşa hem iş dünyasına hem de sosyologlara yöneltti
‘YILDA 120 MİLYON EURO ÇOK CİDDİ BİR RAKAM’
• GİAD Başkanı Ceyhun Tunalı, güneydeki bazı markaların kuzeyde bulunmaması ve serbest piyasa ekonomisi açısından alışverişin adanın güneyine kayabildiğini vurgulayarak, kuzeydeki denetim noktalarına işaret etti.
• İŞAD Başkanı Metin Şadi, Kıbrıs sorununun acilen çözülmesinin bu nedenle şart olduğunu vurguladı.
• Yurttaşlar “güneyden alış-veriş” gerekçelerini anlatırken ürün çeşitliği ve kaliteyi öne çıkardı
• Sosyolog Rahme Veziroğlu, güneyde alışveriş yapılmasının, yıllarca tanınmamışlığın ve dış dünyaya kapalı olmasının yansıra dünyanın takip ettiği trendlerden geri kalmama algısından kaynaklanabileceğini söyledi
• “Güven kalmadı. ‘Ben gidip zehirlenmeyeceğim, Güney’den alacağım’ diyerek buradan almıyorlar…”
Didem MENTEŞ
Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Fikri Toros’un iddiası ile Kıbrıslı Türkler adanın güneyinde her ay 10 milyon Euro, yıllık ise 120 milyon Euro değerinde alış – veriş yapıyor. İş çevrelerine göre bunun sebebi ‘farklı ürün’ tercihi ve ‘denetim eksikliği’ ayrıca Kıbrıs sorunundaki ‘çözümsüzlük’…
Sosyolog görüşü “dış dünyaya kapalı toplumun, yeni akımlardan geri kalmama dürtüsü”nü öne çıkarıyor.
Yurttaşlar ise “kalite- çeşitlilik” ve kimiz zaman da “uygun fiyatlar”ı işaret ediyor.
YENİDÜZEN, ‘neden Güney’ sorusunu hem yurttaşa hem iş dünyasına hem de sosyologlara yöneltti.
Sosyolog Rahme Veziroğlu: “Dış dünyadan geri kalmama isteği”
Sosyolog Rahme Veziroğlu, Kıbrıslı Türklerin adanın güneyinden önemli oranda alışveriş yapmasının, tanınmamışlık ve dış dünyaya kapalı yapıyla ilgili olabileceğini söyledi.
“Dünyanın takip ettiği trendlerden geri kalmama” duygusunun da bunda etkin olabileceğini belirten Sosyolog Rahme Veziroğlu, “Bu durum sadece Kıbrıs’ın bölünmüşlüğüyle ilgili de değildir. Genel olarak dünyanın her yerinden alışveriş yapılıyor. Gittiğiniz farklı ülkelerden alışveriş yapıyorsunuz, farklı seçenekler tercih ediyorsunuz” diye konuştu.
Veziroğlu, öncelikle ‘tüketim toplumunun’ yeniden sorgulanması gerektiğini belirterek, bu gidişata yönelik açıklamaların yapılmasını olumlu bulmadığını aktardı. Veziroğlu, ekonomi açısından bu rekabetin tanımlanması yerine, Kuzey Kıbrıs ekonomisinin kendi kendine nasıl yetebileceği, üretim sürecinin ekonomiye daha farklı nasıl dahil olabileceği sorunlarıyla ilgilenilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
İŞAD Başkanı Şadi: “Rakamların yüksek olması ortada bir sıkıntı olduğunu gösteriyor”
İşadamları Derneği Başkanı Metin Şadi, ortaya konan rakamların çok ciddi olduğunu belirterek, ekonomi açısından bir sıkıntı olduğunun görüldüğünü ifade etti.
Güneye ‘giden’ paraların çok büyük miktarlarda olduğunu aktaran Şadi, marka isimlerin outletlerinin Kuzey Kıbrıs’a açılmasıyla ilgili önerilere de katıldığını belirtti.
“Kuzeyde outletler açılırsa para buraya da akar ve Rum tarafının payından bize de pay düşer” diyen Şadi, Kıbrıs sorununun acilen çözülmesinin bu nedenle şart olduğuna vurgu yaptı.
Şu anki liderliklerin Kıbrıs sorunun çözümü için gerekli önemi ve uğraşı göstermediğini aktaran Şadi, Kıbrıs sorunun çözülmesinin liderliklerin elinde olduğunu belirtti.
Kuzey Kıbrıs’ta serbest piyasa ekonomisinin de net olarak uygulanamadığını vurgulayan Metin Şadi, ülkede çalışmayan bir bürokrasi ve kamu olduğunu savundu.
GİAD Başkanı Tunalı: “Çok ciddi rakamlar”
Genç İşadamları Derneği Başkanı (GİAD) Ceyhun Tunalı, serbest piyasa olduğu için alışverişte kimsenin kısıtlanamayacağını belirterek, ‘ucuzluk’ ve ‘daha iyisi’ neredeyse vatandaşların ona yöneleceğini söyledi.
Özellikle Güney’deki bazı markaların Kuzey’de bulunmaması ve serbest piyasa ekonomisi açısından alışverişin Güney’e kayabildiğini aktaran Tunalı, ‘gümrük noktalarındaki denetim yetersizliğinin’ de bu durumda etkili olduğunu belirtti.
Güney’den geçirilecek ürünlerde bir limitin söz konusu olduğunu hatırlatan Tunalı, bunun yasakçı bir zihniyet olarak görülse de dünyanın pek çok ülkesinde böylesi kısıtlamaların varlığına dikkat çekti.
Ticaret Odası Başkanı Fikri Toros’un ortaya koyduğu rakamların çok ciddi rakamlar olduğunu vurgulayan GİAD Başkanı Ceyhun Tunalı, bu paraların yurt içinde dönmesi ve ekonomiye akmasının ülkenin çok daha rahatlamasına neden olacağını vurguladı.
Derya Butik Direktörü Derya Alp: “Marka ürünlerin çoğu kuzeyde mevcut”
Derya Butik Direktörü Derya Alp, Güney’de olan tüm markaların çoğunlukla Kuzey’de de olduğunu belirterek, aynı ürünlerin karşılaştırıldığında Kuzey’in daha ucuz olduğunu söyledi. Kuzey’de ‘denetim’ olmamasından dolayı vatandaşların Güney’de rahatça alışveriş yapabildiğini belirten Alp, bunu engellemenin mümkün olmadığını aktardı. Alp, 2003 yılından beri Güney Kıbrıs’a bir talep olduğunu ve bu hakkın insanlara verildiğini hatırlatarak, Güney Kıbrıs’ta alışveriş yapma limitinin bulunduğunu ancak Kuzey’de bunun uygulanmadığına vurgu yaptı.
Alp, “Pahalılık ve ucuzluğa gelirsek, ben hazır giyim sektörüyle uğraşıyorum ve daha ucuz daha kaliteli ürünler satıyorum. Üstelik biz burada tadilat servisi de veriyoruz ve ücret almıyoruz. Fakat Kıbrıs Türk halkının bir kısmı Güney’den alışveriş yapıp, Kuzey’deki terzilere getirerek tadilatını yapabiliyor. Tabii sadece benim sektörümle alakalı değil. Gıda sektöründe; Güney’dekiler kontroldür, hormonlu değildir diye dillendiriliyor. Kuzey’de ne kadar sıkıntı yaşadığımız biliniyor. Güven kalmadı. ‘Ben gidip zehirlenmeyeceğim, Güney’den alacağım’ diyerek buradan almıyorlar. Bu duygusal bir yaklaşım ve zaten o hakkı da var. Kendi iş yerlerimize yeterince yatırım yapıyoruz” dedi.
Derya Alp, Kuzey’de de hemen hemen her markadan ürün bulunduğunu belirterek, tek eksikliğin büyük alışveriş merkezlerinin bulunmaması olduğunu ifade etti.
Kuzey’e outlet mağazalarının açılması fikrine katılmadığını aktaran Alp, “marka meraklısı müşteriler ve özellikle gençler, geçen yıl piyasaya çıkmış ürünleri bir yıl sonra almayı istemez. Outlet yaparak bu iş yapamayız. En hit markalar Güney’de kapanmıştır” dedi.
Kuzey’de gümrük ücreti alındığını ancak Güney Kıbrıs’ın Gümrük Birliği’nde olduğu için ‘sıfır’ gümrük uygulaması bulunduğunu hatırlatan Alp, “Kuzey ile Güney arasında aynı kalitedeki ürün ve markalar mukayese edilmesi gerekir. Euro ile çarpıldığı zaman fiyatlar Güney’de daha pahalıdır. Bu psikoloji de söz konusudur”
----------------------------------
VATANDAŞLAR NE DEDİ?
Tan Amber :
“Güney’den alışveriş daha kaliteli ve ucuz olduğu için yapılıyor. En basit örnek verecek olursak; kedi ve köpek mamaları lüks kategorisine sokuluyor. Bizde mamalar Güney’e oranla iki katı fiyatına satılıyor. Kıbrıslı Türkler mama almak için Güney’e geçtiği zaman tabii ki de başka şeylerde alıyor. O zaman Kuzey ile fiyatları dengeleniyor. Kuzey’de elbette temel ihtiyaçlar daha ucuza gelir ama daha kalitesiz olduğunu düşünüyorum. Bu bir gerçek ki birçok üründe onların kalitesiyle yarışamayız. Güney’de çeşit çok fazla olduğu için genelde aradığını bulabilirisin ancak Kuzey’de bulamayabilin. En basit olara ‘misket limonunu’ Kuzey’de bulamazsınız”
Aşkın Meşeli:
“Güney’den alışverişin birçok nedeni vardır. Birçok ürünün fiyatı daha ucuz olmasındadır. Gittiği yerin ve aldığı bir şeyin daha kaliteli olmasındadır. Ya da orijinal olarak geçiyorsa orijinal olduğunun garantisi vardır ve onu aldığında bir aksilik varsa, orada hemen anında değiştirme şansı var. Ülkemizde kimi markalar var, ancak ne kadar orijinal, kimilerine göre yan ürün… Gelmiş geçmiş hükümetlerimiz maalesef KDV ve fon adı altında vergi aldığı için fiyatlar yükseliyor. Tarafsız bir göz olarak söyleyebilirim ki bu nedenle bir güven olmadığı için insanlar diğer taraftan alıp geliyor. Bazı insanlarımız gezme maksatlı gidiyor ama yine de bir şeyler alıyor. Ama yinede birçok insanımız bulamadığı ürünleri Güney’den alıyor.”
Osman Gümüşay:
“Güney’e giden kişilerin çoğu gezmeye gider. Değişik atmosferleri ve yerleri görmek için. Bu arada oradan bir şeyler alabilir. Euro değerinde baktınız zaman bizdeki fiyatlar daha ucuzdur. Hem bizdeki ürünler orijinaldir onların değildir. Eskiden Cabacaba vardı, kundura yapardı ve Rum tarafında gönderirdi. Rum arkadaşlarda dönüp o ayakkabılara kendi markasını yapıştırırdı. Ticari açıdan bizde daha ucuz olan mallar da vardır pahalı olanlar da vardır. Pahalı olan gümrükle gelen ve fon uygulanan ürünlerdir. Hem askeriye hem hükümete vergi verildiği için pahalı oluyor. Güney’de gümrük olayı yoktur ama farklı açıdan insanlardan para alınıyor. Bizden daha ucuzdur olayı yoktur. Örneğin dış piyasada Türkiye’den ceviz İtalya’ya gider, oradan Güney’e gelir. Bu export olayları her yerde uygulanan olaylardır. Hükümet dövizi kazanmak için kendi mamullerini ucuza başka ülkeye vermeye çalışır ve parayı çekmeyi ister. Ben Güney’den alışveriş yapmam. Türkiye’den bize ürünler gelir, ben buradan alışveriş yaparım. Ama bu da bilinen bir gerçektir ki bugün IKEA’ya ya da başka bir alışveriş merkezine git, aldığın ürünlerde ‘Made in Turkey’ yazmaktadır. Bu nedenle bizdeki ürünler daha uyguna gelir”
Mehmet Ali Çetinel:
“Kuzey Kıbrıs’ın güneyden daha ucuz olduğunu düşünmekteyim. Oradaki ürünler farklı ve daha çeşit bulunduğu için tercih edilebilir. Ama bizde de her şey mevcuttur. Zaten orada artık birçok ürün Türkiye’den gelmektedir. Bizde pahalı olan ürünler Hükümete ödenen fonlardan kaynaklanmaktadır. Ancak aynı ürünlere baktığınız zaman bizdeki fiyatlar daha uygundur. İnsanların çoğu oraya zaten gezmeye giderler. O esnada ufak tefek şeyler alıyorlar. Ancak Kuzey’e geçenler buradan bir şey almıyor”